Ümit YALDIZ
Teşekkürler Deniz Baykal, teşekkürler!
18 Şubat 2010 Perşembe

Baykal’’ın, herkesi şoke eden, sudan çıkmış balığa çeviren Nalbantoğlu hamlesi, aslında tüm süreci açıklıyor.’¶
Meğerse tepedeki Genel Sekreter-Genel Başkan kavgası doğruymuş.
Meğerse Baykal, Aziz Başkan’’ı da İzmir’’de siyaseten daha fazla güçlendirmek istemiyormuş.
Bornova’’da bile karşısına tüm adamlarını dikmesi, Ağrıdan bile adam göndermesi bu yüzdenmiş.
Meğerse Konak’’ta Tartan’’ı arkadaşını satmaya zorlayan oymuş.
Meğerse Cevat Durak’’a kozmik ofisi açtıran, özel yetki veren Baykal’’ın bizzat kendisiymiş.
Çünkü,  sadece bir yıl öncesinde PM üyeliğinden istifa ettirip, İzmir İl Başkanlığı’’na atadığı Nalbantoğlu ile bu denli sorunu yoktu Baykal’’ın.
Çünkü Nalbantoğlu, süreç içinde Sav ekibine yaklaştı.
Çünkü Nalbantoğlu, Kocaoğlu’’na omuz attı.
Çünkü Nalbantoğlu, Konak’’ta kazanan, Karşıyaka’’da kaybeden taraftaydı.
Çünkü Nalbantoğlu, Buca’’da kazanan yapının içindeydi.

***

Kemal Karataş’’a kızıyorduk. Deniz Baykal’’ın adını kullanarak siyaset yapıyor diye’…
MYK Üyesi Susam’’a da tepkiliydi bazıları. ’‘Baykal’’ın adını ağzından düşürmüyor, Baykal’’ı hep kaybeden cephede bırakıyor’’ diye.
MYK Üyesi Savcı Sayan’’a da tepkiliydi CHP’’liler.
Hatta Aziz Kocaoğlu, ’‘adam-şalgam’’ açıklamasını bu isimleri de kapsayacak şekilde yapmıştı Bornova’’dan sonra’…
Ama hepsinden özür borçluyuz. Meğerse hepsi Baykal’’ın emir eri gibi çalışıyormuş ve de ’‘Baykal böyle istiyor’’ şeklindeki sözleri satırı satırına doğruymuş.  

***
CHP Lideri, 28 ilçe başkanından destek alan, 400 imzayı cebine koyan, kongre sürecinden ağırlıklı olarak zaferle çıkmış yapının adayı Nalbantoğlu’’nu çekilmeye zorlayarak, tüm sürecin faturasını kesti aslında. Günah keçisi buldu bir nevi. Aslında bu faturanın adres bölümünde Sav ve Kocaoğlu vardı.
Ve faturanın bu kadar kabarık, operasyonun bu denli sert oluşunda bu iki yapıya duyulan siyasi hınç, intikam duygusu ağır basıyordu.
Ne demişti Kocaoğlu, Bornova kongresindeki kürsüden’…
’‘Enver Dündar seçilecek, 10 gün sonra görevden alınacak’’ diyorlar. Bunlar dedikodu, böyle bir şey yaşansın, belediye başkanlığımı koyarım ortaya’’
İşte olmayacak denilen oldu Sayın Başkan’…
Dündar’’ı almadılar belki ama ’‘adayım’’ diye deklare ettiğiniz Nalbantoğlu’’nu yediler.

***

CHP’’li İbrahim Alan dünkü yazının altına çok güzel bir yorum yapmış’…
’“Davul başkasının, tokmak başkasının elinde, İzmir’’deki siyasetçilerin kumandası başkalarının elinde’” diyerek aslında süreci özetlemiş.
Demokrasiymiş, seçimmiş, delege iradesiymiş’…
Geçiniz, efendim, geçiniz.
Çoğunluğu eski solcu, komitacı arkadaşlar, gelinen noktada tavuk kadar korkak bir yaratığa dönüşmüş’…
Gençliklerinde devrim yapmak, rejimi değiştirmek için silahlanan, dağa çıkan, darbe sonrası hapislerde yatan, işkenceye dayanan eski tüfekler bile 72 yaşındaki bir genel başkanın iki dudağından çıkacak cümleye (isme) kilitlemişler kendilerini’…
İki dudak demokrasisine yenik düşmüşler gelinen noktada.
Yazık’… Çok yazık.
 
İzmir’’de kongre sürecini kazanmış, yemeği pişirmiş, sürecin tüm sancılarına göğüs gerip zaferi yaşamayı beklerken adaylıktan el çektirilmiş bir il başkanı var. Tek bir tepki yok.
Kral öldü, yaşasın yeni kral modunda herkes’…
Hatta birilerinin viskilerini, rakılarını yudumlayarak kutlama yaptığından, kına siparişi verdiğinden de eminim. Çünkü demokrasi bugün onlara lazım değil. Ama bir gün onlara da lazım olacak. İşte o zaman demokrasi treni çoktan kaçmış olacak.

***
Her neyse’… Baykal’’ın Nalbantoğlu için neden bu denli büyük bir tepki gösterdiğini araştırıyorum.
Birlikte hareket ettiği yapılara kesilen faturanın da rolü çok büyük’… Hatta en mücbir sebep bu bence’…
Yapılan kirli servislerin rolü de çok büyük.
DSP’’li yıllarında yaptığı konuşma kayıtlarının CD halinde ona gönderilmesi, parti içinde yaptığı konuşmaların anında servise konulması’…
Çok dibindeki bazılarının ihanetleri’…
Kongre sürecinin kayıp cephesindeki kuyruk acısı’…
Mahalle seçimlerini iptal ettiren iradenin, intikam duygusu’…
Vs.. Vs’…
Ama atlandığını düşündüğüm bir neden daha var ki, çoklarının aklına bile gelmiyor.
CHP’’ye uzun yıllar hizmet vermiş, Baykal’’ı ciğerine kadar tanıyan bir dostum uyardı.
Baykal’’ın İzmir’’e asker il başkanı atamaktaki amacını’…
Ona göre Deniz Bey önümüzdeki kurultaya göre değil, genel seçim sonrasında olası  olağanüstü kurultaya hazırlanıyor. Bu kurultayda çok rahat. Rakip makip yok. Üstüne bir de genel seçim arefesi’… Çıt çıkmaması bu yüzden’…
Ama seçimde olası hezeyandan sonra örgütün olağanüstü kurultay talebiyle karşılaşacak Baykal’… Ve işte o zaman, İzmir’’deki 52 kurultay delegesi çok önemli hale gelecek.

***

Ve gelelim Nalbantoğlu operasyonunun yankılarına’…
Genel Sekreter ekibi çok üzgün. Sudan çıkmış balığa döndüler ve son ana kadar Nalbantoğlu’’nu çekilmemesi için ikna etmeye çalıştılar. Ama Kocaoğlu için aynı şeyi söylemek zor.
Baykal’’ın Selçuk Ayhan üzerinden mektup gönderdiği gün Nalbantoğlu noktasında geri adım atmayı düşünmeyen Kocaoğlu, süreç içinde Baykal’’la direkt görüşmeler yaptı. Ve Nalbantoğlu’’nun desteğe en ihtiyaç duyduğu saatlerde Balçova’’da Batur’’lu, Çalkayalı yemekte yarınları dizayn ediyordu’…  
Yani Baykal’’a daha fazla direnmenin anlamsız olduğuna karar verdi Kocaoğlu’… Bu noktaya gelmesinde Deniz Baykal’’ın ’‘Yeni süreci Aziz’’le konuşun, ben onun samimiyetine inanıyorum’’ şeklindeki sözlerinin etkisi büyüktü.
Şahsen Aziz Başkan’’a yakıştıramadım. Ama mutlaka bir bildiği olduğunu düşünüyorum.

***
Deniz Baykal’’la görüşüp son kararını öyle vermesi beklenen Nalbantoğlu’’nun ağzından şu sözler dökülüyordu dün öğle saatlerinde; ’“Bu yaşananlar, insani açıdan dayanma gücümü aştı’”
Baykal’’ın Genel Sekreter Sav ile Genel Sayman Özyürek’’e söylediği sözleri kast ediyor ve bunları hak etmediğini düşünüyordu Nalbantoğlu.
Bir bir önemli nokta daha’… Nalbantoğlu direnseydi ne olacaktı?
Baykal’’ın ’‘ilçeleri görevden alırım’’ tehdidiyle karşı karşıya olduğu iddia ediliyor Nalbantoğlu’’nun’… Seçtirmek için kıran kırana mücadele ettiği ilçe başkanlarını korumak için kendini, geleceğini feda etti anlayacağınız.
 
***
Tüm bunları kaleme alırken dün akşam sohbet ettiğim bir dostumun ağzından dökülen şu cümleler geldi hatrıma’…
Yıl 1973. CHP’’nin 5. olağanüstü kongresi’…
Yer: Ankara.
Bir yanda İsmet Paşa’… Milli Şef.
Öbür yanda Bülent Ecevit’…
Ecevit kürsüye çıkıp Baykal’’ın da içinde bulunduğu delegasyona şöyle sesleniyor:
’“Sosyal demokrat bir partinin özgür bireyleri mi olacağız? Yoksa kapı kulları mı? Karar sizin.’”
Ve Ecevit, yarım asırı geçkin İsmet Paşa dönemine bu sözlerle son veriyordu.
Şimdi birilerinin bunları düşünmesi gerekiyor.
Sosyal demokrat bir partinin özgür üyeleri mi olacaklar yoksa Baykal’’ın kapı kulları mı?
Gerçi, boşuna söylüyorum, suya yazıyorum bunları biliyorum.
Birileri çoktan tercihini yapmış bile.
Kapıkulluğu şerefine nail olmuşlar.
İktidar hedefleyen ama bu ve benzeri hataları nedeniyle iktidarı göremeden öbür dünyaya gideceğini düşündüğüm CHP Lideri Baykal’’a bu süreç için tek bir teşekkürüm var.
O da Nalbantoğlu gibi bir adamı, tanımamıza vesile olduğu için’… Çok teşekkürler Baykal. Sayende bir dost daha kazandım.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Şimdi ne olacak?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva