Neşe ÖNEN
Mutlu anlar
29 Haziran 2023 Perşembe

Dün gece bir belgesel izledim ve tüm hayatım değişti... Şaka şaka... Hayatım şimdilik değişmese de, bu belgeselin, hayatımın anlamını değiştireceği kesin. İzlediğim belgesel, Tibet köylülerinin yaşadığı, Himalaya dağlarının eteklerinde, kuş uçmaz kervan geçmez bir köydeki, küçük bir ailenin gündelik yaşantısı üzerine kurulu. Yirmi dokuz yaşındaki Fransız bir kadın etnografın, Zanskar vadisinde geçirdiği yedi yılın öyküsünü, çeşitli bölümler halinde anlattığı, gerçek bir yaşam öyküsü.

Dağ köylülerinin, doğa ile bir bütün halinde, doğanın verdikleriyle yetinmeye çalışarak, yürüttükleri yaşam mücadelesine ait gözlemlerden oluşan bu belgesel, gerçekten izlenmeye değer. Beni en çok etkileyen sahneler, köylülerin son derece sade ve basit yaşantıları oldu. Gökyüzünün sonsuz berraklığı altında uzanan uçsuz bucaksız tepelerin, merkezi yerleşim yerlerinden izole ettiği bu diyarda yaşamak düşüncesi, akla ilk anda ürkütücü gelse de, on üç yaşındaki çoban kız çocuğunun “yaşantımız zor ve sıkıcı olsa da, burada yaşamaktan dolayı mutluyum” ifadesi karşısında, afallayıp kaldığımı itiraf etmeliyim. Mutluluğun resmi bu kadar kolay yapılabiliyormuş demek ki! Ya da, mutlu olmak için, illaki mükemmel ve konforlu bir yaşam tarzına sahip olmak gerekmiyormuş!

Mine Urgan, çok sevilen “Bir Dinazorun Gezileri” adlı kitabında diyor ki; “mutlu olmanın sırrı, küçük küçük mutluluklar biriktirmektir. Uzun süren ya da çok büyük mutluluklar beklentisine kapılırsanız, mutlu olmayı beceremeyebilirsiniz.” Ufak tefek mutlulukları tarif ederken, mesela,“bir bardak çay içerken duyduğu hazzı, ya da bir deniz kenarında, huzurla manzarayı seyretmenin zevkini” ince bir nakış gibi, ruhunuza işlerken, hayattan aldığımız bir nebze tadın dahi küçümsenmemesi gerektiğini, bunlar çoğaldıkça, mutluluğumuzun da artacağını o kadar güzel anlatıyor ki, mutluluğun, bundan daha güzel tarifi yapılamazdı diyorsunuz... Doğrusu, Mine Urgan’ın mutluluk tarifini okuduktan sonra da, hayatımın anlamı değişmeye başladı diyebilirim.

Sanırım, hem Fransız etnografın belgeselinden, hem de Mine Urgan’ın mutluluk tarifinden öğreneceğimiz çok şey var. Ben kendi adıma şunu öğrendiğimi düşünüyorum; ne yaşarsak yaşayalım, bize neşe ve sevinç veren herşeyin kıymetini bilelim. Ruhumuza esenlik verecek ya da modumuzu yükseltecek, en küçük mutluluk kırıntısını dahi yok saymaya hakkımız yok. Çünkü asıl mutluluk; bize iyi gelecek anları farketmek ve bunları yaşayabildiğimiz için kendimizi ayrıcalıklı hissedebilmektir.

Fransız etnograf, belgeselin sonunda, bir Tibet özdeyişinden söz ediyor: “Ölmek için doğarız, terketmek için tanışırız, kaybetmek için sahip oluruz.” Ve sonra bunu şu şekilde bağlıyor: “Çünkü herşey kısa ömürlüdür. Bu nedenle en iyisi, bu kısa ömürlülüğün farkında olarak yaşamaktır. Böylece, yaşadığımız sıkıntılara daha kolay katlanırız ve herşey kolaylaşır.”  Bu deyiş ve yorum da hayatımın anlamını değiştirecek diyerek, nokta koyayım.

Madem ki büyük mutluluklar yoktur, mutlu anlar vardır. Öyleyse, mutlu anlarımız çoğalsın dileğiyle...

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Stoilov’a nazar değdi!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Gönlüm hep seni arıyor neredesin?
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Kirpi ikilemi – Hayır deme sanatı
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmirli giderek kendini daha kötü hissediyor
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli meseleler 7
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bir portre: Sadullah Usumi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Tire pazarında…
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İsrailli çocuklara mektuplar (2) Barış sizin elinizde çocuklar!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Nasıl toprak reformu yapılmalı?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Yaşamak...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva