Ümit YALDIZ
Hedefteki vekil Selçuk Ayhan ve açıklamaları’…
8 Mart 2010 Pazartesi

Selçuk Abim dertlenmiş. Sevgili Cemiyet Başkanım Atila Sertel’’in açıklamasına yer verdiğim yazıda kendisine yönelik çağrıma yanıt verip, düzgün kalemiyle ’‘Sayın Yaldız’’ diye başlayan bir açıklama göndermiş.’¶
Son günlerde dostlarımla bu şekilde haberleşmeye dahası mektuplaşmaya alıştım.
Önce kendi cephemden bir Selçuk Ayhan resmi çizip açıklamayı öyle vereceğim.
Çünkü CHP milletvekilleri arasında en sık görüştüğüm, en çok dokunduğum, dokunabildiğim özel bir insandı(r) Selçuk Ayhan benim için.
Birileri ’‘okey hobisi’’ üzerinden onu yıpratma politikası güdebilir.
Farkında olarak ya da olmayarak benim de sürece katkım olmuş olabilir. Ama Sayın Selçuk Ayhan, benim için her durumda özeldir’…
**
Dikkatimi 2005’’teki performansıyla çekmiş Ayhan, aslında CHP’’nin İzmir’’deki emektarlarındandır.
Partinin yüzde 3-4’’lerde süründüğü dönemlerle bile elini taşın altına koymuş/koyabilmiş bir isimdir.
1994 yerel seçimlerinde, CHP’’nin henüz 2 yaşında olduğu bir dönemde Konak Belediye Başkan adayı bulunamayan genel merkeze ’‘beni yazın’’ demiş, diyebilmiş, milletvekili sıralamasında partisi için ’‘dolgu malzemesi’’ olmayı bile kabul etmiştir.
İki dönem il başkanlığı yapmış, adamcı, ekipçi olmamış, doğru bildiğinden de şaşmamıştır.
Görev yaptığı süre içinde sözünü dudaktan, gözünü budaktan esirgememiştir.
 
Yanlışları mı?
Her siyasetçi gibi, her siyasetçi kadar vardır.
Bazen manevra yaparken geçmişiyle/kendisiyle tutarsız davranışlar sergilediği de vakidir.
Ama doğruları daha fazladır.
Örneğin aday belirlemek için Çeşme’’de otel toplantısı yapan Deniz Baykal’’a ’‘İzmir’’de Aziz Başkan’’la seçime gidelim’” diyen, diyebilen tek milletvekilidir.
Birileri gibi ne katıksız Baykalcı ne de önce Önder Savcıdır’…
Yanlış, genel başkanından bile gelse yanlış der, diyebilir.
Birileri gibi Önder Sav düşmanı da değildir.
Siyah-beyaz, göçmen-alevi gibi gruplaşmaları sevmez, benimsemez.
Arıtman’’ın iddia ettiği gibi kadın düşmanı hiç değildir.
Kadın siyasetçileri özellikle sever, korur, kollar’…
*
Nev-i şahsına münhasırdır.
Klasik vekiller gibi lüks restoranlarda, otel lobilerinde çok paralar harcamaz.
Çünkü arkasında holding, para babası, müteahhit çetesi yoktur.
Herkesin göreceği yerde durur.
En sık görüldüğü nokta Bornova Cafe (Münip ve Özgür Altop’’un yeri)’’dir.
Okey oynamayı, uzun malboro içmeyi sever. Ama okey masasında geçirdiği süre başkalarının içki masalarında, otel lobilerinde geçirdiği süreden fazla değildir.
Özel günlerde özel espriler yapmayı, garip mesajlarla dostlarını şaşırtmaya bayılır’…
Ud çalan, evinde salata, kahve yapan ilginç bir kişiliktir.
AKP’’li İsmail Yılmaz’’la canlı yayında düet yapmışlığı bile vardır.
Yaptığı işi saklamaz, klasik siyasetçiler gibi üçüncü şahıs şirketleriyle garip ortaklıklar, yüzde anlaşmaları yapmaz, Ali Dibo ilan edilmeyi göze alarak işine, aşına bakar, hesabını da çatır çatır verir.
 
Seçkin bir tarikat, mason locası, mezhep tarafından desteklenmez.
CHP’’de pirim yapan bir ırka mensup da değildir. Rumeli göçmeni hiç değildir.
Afyon-Isparta arasında bir noktada doğmuş, Makine Mühendisi olarak geçmişte başarılı işler yapmış, 2000’’li yılların başında birçok kobi gibi batmış ama yılmayıp düze çıkmış bir işadamıdır.
Tek sermayesi partili olmak, çalışmak, halka yakın olmak ve doğru zamanda doğru yerde durup, doğru bir hamle yapmaktır.  
2005’’te henüz 73’’ünde olan Ekrem Bulgun’’u işaret eden Baykal’’a karşı darbe yapmaya hazırlanan ekiplerin hazırladığı listenin tepesine ’‘il başkanı’’ olarak yazılmış, salondan 3 oy farkla başkan çıkıp vekillik kapısını aralamıştır. Altıncı sıradan konulmasına aldırmadan çalışıp vekillik hakkını biraz da söke söke almıştır.
 
