İZMİR - Türeli, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile 2013 yılı Kesin Hesap Kanun tasarılarının geneliyle Sayıştay tezkereleri üzerindeki görüşmeler sırasında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı bütçesi üzerinde söz aldı.
ÇANDARLI LİMANI
İzmir’e ilişkin kamu yatırımı planında yer alan çalışmalarıkomisyon gündemine getiren Türeli, konuşmasının başlangıcında, Çandarlı ya da Kuzey Ege Limanı adıyla bilinen alanda başlatılan mendirek inşaatına ilişkin görüşlerini paylaştı.
Mendirek inşaatının çok uzun zamandır devam ettiğini ifade eden Türeli, “Ancak tamamlanamayan altyapı ve üstyapı işleri için yap-işlet-devret modelinin uygulanacağı söyleniyor ama orada da bir gelişme yok” dedi.
Projeye ilişkin ihale sürecinin de sağlıklı bir şekilde yürütülemediğini kaydeden Türeli, 5 Kasım 2013 tarihinde ihaleye girildiğini ancak hiç teklif gelmediğini, söz konusu ihale tarihinden bu yana yeni bir ihale açılmadığını söyledi.
Türeli, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan, “Öncelikli Dönüşüm Programı Eylem Planı”nda limanın ilk etabının 2018 yılında tamamlanabileceği bilgisinin yer aldığını hatırlattı.
Çandarlı Limanı’nın demiryolu bağlantısının da 2018 yılı sonunda tamamlanacağının belirtildiğini ifade eden Türeli, “Henüz etüt projesi bile yapılmamış. Bu konuda çok ciddi bir gecikme var, ihaleye teklif veren de çıkmadı. Bu projeye öncelik veriliyorsa kaynaklar alınır oraya yönlendirilir ve tamamlanır” diye konuştu.
İZMİR’İN BİTMEYEN KARAYOLLARI
Türeli, 2014 Yılı Yatırım Programı’nda İzmir yatırımlarını karayolları açısından incelediğini belirterek, görüntünün bu alanda da “çok vahim” olduğunu söyledi. Türeli, kentin iç kısımlarında projelendirilen yolların tamamlanmasının dış ilçelerin hem kent merkezine hem de birbirlerine bağlanması açısından önem arz ettiğini vurguladı. Türeli, mevcut yolların çok yetersiz olduğunu veprojelendirilen yolların tamamlanma tarihinin ise sürekli uzatıldığına dikkati çekerek, “Şimdiye kadar çoktan bitirilmesi gereken yollar bir türlü tamamlanamıyor” dedi.
Türeli, İzmir’in devam eden belli başlı yol projeleri hakkında şu bilgiyi verdi:
Bergama Çevre Yolu: Yolun yapımına 2011 yılında başlanmış. Proje Tutarı 34 milyon lira. Şu ana kadar yapılan hiçbir çalışma yok. 10 kilometrelik yolun 2017 yılında tamamlanması planlanıyor.
Torbalı-Ödemiş-Kiraz Yolu: 91 kilometre uzunluğunda planlanan yolun yapımına 1998 yılında başlandı. Proje tutarı yaklaşık 243 milyon lira. 2014 Yılı Yatırım Programı’nda kaynak ayrılmadı. 2017 yılında tamamlanması planlanıyor.
Torbalı-Tire ayrımı-Belevi Yolu: 13 kilometre olarak planlanan yolun yapımına 2012 yılında başlandı. Proje tutarı 17,5 milyon lira. Yapılan bir çalışma bulunmuyor.Yolun 2017 yılında tamamlanması öngörülüyor.
İzmir-Çeşme ayrımı – Seferihisar-Selçuk-Kuşadası Ayrımı: 80 kilometre uzunluğunda planlanan yolun yapımına 2011 yılında başlandı. Proje tutarı yaklaşık 117 milyon lira. 2017 yılında tamamlanması öngörülüyor.
İzmir-Torbalı ayrımı – Menderes – Seferihisar- Selçuk ayrımı: 45 kilometre olarak planlandı. Proje tutarı 50 milyon lira. Yolun yapımına 2011 yılında başlandı. 2017 yılında tamamlanması planlanıyor.
Aliağa-İzmir yolu: 40 kilometre olarak planlanan yolun yapımına 2008 yılında başlandı. Proje tutarı yaklaşık 71 milyon lira. Şu ana kadar 21 milyon lira harcanmış. 2017 yılında tamamlanması öngörülüyor.
İzmir-Turgutlu ayrımı-Kemalpaşa-Torbalı İl yolu: Yapımına 2013 yılında başlanması planlanan yolun proje tutarı yaklaşık 83 milyon lira olarak belirlendi. Şu ana kadar çalışma yapılmadı. Yolun 2017 yılında tamamlanması planlanıyor.
Türeli, projelerin durumuna bakıldığında ciddi bir ilerleme olmadığının görüldüğünü belirterek, “Bugünkü planlamayla bitmesi de mümkün görünmüyor” dedi. Türeli, yollarınneredeyse tümü için bitiş tarihi olarak 2016 ya da 2017 yılının gösterildiğine dikkati çekerek, “Yolların bir an önce tamamlanması gerekmektedir. Çünkü,İzmir hem tarım hemsanayi hem de önemli bir hizmet sektörü kentidir ve ulaştırmanın burada ekonomik aktivitelerinin birleştirilmesi açısından çok büyük önemi bulunmaktadır. Küçük Menderes Havzası ve Bakırçay Havzası hinterlandında bulunan tarım bölgeleri, Aliağa gibi ağır sanayinin bulunduğu yerler bu bölge içerisinde bulunuyor” şeklinde konuştu.
“İZMİR KAMU YATIRIMLARI AÇISINDAN İHMAL EDİLİYOR”
İzmir’in kamu yatırımları açısından ihmal edildiğini savunan Türeli, “İzmir kamu yatırımlarından hak ettiği payı alamıyor. İzmir Türkiye’nin 3’üncü büyük kenti, hem tarım kenti hem sanayi kenti hem de limanı var. Bu kapsamda sadece İzmir’i ele almakdoğru bir yaklaşım olmaz. Bu bölgeyi Manisa, Denizli ve Aydın ile birlikte düşüneceksiniz. Osmanlı döneminde ilk demiryolları bu bölgede yapılıyor, neden? İçerideki birtakım tarım ürünlerinin taşınabilmesi ve limandan ihraç edilebilmesi için. Unutmayalım, İzmir, 19’uncu yüzyılda Osmanlı devletinde ihracatta 1’inci sırada, ithalatta ise İstanbul’dan sonra 2’inci sırada bulunuyordu” diye konuştu.
“ULAŞTIRMADA ÇOK DENGESİZ BİR YAPI VAR”
Kamu hizmetlerinin bir planlama doğrultusunda sunulmasının Türkiye gibi kaynakları sınırlı ülkeler için büyük önem arz ettiğini vurgulayan Türeli, “Çünkü planlama yaklaşımı, bir kaynak tahsisi mekanizmasıdır. Bu açıdan planlamanın, ulaştırma-haberleşme sektöründe yaygın biçimde kullanılmasına ihtiyaç bulunmaktadır” diye konuştu.
Kamu yatırım programı kanalıyla ya da kamu-özel ortaklık modeli eliyle özel sektöre yaptırılan işlerin de planlaması gerektiğini ifade eden Türeli, şöyle devam etti:
“AKP dönemine baktığımızda şunu görüyoruz: 2007-2013 yıllarını kapsayanyıllık kalkınma planı olan Dokuzuncu Kalkınma Planı, AKP hükümetleri döneminde hazırlandı ve orada şu ifade yer aldı: ‘Ulaştırmada çok dengesiz bir yapı var. Bu dengesiz yapı düzeltilecek.’Yine 9’uncu Kalkınma Planı’nda aynen şu ifade de yer alıyor; ‘Ulaştırma türlerinin teknik ve ekonomik açıdan en uygun yerlerde kullanıldığı dengeli, akılcı ve etkin bir ulaştırma altyapısının oluşturulması gereği’ Bu ifade, ulaştırma planlamasında temel amaç olarak belirlenmiştir. Bunların ardından hazırlanan 10’uncu Kalkınma Planı’na bakıyoruz, ne yazık ki, buradaki hedefler,yine öngörülenlerin dışında kalmış. Hem yolcu taşımacılığında hem yük taşımacılığında karayolunun ağırlıklı payı azaltılamamış.”