Kılıçdaroğlu: Bu anlayışla barış gelmez!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında milletvekillerine seslendi.
 
Kemal Kılıçdaroğlu, geçen hafta yapılan silah bırakma çağrısına değindi.
 
Yapılan açıklama sonrası HDP ile AK Parti'nin birbirini eleştiren açıklamalar yaptıklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bu anlayışla ben barışın geleceğine inanmıyorum" dedi.
 
İç Güvenlik Paketi'ni eleştiren Kılıçdaroğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "polise aşırı yetki" konusundaki açıklamalarını hatırlatarak "O bile rahatsız" ifadesini kullandı.
 
"ŞİFRELİ METNİN ARKASINDA NE VAR?"
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şöyle:
 
"Geçtiğimiz hafta Dolmabahçe'de toplantı yapıldı. Hepimiz izledik. Silah bırakma çağrısı yapıldı. Bu hepimizin özlem duyduğu bir Türkiye'dir. Bundan ancak sevinç duyulur. Bu açıklamayı 10 madde ile şekillendirdiler. Soyut kelimeler var. Özgürlük geldi de biz karşı mı çıktık? Peki bu şifreli metnin arkasında ne var? Onu hiçbirimiz bilmiyoruz.
 
"BU ANLAYIŞLA BARIŞ GELMEZ"
Açıklamayı yaptılar. Merak ettiğim bir soru var. Bu açıklama konusunda bir mutabakat var mı? Varsa ayrıntıları nelerdir? Yoksa neden AKP ve HDP birbirlerini suçladı. Açıklamalar yarım ağızla şifreli yapılıyor. Birisi silah sıkıyor da saldırıya devam et mi dedik. Bu anlayışla ben barışın geleceğine inanmıyorum.
 
Güvensizlik üzerine inşa edilen bir süreç, Türkiye'ye barış getirmez. Hemen arkasından açıklama yapıldı, 'Barışın önündeki en büyük engel, AKP'dir' diye. AKP kanadından açıklama yapıldı, 'En büyük engel HDP'dir'  diye. Açık ve net söyleyeyim, AKP ile HDP arasında bir seçim işbirliği var ve bu işbirliğini götürmek istiyorlar.
 
"YÜREĞİNİZ VARSA GETİRİN"
Abdullah Öcalan çağrı yaptı, PKK silah bıraktı mı, bırakmadı. Bunu silahların gölgesinde nasıl yapacaksınız. Barışı huzuru istiyoruz ama gizli kapaklı yöntemlerle bu olay çözülmez. HDP yüzde 10 baraj konusunda hiç sesini çıkarmıyor. Seçim barajı demokrasinin önündeki en büyük engeldir.
 
Yüzde 10 seçim barajını indirin anayasada değişikliği beraber yapalım. Yüreğiniz varsa getirin.
 
"ARKADAŞLARIMIZ DİRENİYOR"
İç Güvenlik Paketi'nin geçmemesi için arkadaşlarımız direniyor. Bu yasanın 3 temel esası var. Savcı yetkisini valiye veriyor, vali bu yetkiyi kolluk kuvvetlerine veriyor. Kolluk kuvvetlerinin yetkileri de artırılıyor. Devleti baskı organı haline getirenler demokrasi getiremez. Böyle kanun olmaz.
 
Polis uyarmadan ateş edebilecek, bunu nasıl kabul edelim. Anayasada yargı kararı olmadıkça kimsenin üstü aranamaz ve bunlara el konulamaz deniliyor. Bunlar ne getiriyor. Hakim kararı olmadan, emniyet müdürünün sözlü talimatıyla herkesi dilediğin gibi arayabilirsin diyor. Sadece arama değil, çırılçıplak soyabiliyor.
 
"ABDULLAH GÜL BİLE RAHATSIZ"
Bize molotof atanları destekliyorsunuz diyorlar zaten molotofkokteyli atanların cezası var. Bütün barolar karşı çıkıyor. Abdullah Gül, eski cumhurbaşkanı ne diyor; Polise verilen aşırı yetkiler, daha yakın dönemde polisin yetkilerini dinleme ile ilgili nasıl istismar ettiğinin örnekleri ortaya çıkarken şimdi bu konularda daha dikkatli olmak gerekir. Ümit ederim ki arkadaşlarım bunu tekrar gözden geçirirler. Abdullah Gül bile rahatsız.
 
Bu yasa da çıkarsa işimiz iş. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum; Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar giderek ağırlaşıyor.  Türkiye uygar bir toplumun parçasıyken şimdi Ortadoğu'nun bir parçası haline geldi.
 
YAŞAR KEMAL'İN VEFATI
Havuz medyası bugünlerde CHP'ye daha fazla saldırıyor. Onlar saldırdıkça bize iktidar yolu açılıyor. Daha fazla saldırmazsanız namertsiniz.
 
Dün bir çınarımızı Yaşar Kemal'i sonsuzluğa uğurladı. Onun yüreği evreni kaplıyor. Yaşar Kemal Türkiye'ydi aslında. Hayatın bütün acılarını Yaşar Kemal çekti. Sonra gazeteci ve roman yazarı oldu. Ödün vermedi, dik durdu. Komünist damgası yedi. Bedel ödedim diye düşüncelerinden vazgeçmedi. Aydın duruşunu her ortamda sergiledi. Hapishanelere atıldı. İnce Memed'i okudum hayatım değişti. Yaşar Kemal sadece Türkiye'nin değil, dünyanın ortak değeridir. Onu rahmetle anıyoruz ve anmaya devam edeceğiz.
 
Dün Erdal Eren'in annesini de toprağa verdik. Şadan hanıma da Allah'tan rahmet diliyoruz. Onu unutmayacağız, Erda Eren'i unutmadığımız gibi."