Özellikle ikinci bölgede gitmedik köy, kasaba bırakmamış, mecliste son bir yılda verdiği yerinde önergelerle AKP’’ye zor anlar yaşatmayı, kamuoyunda ses getirmeyi başarmıştır.
Başkaları gibi ’‘gak dese, guk dese’’ haber olmaz. Medya ile ilişkileri özel ve kişiseldir.
 
Zaman zaman benim de okey arkadaşım olan Selçuk Ayhan, ilan edildiği gibi kadın düşmanı değildir. Evet. Okey oynadığı kahvehanenin sahibi Münip Altop’’un il yönetimine, oğlu Özgür’’ün ilçe yönetimine yazılmasında, kendi atadığı Bornova Eski İlçe Başkanı Mehmet Türkmenoğlu’’nun kurultay delegesi olmasında rolü olmuştur. Sadece onun rolünün olduğunu söylemek Altop ailesine ve Türkmenoğlu’’na haksızlık olur.
Altop-Ayhan ikilisi, Bayraklı ve Bornova seçim sürecinde birlikte hareket etmiş, birinde kaybı, diğerinde zaferi paylaşmıştır.
 
Eleştirdiğim noktalara gelince;
Beş yıl önce Ekrem Bulgun’’a rakip çıkıp, beş yıl sonra 180 derece dönüşü beni suku-u hayale uğratmıştır. Bulgun özelinde değil’… Teslimiyetçilik özelinde.
Belki beş yıl öncesi ile bugünün koşulları aynı olmayabilir.
Ama siyasette ’‘dün dündür, bugün bugündür’’ anlayışını doğru bulmayan ben ve benim gibiler için bu manevra, Ayhan’’ın hanesine ’‘eksi’’ olarak yansımıştır.
İkinci eleştiri noktam öngörü, basiret eksikliğidir.
Sayın Ayhan da ’‘Bal gibi bilmektedir ki’’ geçmişte iki kurultayda karşısında durduğu, cezasını çektiği, faturasını ödediği CHP Lideri Deniz Baykal ilginç bir lider tipidir.  
Birini yıpratmak istediğinde iki şey yapar’…
Ya seçilemeyeceği yerden aday yapar (Kemal Kılıçdaroğlu gibi)
Ya da zor aşılacak bir krizde arabulucu, postacı, katip olarak kullanır.
 
Son kurultayda İzmir’’de hiçbir göreve getirmediği tek isim Selçuk Ayhan’’dır Baykal’’ın’…
İzmirli 6 Parti Yönetici arasında adı yoktur. Sonradan verilen grup yöneticiliğini saymıyorum.
 
CHP’’nin bol kavgalı, ekipler arası savaşta kanın gövdeyi götürdüğü, işlerin arap saçına döndüğü, herkesin, özellikle de İzmir’’i bu hale getiren koca koca vekillerin köşe bucak kaçtığı bir süreçte Selçuk Ayhan, bilerek ya da bilmeyerek kendini ateşin içinde atmıştır.
Süreç boyunca küçük Baykal’’ı andıran/oynayan  MYK Üyesi Susam, Savcı Sayan, Grup Başkan Vekili Kemal Anadol, PM Üyesi Bülent Baratalı değil de neden Selçuk Ayhan’’dır Kocaoğlu’’na mektubu getiren, Ekrem Bulgun’’un listesini kaleme alan’…?
Acaba bunu hiç düşündü mü? Mutlaka düşünmüştür ama ’‘Genel Başkanım beni seviyor, güveniyor’’ diye düşünmüştür.
Seçime tek listeyle gidiliyor. 620 kurultay delegesi adayı var. Yazabileceğin en fazla kişi 48.
Yönetim, denetim, asil, yedek derken 48 daha’… Etti mi 96’…?
Peki 524 kişi ne olacak? Kime kızacak, tepkisini kime gösterecek?
Genel Başkan’’a mı? İl Başkanına mı?
Hiç sanmıyorum. Kadın delege konusunda olduğu gibi İl Başkanı tereyağdan kıl çeker gibi sıyrılacak işin içinden’… ’‘Ben yazdım, silmişler’’ diyecek.
Ya Genel Başkan? Ne demiştir kendisini şikayet için arayanlara sizce’…?
’‘Görev verdim ellerine yüzlerine bulaştırdılar’’ demiş midir, dememiş midir?
Ya diğer vekiller ne demiştir?
’‘Kalem eline verildi, okey arkadaşlarını yazdı’’ sözü ilk önce onlardan çıkmamış mıdır? Bu söz bazı köşe yazarlarına önemli vekiller tarafından özel olarak aktarılmış mıdır, aktarılmamış mıdır?
İşte yılların deneyimi Selçuk Ayhan’’a yakıştıramadığım buydu benim’…
Sırf Baykal’’ın güvenini kazanmak uğruna kentin/partinin/örgütün yarısının hedefi haline gelmesiydi.
Başka Genel Sekreter Sav olmak üzere kadınların, Alevilerin önemli bir kitlenin tepkisine göğsünü siper etmesiydi.
Birlikte hareket ettiği ekiple birlikte il başkanlığını hak etmiş bir isme (Rıfat Nalbantoğlu) omuz vermek, güçlendirmek yerine ’‘adaylıktan çekil’’ mesajı getirmesiydi.
Kendini bile bile ateşin içine atması’… Yani biraz basiretsiz davranmasıydı’…
Yoksa ’‘okey oynuyor, okey arkadaşlarını yazdı, kadın düşmanı’’ gibi altı boş söylemlerin gerçeği yansıtmadığını ben iyi biliyorum.
 
Sonuçta Sayın Selçuk Ayhan beni sever, ben de onu’… Birbirimizi başka mercilerde savunmuşluğumuz vardır.
Ama dost acı söyler’… Anlaşılan ben de ’‘bu süreçte kalemi biraz derine kaçırdım, acı söyledim’’ anladığım kadarıyla ki aşağıdaki açıklamayı göndermiş’….
 
 
VE İŞTE SELÇUK AYHAN’’IN ATİLA SERTEL YAZISI ÜZERİNE GÖNDERDİĞİ AÇIKLAMA:  (DÜZELTİLMEDEN AYNEN KULLANILMIŞTIR)
 
Sayın Yaldız
Ben elimden geldiğince her köşe yazısını okumaya çalışıyorum. Sizin yazılarınızı da okuyorum. Objektif her eleştiriye de hoşgörülüyümdür. Çünkü hiç bir gazeteciye
neden şöyle yazıyorsun deme hakkını kemdim de görmem. Böyle bir saygısızlık ta yapmam söz konusu olamaz. Daha önce size gönderdiğim yanıtlara karşın hala onun üzerinden yorum yapıp kendinizi haklı çıkarma gayretine girdiğiniz için artık size yanıt vermeyi düşünmüyordum.
Sayın Atila SERTEL ile ilgili yaptığınız yorum da beni çok incittiği halde yanıt vermedim. Çünkü arkasından ben ne dersem diyeyim kendi yorumunuzu haklı çıkaracak bir şeyler ilave edeceğinizi biliyordum. Nitekim haklı olduğumu, Atila Sertel in yanıtını,koyu çizgilerle belirttiğiniz kısımlarla hikaye olarak algılamanızdan bir kez daha anladım.Üstüne üstlük Sayın cemiyet başkanına Buca konusunda gönderme yaparak inceden dokundurmayı da ihmal etmemişsiniz.
Ben kimseyi kendime rakip görmem. Rakip görmek adına fiili durumdan yararlanarak insanları kamuoyu önünde rezil etmeye çalışmam. Bazılarına yalan yanlış yazılar yazdırmak gibi bir gayretim olmaz. Hiçbir kompleksim yok. Görevimi yaptım ve görev sırasındaki milletvekillerinden, belediye ve ilçe başkanlarına,il başkanına kadar mutfak çalışmalarında geçen her şeyin sorumluluğunu üstlendim.Belden aşağı siyasetle işim olmaz.Ben herhangi bir ilçeye program yaptığım da bile dönüşte kahvehanelere uğrayan insanım.Ben Kiraza gittiğimde,Kaymakçıda bir kahveye,Ödemişe gittiğimde istasyon kahvesine,Tireye gittiğimde sabahçı kahvesine,Bergama’’ya gittiğimde Çaltıdere kahvesine uğrayıp insanlarla sohbet eden insanım.Utanmadan okey arkadaşlarını yazdı dediler.Akılları sıra beni küçük düşürdüler.Bunu söylerken yazılan arkadaşların benden eski CHP li olduğunu görmezden geldiler.Aslında onları küçümsediler. Farkında olmadan CHP ye zarar verdiler.Kadınları bana düşman etmek adına,benim kadın hakları ile ilgili duyarlılığımı bildikleri halde kadınları sildi diyerek kadınları bana düşman etmeye çalıştılar.Başka partilerin siyasetçilerine,CHP kadınları çiziyor malzemesi verdiklerini hiç düşünemeyecek kadar gözlerini hırs bürümüştü.Tüm bu saldırıları önceden tahmin ettiğim halde tüm sorumluluğu üstlenme cesaretini göstermiş birisiyim ben. Serteli de hem belediye başkanlığı adaylığında,hem cemiyet başkanlığında,hem federasyon başkanlığında açıkça desteklemiş adamım ben.Yarın milletvekili adayı olurda benim elimden bir şey gelirse gene desteklerim.Çünkü siyasette kimse benim rakibim değildir.Benim anladığım rekabet anlayışında çelme takmak değil,daha iyi olarak mücadele etmek vardır.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen 39 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Şimdi ne olacak?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva