Yalnız aşk’ta değil…

Siyaset’te de…

“Mazi Kalbimde Yaradır!” diyenler var ve…

Olmaya devam edecekler…

Ama…

Önce, bi’bakalım…

Ne anlatmak istiyormuş…

“Mazi Kalbimde Yaradır” adıyla anılan asırlık tango?

Tam de şunu anlatıyor!

“Geçmişte yaşanan güzel anıların hatıraları canlandığında kalplerde derin yaralar açılır…”

Öff, öf, öf…

Hangimiz, “Mazi kalbimde yaradır!” demedik ki…

Peki…

Ya siyasiler?

Onların kalplerinde “maziyi hatırlatan” neler var; kim bilir?

Döneceğiz, tekrar…

Siyaset’teki bir kalp yaralarına…

***

Seçimler tamamlandı…

CHP, hariç!

Sular duruldu ancaaak…

O politik hengameler sırasında bir “siyasi buluşma” ya da…

Başka bir ifade ile…

Köklü bir siyasetçinin uzun bir aradan sonra…

Yeniden politika arenasında yer alması çok dikkat çekiciydi…

Kimdir o?

Yıllarca İzmir Milletvekilliği yapan, “Oktay Vural”…

***

Diyarbakırlı’ydı…

Hukuk eğitimi aldı…

Ege ve Dokuz Eylül Üniversiteleri’nde İktisat Hocası’ydı…

Başbakanlık’ta danışmanlık yaptı…

Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu üyesi oldu…

1999 Seçimleri’nde…

Milliyetçi Hareket Partisi’nden İzmir Milletvekili seçildi…

Ulaştırma Bakanlığı yaptı…

Gazi Meclis’te…

İki dönem MHP Grup Başkanvekili görevini üstlendi…

Ve…

22 Haziran 2016’da…

(Dolu dolu yedi yıl önce…)

İstifa etti; MHP’den ayrıldı…

“Neden?” diye soranlara…

Önce altı kelimelik bir cevapla karşılık verdi:

“MHP’nin geleceği kaotik bir sürece sokulamaz…”

Arkasını nasıl getirdi?

Aynen şöyle:

“MHP’de yenilenmeye ve silkinmeye ihtiyaç var... Dedikodu mekanizmaları bizi kopuşa sürüklüyor…”

Ya sonra?

Yedi yıl, “etliye/sütlüye” karışmadı…

Evlatlarını baş-göz etti…

Müteveffa eşinin anılarıyla yaşadı…

Yedi yıl hiç politika yapmadı…

Ama…

Türkiye’deki “siyasi cereyanı” yakından izledi…

***

Ne ilginçtir ki…

Oktay Vural, MHP’den ayrıldıktan 16 ay sonra…

Siyaset…

Yeniden hareketlendi ve…

CHP’nin “ciddi” desteği ile…

Meral Akşener, İYİ Parti’nin kuruluşunu ilan etti…

Takvimler o sırada “25 Ekim 2017”yi gösteriyordu…

Tam da o sıralarda…

“Oktay Bey, İYİ Parti’ye gider!” diyenler…

İddiayı kaybetti…

Ancaaak…

Tam da geçen yıl bugünlerde…

Ulaştırma eski Bakanı Oktay Vural’ın oğlu Yavuz Vural’ın…

Nikahına kim gitti dersiniz?

Onca siyasetçinin arasında…

Oktay Vural’la aynı masayı kim paylaştı?

Bildiniz; Meral Akşener…

Gözlerden kaçmayan o tablo…

Gazetecilere…

Doğal olarak şu soruyu sordurdu:

“Oktay Bey, İYİ Parti’ye mi geçiyorsunuz?”

Tam olarak, “Hayır…” demedi ama “ince ayrıntılar” vardı; hatırlattı!

Bir zamanlar Bahçeli’nin sağ kolu olarak anılan Oktay Vural…

“Independent Türkçe”den Dora Mengüç’e…

Son seçimlerden…

Neredeyse bir ay önce “özetin özeti” şunları söyledi:

“Ben siyasetten geçinen biri değilim; siyaset için geçinen biriyim… Dolayısıyla kişisel bir arayışım yok... Toplumsal gelişmelere katkı sağlamakla ilgili fikir ve düşüncelerimi paylaşma arayışım var…”

Ve, gözlerden kaçan bir “final” cümlesi:

“Balon içinde siyasetle, balonun dışındaki siyaset çok farklı… Balon içindeki siyasete bir katkı sağlama aracı güdüyoruz…”

***

Bu sözlerin (12 Nisan 2023) üstünden…

Olsa olsa 12 gün geçmişti ki…

Yılların politikacısı Oktay Vural…

İYİ Parti Olağan Kurultayı’nda Genel İdare Kurulu’na girdi…

Artık..

İzmir’in yakından tanıdığı o siyasetçinin yakasında…

Bundan böyle İYİ Parti rozeti olacak…

***

Bitiriyoruz…

Yılların MHP’lisi Oktay Vural’ın…

Siyaset hayatında yeni bir perde açılıyor…

Peki…

Neden İYİ Parti’yi seçti?

Bir iz var aslında, taaa geçmişten…

Aylar önce katıldığı bir TV programında…

Deneyimli siyasetçi…

Politika’da heyecan veren yeni notasını…

İktidar partisini iğneleyerek…

“Olmazsa olmaz”ını şu sözlerle hissettirmişti:

“Biz hep sonuçlarla birbirimizi suçluyoruz... Öyle bir ortam oluyor ki, ya her şeyi yapmaya muktedir olanlara inananlar ya da hiç bir şey yapamayacağına inanıp da toplumdan kaçanlar... Böyle bir yapı Türkiye'nin geleceğine umut vermez… Kutuplaşma hat safhada; yenilenmemiz gerekiyor…”

İşte, o “yenilenme”nin adı, artık İYİ Parti…

Nokta…

Hamiş: “Sorun millette değil, millete ulaşmakta… Artı 1 puan getiren partiler yerine topluma ulaşılmalı… Yapacak çok iş var, yenilenme iradesine katkı sağlamaya geldim... Siyasetin bu yenilenme yolunda ben de varım…” / Oktay Vural…”

Sonsöz: “Anlaşılmak gibi bir derdimiz vardı… Ne zaman ki, kendimizi anlatamadığımızı fark ettik; işte o vakit susmalar dostumuz oldu… / Hz. Mevlana…