Fatih YAPAR/EGEDESONSÖZ - Soma’da yaşanan maden faciasının ardından yaşananlar devam ederken halkın tepkisi ise dinmiyor.
Birçok yerde yürüyüş ve mitinglerde polis ile vatandaş karşı karşıya gelirken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’ndan çarpıcı bir açıklama geldi. Radikal karar alan Kocaoğlu, daha önce TOMA’lara vermediği suya şimdi de otobüsleri ekledi. Kocaoğlu, polislerin taşınması için kullanılan otobüsleri bundan sonra tahsis etmeyeceklerini söyledi.
KENDİLERİNİNKİNİ KULLANSINLAR
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Kocaoğlu, “Kesinlikle zaten daha önce aldığımız karar gereği su vermiyoruz. Otobüsleri sadece ve sadece polisleri taşısın diye verdik. Kesinlikle otobüsleri karakol gibi kullanmamak şartıyla verdik. Ama ne yazık ki gördük emniyet samimi değil... Bizim otobüslerimizi hükümet konağının önüne kalkan olarak sıralamışlar. Bir farklı düşünce var. Onun için otobüsler sıralandıktan sonra ben Soma’daydım artık otobüs vermeyeceğiz. Bundan sonra otobüs yok! Herkesin kendi otobüsleri var. O otobüsleri kullansınlar, kullanmıyorlar. Şoför ve otobüslerini kendileri kullanmıyorlar. Ne otobüs ne de şoför vermeyeceğiz” dedi.
KONUŞMAYA BİLE TAHAMMÜL ETMİYORLAR
Kocaoğlu, valiliğin mülki amir olduğunun istediği takdirde el koyma yetkisinin bulunmasının hatırlatılması üzerine ise, “Gelsin el koysun. Biz vermeyelim el koysunlar, alsınlar. Biz vermeyeceğiz onlar el koyup alsınlar. Devamlı izliyorum. Son üç dört olayın içinde edindiğim intiba şudur. Bir tanesinde ben de vardım. Kesinlikle ve kesinlikle kimsenin bir şey yapıp yapmamasına göre, taşkınlığa göre hareket edilmiyor. Tamamen sindirme ve protesto-demokratik hakkını yok sayma ve insanları evden çıkmama anlayışı ile konuşurken su sıkılıyor. DİSK Genel Başkanı Kani Beko’nun başına gelen de aynıdır. Bu konuda herkes bizi mazur görsün. Ülkenin canını, malını korumak valiliğe ve emniyete yardımcı olmak bizim görevimiz. Ama emniyet ve valilik bu görevi vatandaşı taciz etmek, sindirmek üzere, sorgusuz sualsiz insanların üzerine gitmemelidir” diye konuştu.
MARJİNAL GRUPLARI ÖN PLANA ATIYORLAR
Kocaoğlu, polisin müdahale ederken “marjinal guruplar” söylemini ortaya koyduğunu ifade etti. Kocaoğlu, “Çıkıp ‘bilmem ne örgütler şunu yapıyor’ diyorlar. Bir örgütün geldiğini söylüyorlar ama demokratik hakkını kullananlara izin vermiyorlar. Gezi olaylarında gördük ki Gündoğdu Meydanı’nda hiçbir şey olmadı. Oradan çıktıktan sonra oldu. İzmir’de hiçbir demokratik protestoda olay yoktu. Siz olay yaratmak isterseniz yaratıyorsunuz. Gündoğdu’da herkes toplandı ama Basmane’ye giden insanlar azdı. Siz ‘onlar bunlar karışıyor, bunu kökten bitirelim’ diye bir şey içinde olamazsınız. Böyle bir durum demokratik ülkede yok” dedi.
ANAHTARI TEMİN ETTİYSE HUKUKİ BOYUTA BAKARIZ
Kocaoğlu, daha önce TOMA’lara vermeyeceğini açıkladığı suyun sokak aralarında bulunan itfaiyenin kullandığı borulardan alınması konusuna da açıklık getirdi. Kocaoğlu, “Biz daha önce TOMA’ya su vermeyeceğimizi anlattık ve kararımızı verdik. İtfaiye su vermiyor. O vanalar sadece yangın için kullanılıyor. Anahtarı itfaiye ve İZSU’da var. Emniyet bunların anahtarını temin ettiyse ve oradan su kullanıyorsa onun da hukuki boyutuna bakacağız. Oralar yangın için vatandaşa su sıkmak için değildir. Yangın olursa valilik ya da emniyet mi söndürecek? Büyükşehir’in itfaiye teşkilatı söndürecek” diye konuştu.
HUKUKİ MÜCADELEDEN BAŞKA ÇAREMİZ YOK
Kocaoğlu, hafta başında terk ettiği Özel İdare Malları’nın paylaşımını yapan komisyon toplantısından sonra ortaya çıkan tutanak ve kararları da yorumları. Vali Mustafa Toprak’ın olur verdiği karara göre Kocaoğlu’nun katılmadığı toplantıda gündeme gelen malların tamamı hazineye devredilmiş tahsis hakkı da valiliğe bırakılmıştı. Kocaoğlu konuyla ilgili tutanakların kendilerine ulaşmadığını ifade etti. Kocaoğlu, “O liste bizim elimizde yok. Biz de komisyon üyesiyiz. Uyarılarımızı yaptık. Henüz köy ve belde mallarının bile tutanakları bize gelmedi. Biz bir tarafız. Özel İdare’nin mallarını bize bildirecekler. Diğer kurumlara verilmesi gerekenlere uygun gördüklerimize sesimizi çıkarmayacağız. Ama verilmesi gerekenleri vermeyince itiraz edecek hukuki yollara başvuracağız. Tapularına, şirketlere şerh koyacağız. Dava süreci başlayacak. Başka çaremiz var mı? Bir an evvel vermelerinde fayda var” dedi.
GELSİNLER BELEDİYE BİNASINI DA ALSINLAR
Kocaoğlu, il özel idaresinin mallarının yangından mal kaçırır gibi bir yerlere verilmesinin yanlış olduğunu ifade etti. Kocaoğlu, “Bu tavır doğru değil. Mallar yerelin, İzmir’in malıdır. Benim belediyem nasıl İzmir’in malıysa Özel İdare’nin malları da yerelin malıdır. Bu mallar Büyükşehir’in hakkıdır. Ben de belediyede tapusu olan okul ve hastane yerini seve seve veriyorum. Paraya dönüştürmek istiyorlar. Geneli bitti şimdi yereli satmaya sıra geldi. Gelsinler belediye binasını da alsınlar. Orası da para yapar. Kurtulalım. Biz Kordon’da çadıra göçeriz. Böyle şey olur mu ya? Bu mantıkla ülke yönetilemez. Türkiye bu mantıkla gitmez. Soma’daki olayları bakın. Polisin tavrını görün. Soma’da adamın yüreği yanmış basın açıklaması yapacak, çelenk koyacak bu insanın üzerine TOMA’larla ilaçlı su sıkarsanız nereye gidiyorsunuz. Biz bu ülkenin vatandaşıyız” ifadelerini kulandı.