EGEDESONSÖZ - Rüzgar santralleri, balık çiftlikler ve taş ocaklarına karşı yaşam mücadelesi veren Yarımada büyük bir ağaç katliamıyla yüz yüze…
İzmir'in Urla İlçesi'ne bağlı Ovacık Köyü'nde Sancak Group’a ait rüzgar enerjisi santrali için başlayan ağaç katliamına karşı Soma İlçesi'ndeki Yırcalı köylülerinin, termik santral kurulacak olan arazilerindeki 6 bin zeytin ağacının iş makineleriyle sökülmesine rağmen verdikleri mücadele örnek oldu, köylüler hukuk mücadelesi başlattı.
Dev RES parçalarının TIR'larla taşınması için yol kenarında 300, santralin kurulacağı yere kadar yeni yol açılması için de bine yakın ağacın kesilmek üzere işaretlendiği alanda çalışmalar can güvenliği tehdidi ve yağmur nedeniyle dururken Egedesonsöz’e konuşan Ovacık Muhtarı Veysel Erköse son durum hakkında bilgi verdi.
ACİL YARGI KARARI LAZIM
Çam ağaçlarıyla dolu arazide kesimin şimdilik durduğunu belirten Muhtar Veysel Erköse, “Durmasının gerekçesi ise hava şartlarının kötü olması. Yağmur yağdığı için kesim yapılmıyor. Yoksa kesimin durdurulması söz konusu değil. Orman İşletme Şefliği görevlileri ‘kesim güvenli değil’ diyerek çalışmaları erteledi. Biz burada bekliyoruz. Köylüler kesimi izlemekten başka bir iş yapamıyor. Kimseye yasal olarak müdahale edemeyiz. Aksa halde biz suçlu oluruz. Çok acil bir şekilde işlemin mahkeme tarafından durdurulması gerekiyor. Biz yürütmenin durdurulması kararını bekliyoruz. Her ağaç kesildiğinde içimiz yanıyor. Kesilen ağaç yere düştükten sonra fotoğrafını çekiyoruz. Eğer mahkeme işlemi durdurursa biz de sorumluların yüzüne ‘işte eseriniz’ diyeceğiz. Beklemekten başka çaremiz yok” ifadelerini kullandı.
NÖBET BAŞLADI
Öte yandan hukuksal olarak Danıştay'a yürütmenin durdurulması için dava açan köylüler, çevrecilerin de desteğiyle, dün kesimin başlaması üzerine eyleme başladı.
YAĞMUR ALTINDA NÖBET
DHA’nın haberine göre köylülerin tepkisi ve yağmurdan dolayı orman kesim ekipleri başlattıkları kesim işlemine ara verip, bölgeyi şimdilik terk etti. Jandarma da olası olumsuz bir olayın yaşanmaması için bölgede önlem aldı.
Bu arada sağanak yağmura rağmen, hem köylüler hem de çevreciler, ağaçlarının kesilmesine engel olmak için orman içerisinde bekleyişlerini sürdürdü. Toplanan kalabalık, ekiplerin bölgeden tamamen çekildikleri ve hukuki sürecin bekleneceği açıklanıncaya kadar da direnişlerinin devam edeceğini açıkladı.
Köy sakinlerinden 68 yaşındaki Emine Nalcıoğlu, bir yandan babasından kalma zeytin ağaçlarının bir yandan da kızılçam ormanını korumak için ayağındaki terlikle direndi. Ağaçların kesilmesiyle, yağmurların da kesileceğini, kendilerinin de kuruyacağını dile getiren Emine Nalcıoğlu, "Bir kuru dalını kırmaya kıyamazdık. Onlar kökten kesip atıyorlar ağaçlarımızı. Bak ayağımda ayakkabı yok. Yağmurda terlikle geldim. Karnımızı doyurmak için elimizde kalan zeytinleri de bu arada götürecekler. Orman yok, zeytin yok. Biz burada köy yerde ne yapalım?" dedi.
Köy sakinlerinden 51 yaşındaki Emine Göcük ise "Bizim çocukluğumuzun anıları var burada. Hep çevre sevgisiyle büyütüldük. Bu ağaçlara bu yaşa geldiler. Ama bir anda kesilip atılıyor. Biz direnmeye devam edeceğiz" dedi.
Köy Muhtarı Veysel Erköse de beklediklerinden büyük destek gördüklerini, firmanın geri adım atmasını umut ettiklerini ifade etti.
'DİREN YAĞMUR'
Köylülere destek vermek için gelenler arasındaki ilkokul öğrencisi 10 yaşındaki Likya Sümerval da yer aldı. Öğrendiği yöntemle, kesilen ağaçların yaşını gövdelerindeki halkaları sayarak belirleyen minik çevreci Likya, "Benim baktığım ağaç 38 yaşındaymış. Bu kadar yıl kesilmek için beklemiş. Ama ben burada, gelecekte iyi bir çevrede yaşamak için bekleyeceğim" dedi.
Yağmur devam ettiği sürece ağaçların kesilemeyeceği anlatan Kent konseyi Yürütme Kurulu üyesi Ali Yarar da "Yağmur olduğu sürece, ağaçlar yaşamlarını sürdürecek. Bu yüzden de umudumuz yağmura kaldı. 'Diren yağmur' diyorum" dedi. Bu arada çevreciler de "Diren yağmur" diye bağırdı.