Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, 'Narin Güran cinayeti sonrasında bu gibi cinayet vakalarının önüne geçilebilmesi için idam cezasının da caydırıcı bir ceza olarak mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine alınması gerekiyor.' dedi.
Erbakan, parti genel merkezinde gerçekleştirilen İl Başkanları Toplantısı öncesinde, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türkiye'de gündemin oldukça yoğun olduğunu, bölgede de İsrail'in Lübnan'a saldırması ve adım adım Türkiye'ye yaklaşması gibi konuların önem arz ettiğini söyleyen Erbakan, ateş çemberinin Türkiye'nin etrafını sardığını ve adım adım yaklaştığını ifade etti.
Fatih Erbakan, 'Büyük İsrail, arzımevut projesi, asıl olarak hedefinde Türkiye olan bir projedir. Bunu merhum Erbakan Hocamız 50 sene önce söyledi. Şimdi Lübnan, Ürdün, Suriye derken İran'ın ve Türkiye'nin de çökertilmesi ve Nevşehir'den Kayseri'den başlayıp Medine-i Münevvere'ye kadar ve Dicle-Fırat arasındaki bölüm kadar toprağın İsrail'e katılması, büyük İsrail'in kurulması. Böyle bir tablo karşısında mevcut iktidar ne yapıyor? Mevcut iktidar üzülerek ifade ediyorum, mikrofon mücahitliği yapıyor.' diye konuştu.
Hükümetin ekonomi politikalarını da eleştiren ve erken seçim çağrısında bulunan Erbakan, 'Türkiye'nin 2028'e kadar beklemeye tahammülü kalmamış, bunu milletimizin feryadından görüyoruz.' değerlendirmesini yaptı.
'CEZA VE İNFAZ SİSTEMİ, SUÇLUYU YAKALAYIP SONRA DA SALIVEREN BİR HALE DÖNÜŞMÜŞ'
Bir kişinin İstanbul'da 2 kadını öldürüp Fatih'te surlardan atlayarak intihar etmesi, polis memuru Şeyda Yılmaz'ın şehit edilmesi ve Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesinin ardından ceza ve infaz sisteminin yeniden sorgulanması gerektiğini dile getiren Erbakan, 'Ceza ve infaz sistemi suçluyu yakalayıp sonra da salıveren bir hale dönüşmüş.' ifadesini kullandı.
Erbakan, infaz sisteminin suçluyu yakalayınca kaydeden ve tekrar salıveren bir mekanizmaya dönüştürüldüğü eleştirisinde bulunarak şunları kaydetti:
'Bu konuda tüm siyasi partilerin bir araya gelerek bir ceza infaz sistemi reformunu hayata geçirmesi ve milletimizin adalete güvenini yeniden tesis etmesi son derece önemli. Ayrıca milletimizin vicdanında yine derin yaralar açan, Narin Güran cinayeti sonrasında bu gibi cinayet vakalarının önüne geçilebilmesi için idam cezasının da caydırıcı bir ceza olarak mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisinin gündemine alınması gerekiyor. Adalet, zalime hak ettiği cezayı vermedikçe ülkemiz huzur bulamaz. Mağdurların adalet mekanizmasının veremediği adaleti kendi başlarına sağlamaya çalışması da ülkede teröre ve anarşiye yol açar.'