İZMİR - Devrimci Karargah Örgütü davasından tutuklu bulunan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın çalışma arkadaşlarından olan M.A.'nın, şebekeyi gölge lider gibi yönettiği, polisin kaçak mallarını yakalamalarının ardından İzmir Emniyet Müdürlüğü'nden de bazı polis şeflerinden bilgi almaya çalıştığı ileri sürüldü.
Yurtdışından yasadışı yollarla elektronik cihazlar getirildiği ihbarı üzerine, İzmir Emniyeti Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri çalışma başlattı. Ekiplerin araştırmalarının ardından kimlikleri belirlenen şebeke elemanlarına yönelik İzmir merkezli olarak İstanbul, Eskişehir, Antalya ve Samsun illerinde eş zamanlı baskınlar yapıldı.
Operasyonda örgütün lideri konumundaki gümrük müdürlüğünden atılma H.M., Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'nde görevli üçüncü sınıf emniyet müdürü M.A., kardeşi S.A.'nın da aralarında bulunduğu 12 kişi yakalandı. Zanlılardan, piyasa değeri yaklaşık 100 milyon TL olan 57 bini cep telefonu olmak üzere 150 bine yakın ortam dinleme aletleri, böcek olarak adlandırılan ses alma ve bunları bulmak için kullanılan cihazlar, farklı boyutlarda jammer'lar, dizüstü bilgisayarlar, Ipad'ler, çakmak, kalem şeklindeki gizli kameralar ele geçirildi.
İZMİR'İN ŞİFRESİ "KÖY"
Polisin şebekeye yönelik takibi, ilginç ayrıntıları da ortaya çıkardı. İstanbul'da faaliyet gösteren şebeke lideri H.M.'nin bağlantılarından dolayı, İzmir'den kaçak ürün sokmayı tercih ettikleri öğrenildi. Buna göre havayoluyla getirilen kaçak malların, başka ürün gibi gösterilip teslim alındıktan sonra, gümrüklü alandan çıkartıldığı, serbest bölgeye de kağıt üzerinden giriş yapmış gibi gösterildikten sonra İstanbul'a götürüldüğü saptandı. Malların buradan da M.A.'nın kardeşi S.A. tarafından çantalar içerisinde tüm yurda dağıtımları yapılarak, pazarlanmasının sağlandığı ortaya çıktı. Telefon haricindeki dinleme ve gizli kameraların da özel müşterilere sipariş üzerine satıldığı tespit edildi.
Şebekenin tüm bu faaliyetlerini, telefon dinlemelerine ve polis takibine yakalanmamaları için Emniyet Müdürü M.A.'nın yakından takip ettiği ileri sürüldü. S.A.'nın sık sık ağabeyi M.A.'yi arayıp bilgi verdiği, İstanbul, Balıkesir, Antalya ve İzmir'de farklı zamanlar yapılan operasyonlarda 35 bin dolarlık malzemenin polisce yakalanmasının ardından, yine aynı şekilde telefon görüşmeleri yaptıkları ortaya çıktı. S.A.'nın, bu görüşmede İzmir'i 'köy' olarak şifrelendirdiği ve operasyonu "Köye gittim. Fındıkları topladım. Arabayı yıkattım ama 35 bin dolar zararım var" diye anlattığı ileri sürüldü.
İZMİR EMNİYETİNDE DE GÖZALTI OLABİLİR
Devrimci Karargah Örgütü davasından tutuklu yargılanan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın yakın çalışma arkadaşlarından olan M.A.'nın, şebekeye yönelik operasyonlar sonrasında da H.M.'yi, kardeşi S.A'yı, İstanbul'a gidip yanına çağırarak bilgi verdiği öne sürüldü. M.A.'nın yine operasyonların ardından İzmir Emniyet Müdürlüğü'nden bazı polis müdürleriyle bağlantıya geçtiği, gelişmeler hakkında bilgi almaya çalıştığı da ileri sürüldü. M.A.'nın bağlantı kurduğu bu polis şeflerinin savcının talimat vermesi halinde ifadesinin alınabileceği öğrenildi. Şebeke lideri H.M.'nin, operasyondan kısa süre önce durumdan şüphelenip, samimi olduğu komşusuna, sahibi olduğu evleri, devretme teklifinde de bulunduğu öğrenildi.