Tayfun MARO
Netameli bir tür
8 Mayıs 2024 Çarşamba

İnsandan söz ediyorum. Cennetten kovulduğunu, yeryüzüne sürüldüğünü düşünen“günahkâr” insandan… Kendisini, “ilk günah” ile daha doğarken mahkûm eden insandan…

İnsan kusurlu bir yaratık. Ama onu asıl kusurlu yapan, kendisiyle barışık olmamasıdır. Kusuruyla yaşamayı öğrenmek yerine inkâr yoluna gitmesidir.

Ve inkarın ikiyüzlü kıldığı insanın karakteri sorunludur.

İnsanın kurduğu uygarlık, binlerce yıldır öldürerek varlığını geliştiriyor. Savaşmayı meşru kılan insanın kötülüğü… Bilim, ilerleme, gelişme, dinler, keşifler ve icatlar, bütün zamanlarda, insan kötülüğünün cilası olagelmiş.

İnsanı insana düşman etmek ve insanı insandan korumak üzerine inşa edilen sosyalleşme politikalarıyla muktedirlerin önünde diz çöken insanlık, kötüye biat ettiğini aslında biliyor.

Öldürmenin karşı koyulamaz çekiciliğini tarih yazarak ölümsüzleştiren insan, ötekinin ölüsünü lanetliyor, kendi ölüsünü yüceltiyor. Öldürmenin mazereti böylece meşruiyet kazanıyor.

Yeryüzü tekin değil. Gücü ele geçiren öldürüyor. Öldürme hakkı tarif edilmiş devletten başlayan ve tepesinde patlayan bombayla ölen insanda tamamlanan dehşet dengesi, insanlığı sindiriyor.

Ve öldürmenin işe yaradığını gören sokaktaki insan, bu durumdan görev çıkarıyor. Kas gücünü veya belindeki silahı kullanarak kendisine iktidar alanı açabileceğini düşünmeğe başlıyor. Bunu deniyor da…Tabii ki burada kalmıyor, en zayıf karakterli olanlar da kadınları öldürüyor.

Yeryüzünde her gün açlıktan ölen insan sayısı, 20 binin üzerinde. Bir milyar insan aç. Ama muktedir, Gazze’de öldürdüğü 34 bin insanla bu hesabı kapatmak istiyor.

Sormak lazım, her gün, aç bırakılarak öldürülen ve sayısı 20 bini aşan insanın katili kim? Her gün, 20 bin insan… Her gün, ziyafet sofralarında zıkkımlanan aşağılığın da aşağılığı yaratıklara sormak lazım; Katil kim?

Yeryüzü, cinayetlerin yücelttiği ve muktedir kıldığı insan türüyle lanetlenmiş. İnsanlık, meselelerini birbirini öldürerek çözüyor. Ve ne meseleler bitiyor neöldürmenin dayanılmaz çekiciliği…

Netameli türün sürgün hikayeleri… Bakalım, yeryüzünden ne zaman kovulacağız!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Çıkışlar kapalı
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bardak boş mu dolu mu?
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
19 Mayıs 'yorulmadan' ilerleme günüdür
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Ben böyle inanıyorum!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Çıkmasaydı Samsun’a neler gelirdi başımıza?
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Çocuklukta yaşamsal sorunlar üzerine
Ümit YALDIZ
Ümit YALDIZ
Değişimin ayak sesleri!
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Büyük Altaylılar haydi kongreye!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
19 Mayıs'tan Lozan'a...
Dr. Hakan Tartan
Dr. Hakan Tartan
Tasarruf öyle olmaz; böyle olur!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva