Gönül Soyoğul
EGİAD krizinin perde arkası ve ‘fazla Atatürkçülük”
20 Ekim 2011 Perşembe

1990 yılında 47 işadamı/sanayici ile kurulan Ege Genç İşadamları Derneği, 21 yıllık geçmişinde ilk kez böylesi bir kriz; daha doğrusu ‘basına yansıyacak’ kadar büyük bir krizi ilk kez yaşıyor.
Geçmiş yıllarda kimi zaman yönetim içinde ya da üyelerle yönetim arasında baş gösteren kimi sıkıntılar, ‘kol kırılır yen içinde kalır’ anlayışıyla basına sızmadan elbirliğiyle ‘aile içinde’ halledilmesine rağmen; bu kez neden aile devreye giremiyor da yaşananlar açığa çıkıyor.
Tarihinde ilk kez ‘EGİAD gözbebeğim’ diyen, iki dönem başkanlık yapmış saygın bir isim, gözbebeğini niçin terk ediyor?
Genç işadamları, nasıl oluyor da basının diline düşüyor?
Bugün gazetelerin birinci sayfalarına ‘kalpak krizi istifa getirdi’ başlığıyla EGİAD’ta su yüzüne çıkan önlenemez olayın perde arkasında, sahiden de sadece ‘kalpaklı Atatürk’ mü yatıyor?
Elbette hayır.
Bilgilerim/duyduklarım/öğrendiklerim; bu krizin tam bir yıl öncesine, EGİAD’ın yeni yönetim ve başkanının seçildiği iki adaylı seçimlerine dayandığını gösteriyor.
O zaman, haydi hafızalarımızı tazeleyelim…
 
2010 Kasım’ının ilk haftasında yapılan seçimde, hatırlarsınız iki aday yarışmıştı.
Birisi bugünkü başkan Temel Aycan Şen, diğeri de Ayşe Akın’dı.
Şen, 9. ve 10. dönem EGİAD başkanı Cemal Elmasoğlu’nun, Ayşe Akın ise 7. ve 8. dönem EGİAD Başkanlığı yapmış olan Fatih Dalan’ın desteğini almıştı.
Aralarında kimsenin hafife alamayacağı bir dayanışma/dostluk/abi-kardeş sevgisi olduğu herkesçe bilinen Dalan ile Elmasoğlu, ilk kez bu seçimde ‘fikir ayrılığına’ düşmüştü.
Fatih Dalan, ısrarla ‘Temel Aycan Şen’in EGİAD Başkanlığını kucaklayabilecek bir yapıya sahip olmadığını, başkanlık gömleğinin Şen’e büyük geleceğini’ savunurken, Elmasoğlu ise Dalan’a, ‘onun yönetimdeyken benimsettiği’ güçlü EGİAD geleneğini hatırlatıyor; ‘ben dün savunduğumuz bu ilkeden asla vazgeçmem’ diyordu.
O yazısız ilke de yeni seçilecek başkanın, EGİAD yönetiminde başkanvekilliği yapmış olmasıydı ki; Temel Aycan Şen, Elmasoğlu yönetiminin 4 başkanvekilinden biriydi.
Ayrıca Cemal Elmasoğlu, Ayşe Akın isminin de doğru başkan adayı olmadığı görüşündeydi. “Ayşe Akın’ın EGİAD başkanlığını sıçrama zemini yaparak ilk seçimde aday olacağı” yaygın kanaatine katılan Elmasoğlu, EGİAD’ın başkanlığının milletvekilliğinden bile daha önemli olduğunu, ayrıca derneğin basamak yapılmasının etik olmadığını savunuyordu. Bu nedenlerle Akın’ın adaylığını destekleme kapısını kapattığı gibi, ‘ağabey’ dediği Dalan’ın da Akın lehine ‘açıktan’ çalışmasına engel oluyordu.
Bu arada en çok sorulan sorulardan biri de “4 başkanvekilinden niye Temel Aycan Şen’in aday olarak ön plana çıktığı”ydı.
Aslında Elmasoğlu’ndan sonra başkanlığa en çok yakıştırılan isim Yiğit Tatış olmasına rağmen, Oğuz Tatış’ın EGİAD Danışma Kurulu Başkanı olması, bu ihtimali elemişti. EGİAD’ta ‘Baba-oğul hegemonyası’ olarak değerlendirilebilecek bir durumdan kaçınmak için, çok başarılı olmasına, EGİAD içinde çok sevilmesine ve lider özellikleri taşımasına rağmen, Yiğit Tatış’ın ismi, bu yüzden gündeme getirilemişti. Diğer başkanvekilleri de, seçimlerden bir süre önce onlara ‘ne düşündüklerini’ soran Temel Aycan Şen’e ‘özel nedenlerini’ gerekçe göstererek, seçimlerde aday olmayacakları sözünü vermişlerdi.
Bu durumda Cemal Elmasoğlu’nun önündeki ‘tek aday’, Temel Aycan Şen’di. O da ilkelerinden vazgeçmemek, Fatih Dalan’a karşı çıkmak adına, Şen’i destekledi.
O dönemde seçim kulislerinde konuşulan, ‘Şen’i Dalan’a rağmen Cemal Elmasoğlu’nun seçtirdiği; Elmasoğlu’nun desteği olmasa, Şen’in listesinin EGİAD seçimlerini kazanamayacağı’ydı.
 
Bugün gelinen noktada, Cemal Elmasoğlu’nun EGİAG’tan istifasını Anadolu Ajansı’na ‘şahsi bir değerlendirme, alınganlık gösterdi’ diye yorumlayan Temel Aycan Şen’in yorumunu yorumlayacak olursak eğer… Elmasoğlu, Şen’e şahsi bir değerlendirme yaptıysa, bir alınganlık gösterdiyse… Altında bir yıl önceki seçimlerde anlattığım bu tablo yatmaktadır. Seçimde, ‘Dalan’a rağmen’ Şen’in kazanması için çalışan Cemal Elmasoğlu’nu ‘can evinden vuran’ ise, kalpak krizinden ziyade, eski başkanlarından Bülent Şenocak’ın EGİAD Başkanı’na gönderdiği mailin, Temel Aycan Şen tarafından, tüm EGİAD üyelerine forward edilmesiydi…
Başkan Şen’in; EGİAD’ın ‘Yarın’ dergisindeki kalpaklı Atatürk fotoğrafının değiştirilip yerine ‘sivil’ Atatürk portresinin kullanılmasından sonra, Bülent Şenocak’ın “Değerli Başkanım, Sizi ve ekibinizi, YARIN dergisi için kutlarım. Dergiyi faşizan bir çizgiden kurtardığınız için de ayrıca teşekkür ederim. ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı yerine konulan sivil Atatürk resmi bile bu değişimin en somut göstergesi olmuş. Elinize sağlık” yazan maili, tüm EGİAD üyelerine göndermesiydi.
Bir üyenin Başkan’la paylaştığı bu düşüncenin, diğer üyelerle paylaşılmasını ‘ben de bu fikre katılıyorum/aynı fikirdeyim’ şeklinde yorumlayan Elmasoğlu, derneğin onun yönetiminde faşizan bir çizgi benimsemiş olmasını; eleştiriden öte, ağır bir suçlama olarak gördü.
 
Temel Aycan Şen ile çok ağır bir konuşma yapan ve daha o günlerde EGİAD’tan istifa edeceği konuşulan Cemal Elmasoğlu’nu yatıştırmak/ikna etmek için Kemal Çolakoğlu ile Oğuz Tatış’ın devreye girdiğini…
Temel Aycan Şen, Cemal Elmasoğlu, Fatih Dalan, Çolakoğlu ve Tatış’ın bir yemekte buluştuklarını… Ama buna rağmen istenen ‘aile içi barış’ın sağlanamadığını; Elmasoğlu’nun ‘faşist’ suçlamasını içine asla sindiremediğini, kendisine ve yönetimine yapılan saygısızlığın ancak ‘kalpaklı Atatürk fotoğrafı ve altında yazan ‘Yarınlar Seninle Aydınlık’ sözünün yeniden dergiye konulması ile telafi edilebileceğini, bu krizi ilk işleyen ‘Ege Life’ dergisine verdiği beyanatla da ortaya koyuyordu.
Dergide yer alan uzun açıklamasının bir bölümü, durumu anlatıyordu aslında.
Şöyle diyordu Elmasoğlu:
“En son yapılan Genişletilmiş Danışma Kurulu toplantısında bana söz düştüğünde değiştirilemeyecek sorumluluklardan bahsettim, ‘EGİAD’a 4 sene maddi manevi hizmet eden biri olarak ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafımı geri istiyorum’ dedim ama değişen bir şey olmadı. İşin garibi EGİAD Başkanı Temel Aycan Şen, bana net bir cevap veremedi. Tek başına karar verebileceği bir konu olmadığını söyledi. Ben yaptığı konuşmadan ‘bunu değiştirmek için birilerine danışması gerektiği’ gibi bir düşünce algıladım. EGİAD Başkanı karar alır ve uygular. Tabii ki danışma kurulunun görüşleri çok önemlidir ama icraatın başında başkan vardır. Aldığı kararın arkasında gerekçeleri ile durduğu zaman kimse ona hesap sormaz, soramaz.
Eğer, dergimizde ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı kullanmaktan dolayı faşistlikle suçlanıyorsam bu sadece bana değil, yayın kurulundaki herkese saygısızlıktır. Komplo teorisi kurmak istemiyorum ama kime, neyi ispatlamaya çalışıyorlar anlayamıyorum. Ben simgelerle uğraşmıyorum. Bunun arkasında başka bir şey varsa ona tepki gösteriyorum. 4 sene boyunca çıkan dergide çok güzel işlere imza atıldı. Ansiklopedi gibi saklanacak sayılar yayınlandı. Tabii ki bunları yaparken Atatürk’ün ilke ve devrimlerine, laiklikten, demokratlıktan, vatan sevgimizden taviz vermedik. Bütün bunlara rağmen, ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı kullanmaktan dolayı faşistlikle itham ediliyorsak ve arkadaşlarımız buna gerekli cevabı vermiyorsa 4 senelik hizmetimi helal etmem!”
Aynı dergide görüşüne yer verilen EGİAD 10. Dönem Yayın Kurulu Başkanı Reha Atakan da ‘fazla Atatürkçü ne demek’ diye soruyordu. EGİAD’ın tam olarak bir görüşü rafine eden bir dernek olmadığını, içinde farklı görüşten insanlar olduğunu, bunun da çok doğal olduğunu vurgulayan Atakan, “Bizim yaptığımız dergi için o zamanlar ‘fazla Atatürkçü oldu’ diye bir eleştiri gelmişti. Bu ne demek ben anlamıyorum. Atatürkçülük ne demek? Fazla Atatürkçü ne demek? Bu nasıl eleştiri algılayamıyorum. Sonuçta bizim yaptığımız bütün dergiler ortada. Objektif bir göz, bu eleştirinin haklı olup olmadığına karar verebilir. Türkiye’de anti-milli veya aşırı liberal gruplar var. EGİAD’ın içinde de onların temsilcileri olabilir. Onlar Türklük kavramından Atatürk’ten son derece rahatsız oluyorlar. Temel bey herkesle iyi geçinmeye çalışıyor. Bunu yaparken de biraz sınırları aşıyor. Keşke böyle köklü ve anlamlı bir değişiklik yapılırken tüm üyelerimizin haberi olsaydı” diyordu.
 
EGİAD’ın değişik toplantılarında bu konuyu gündeme taşıyan Elmasoğlu’nun, ‘Kalpaklı Atatürk’ fotoğrafı, bir daha Yarın dergisinde kullanılmadı, dergi son 4 sayıda da yeni kapağıyla çıktı. Sadece 28. ve 29. sayıda bulunmayan “Yarınlar Seninle Aydınlık” sözü 30. sayıda yeniden yazıldı.
Her yeni dergide, kaldırılan fotoğrafın yerine konulmasını bekleyen Cemal Elmasoğlu, son sayıyı da gördükten sonra, istifasını yazdı ve EGİAD’taki bu krizin aile içinde kalması, barış sağlanması için çaba sarf eden eski Danışma Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu’na bilgi verdi. Elmasoğlu, o mailinde şöyle diyordu:
“Kemal Başkan Günaydın,
Dün EGİAD dergisinin 31.sayısını posta yolu ile aldım.
Benim daha önce genişletilmiş EGİAD Danışma kurulunda dile getirmiş olduğum Kalpaklı Atatürk fotoğrafı, beraberinde sizin Sn.Tatış Başkan ve Sn. Dalan Başkan ile yapmış olduğumuz görüşmelerde, Temel Bey’in bu konuda tek başına! karar veremeyeceğini bir kez daha görmüş idim. Ama yinede iyi niyetli olarak bugüne kadar beklemiş idim.
Belki birileri için sadece sembol olarak değerlendirilen çok da basit bir fotoğraf karesi düşüncesi içinde olanların, bu konuda özellikle Sn. Şenocak gibi düşündüklerinden artık şüphe duymamak gerekir. Kendilerinden yapılan talebe bu kişilerin olumlu bakmamaları aslında bugün derneğin geldiği noktayı çok iyi tarif etmektedir.
Bir döneme hizmet etmiş bir kişi olarak, bana ve gönülden EGİAD’a hizmet etmiş gerçek arkadaşlarıma yapılan bu saygısızlığın bu zamana kadar temizlenmemiş olması benim açımdan üzücü ve kırıcı olmuştur.
Bu nedenle, Dernek Başkanlığım sırasında söylemiş olduğum “Bizi biz yapan değerlerin” değiştiğini görmek, popülist yaklaşımla hareket eden bir grubun içinde olmamak adına, bugün itibari ile EGİAD üyeliğinden ayrılıyorum.
Başkanlık dönemimde tarafıma göstermiş olduğunuz destek için size teşekkür eder, saygılar sunarım. Cemal ELMASOĞLU”
 
Cemal Elmasoğlu’nun istifa kararını bildirdiği mailini, EGİAD Başkanı Temel Aycan Şen ile EGİAD Danışma Kurulu Başkanı Oğuz Tatış’la paylaşan Kemal Çolakoğlu, gönderdiği mailin önsüzünde şöyle yazmıştı:
 
“Sayın Oğuz Başkan & Sayın Temel Başkan,
 
Cemal Elmasoğlu Başkandan aşağıdaki yazıyı aldım. Çok üzüldüm.
Konuyu Fatih Dalan Başkanla paylaştım, o da bir o kadar tepkisel. Üzüntüm ikiye katlandı.
Bu durum kabul edilemez.
Her iki geçmiş dönem Başkanımız, yanlış yorumluyor olsalar bile, onların bu derneğe küsmesi kabul edilemez.
Mutlaka onları kazanmalıyız. Bu konuda, inat ve ısrarımızı sürdürmeliyiz.
Bu konuda görev Yönetim Kurulu Başkanımızda ve yönetim kurulundadır.
İyi niyetli yaklaşımlarını biliyorum, ama yetersiz kalıyor ki, durum bu hale geldi.
Lütfen, bu konu yeniden ve yeniden ele alınsın.
Aksi takdirde, EGİAD kanatları kırık bir kuşa dönüşecektir.
Bu konuda, sevgili Mustafa Hocam'dan da beklentim çok.
 
Sevgi & Saygılarımla, Kemal Çolakoğlu”
 
Oğuz Tatış’tan cevap gecikmedi, o da hem Kemal Çolakoğlu’na yazdı, hem de yazdığını Fatih Dalan’a gönderdi.
Şöyle diyordu EGİAD Danışma Kurulu Başkanı Tatış:
“Son derece haklısın Kemal Kardeşim. Bugün bu mektubu alınca ben de son derece üzüldüm. Bu konunun el birliği ile üzerine gitmemiz gerekiyor bence de. Burada hepimize görev düşüyor. Ben de şahsen Fatih’ten özellikle katkılarını bekliyorum.”
 
Mail trafiğine son noktayı başından itibaren Temel Aycan Şen’in adaylığına karşı olan Fatih Dalan koydu:
“Oğuz Başkan ben her türlü katkıya açığım ama inanın Temel Şen beni, üzerine titrediğim EGİAD’tan soğuttu.
Yazık, Cemal Başkan’ı da aynı duruma getirdi.
Hadi ben neysem de başkan olduysa (ki bence değil) en büyük sebebi Cemal Başkan’dır.
Sevgiler. Fatih.”
 
Tıpkı Bülent Şenocak’ın önceki yönetimi ‘faşizanlıkla’ suçlayan maili gibi, üstteki mail zinciri de 500’ün üzerindeki EGİAD üyesine forward edilirken… Bu mail trafiğinde yer alan cümlelerin; Cemal Elmasoğlu’nun, en azından ‘Şen dönemi’nde EGİAD’a kesinlikle dönmeyeceğinin de göstergesi olduğu, sanıyorum anlaşılmıştır.
Ama belki de sorulması gereken asıl soru, şimdi başlamaktadır.
Cemal Elmasoğlu’nun Kemal Çolakoğlu’na gönderdiği istifa notunda da altını çizdiği “Bizi biz yapan değerlerin değiştiğini görmek” sözüyle kastedilen nedir?
Uzun süredir İzmir iş dünyasında ‘eksen kayıyor’ cümlelerinin altı nasıl doldurulabilir?
Kayan eksenin merkezinde EGİAD mı var ki, ‘ilk kıyamet’ orada koptu?
Bundan sonra neler olacak?
“Azzzz sonra” değil; “bir sonraki yazıyı bekleyin lütfen” diyeceğim…
 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 13 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
ali veli 24 Ekim 2011 Pazartesi 19:03

EGİAD ne işe yarar? Bugüne kadar İzmir için ne yapmış? Geçmişte, Şenocak ve Beşe dönemi ANAP_DYP izgisiydi, Elmasoğlu faşizan eğilimini derneğe yansıttı. Ayşe Akın, AKP'den aday adayı oldu, aday olamadı. Temel Şen liberal olmak istiyor izin vermiyorlar. Bence derneği kapatsınlar daha iyi...

Yorumu oyla      13      8  
Hasan Tahsin Kocabaş 24 Ekim 2011 Pazartesi 17:33

DEMEK Kİ "CAHİLLİK" ÇOK ŞEKİLLİ OLABİLİYORMUŞ... Egiad'ı da Esiad'ı da sevmem, dikkate almam ve çoğunlukla tepki duyarım. Çünkü seçkincidirler. Egiad üyesi falan da zaten olamam. Lakin beyefendi "faşizm" diye tutturmuş ya? İyi baksın "faşizmlerde" aslolan nedir. Faşizm sadece sermayenin kanlı tavrıdır, kanlı elleridir, kanlı yüzüdür. Neyse arkadaşlarım yorum yapmamın doğru olmadığını söylediler, burada kesiyorum. Egiad'a zaten "kalpak" yakışmaz. Bence "melon şapkalı Ata'yı" alsınlar :)))

Yorumu oyla      17      8  
Ahmet Çiğdem 24 Ekim 2011 Pazartesi 15:34

Temel bey görmüyor musunuz nasıl üzülmüş üyeleriniz. Şu kalpağı behemal koyun yerine. Yazık koca koca adamlara kalpak olmazsa gece uyuyamayacaklar. Ha bu arada Sayın Bülent Şenocak’ı ve Temel Aycan Şen’i yürekli, vatansever, demokrat tavırlarından dolayı kutluyorum. Lütfen direnin. Faşizmin evrensel taktiğidir yıldırmak yalnızlaştırmak ve aşağılayarak biat ettirmek. Bu insanların yüzüne dünyanın döndüğünü haykırmamız gerekiyor. Başka türlü İzmir, ortaçağ benzeri tek tipçi yapıdan kurtulamayacak.

Yorumu oyla      14      9  
Gündüz KAPANCIOĞLU 24 Ekim 2011 Pazartesi 13:13

EGİAD eski başkanı sayın C.ELMASOĞLU'nu her türlü takdirin üstünde olan Asil ve Vatanperver davranışından dolayı yürekten kutluyor,Milyonlarca İzmirlinin Onuru olan tavrınının unutulmayacağının bilinmesini istiyorum.

Yorumu oyla      15      7  
Gündüz KAPANCIOĞLU 24 Ekim 2011 Pazartesi 13:10

EGİAD yönetim kurulu Başkanının da ULU ÖNDER'e dolaylı olarak yapıldığı açıkça ortada olan" Faşist" ithamının ayıbından EGİADI arındırmak üzere gerekli karar ve uygulamaları behemehal gerçekleştirmesini bekliyor ve konunun takipçisi olacağımızı bildiriyorum.Saygılarımla

Yorumu oyla      15      7  
Gündüz kapancıoğlu 24 Ekim 2011 Pazartesi 13:03

Ben EGİAD üyesi olmadığım gerçeğini gözardı etmeksizin,ancak bir İzmirli ve İzmirin,EGİAD'ın da amaçlarıyla örtüşen bir çok konusu ve varlığını amaç edinerek 1994 de hayata geçen İzmirliler derneği Kurucusu olmam nedeniyle Bay Şenocak tarafından M.kemal ATATÜRK ilzam edilerek sarfedilmiş sözleri küstahça,haddini bilmez,Ulu Öndere dolaylı saldırı olarak algılamış bulunuyor, EGİAD yönetiminin "İstiklal harbi zaferinin Simgesi olmuş O Yüce Başı süsleyen KALPAĞI yerine koymasını "acilen bekliyorum

Yorumu oyla      15      7  
Hasan Tahsin Kocabaş 23 Ekim 2011 Pazar 13:20

Dayanamadım vesselam... Ahmet Çiğdem beyefendi, "bu millet" dediğiniz aceb hangi millet? Burada kimsenin "kalpakla" uğraştığı yok. Bay Şenocak'ın küstahça yazdığı satırlar var. Kimse Atatürkçü ya da Kemailist olmak zorunda değil elbet. Lakin tarihte kim varsa doğru değerlendirmek gerek. Bay Şenocak'ın satırlarını iyi okuyun lütfen. Çünkü orada "esrarengiz ve karanlık" bir amaç var...

Yorumu oyla      19      9  
Ahmet Çiğdem 22 Ekim 2011 Cumartesi 17:02

İnsanın vatansever olması için Kemalist, O’cu Bu’cu olması gerekmez. Vatanseverlik herhangi bir ideolojinin inhisârında değildir. Vatanseverlik, Kemalizm’in mütemmim cüz’ü de değildir. Türkiye cumhuriyeti vatandaşı hangi din ırktan olursa olsun vatansever olabilir. Vatanseverliği Kemalistler’den öğrenecek değiliz. Kalpakçıların yolu açık olsun. Onlar kalpakla uğraşadursun. Bu millet onlardan kurtulmak için yıllardır uğraşıyor.

Yorumu oyla      17      14  
Hasan Tahsin Kocabaş 22 Ekim 2011 Cumartesi 10:09

Bir noktaya da dikkat çekmek isterim... (Sinir oldum yahu) Bu küstahça mailden sonra neden EGİAD kıdemlileri ortaya çıkıp bu saçmalığın açıklamasını yapmadı, tepki koymadı? Neden iş dünyası böylesine bir özgür küstahlığa YANIT vermedi? Ya da vermeyecek mi?

Yorumu oyla      21      7  
Arife Yılmaz 22 Ekim 2011 Cumartesi 09:44

Ben bu yazıda adı geçenlerin hiçbirini şahsen tanımam ama anlaşılan, birileri gözlerini öyle yukarılara dikmişler ya da bir yerlerden öyle talimatlar almışlar ki; Atamızın kalpaklı resmini faşizan bulduklarını söyleyecek kadar ileri gidebilmişler. Bu küstahlığa verilecek en güzel cevap, o dernekte ne kadar Atasına bağlı gerçek Vatan evladı varsa hepsinin toplu şekilde ve basın nezdinde istifa etmesidir. Hatta AGİAD'ı (Atatürkçü Genç İşadamları Derneği)kursalar tam olur. Musibet nimet doğurur!

Yorumu oyla      19      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Stoilov’a nazar değdi!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Gönlüm hep seni arıyor neredesin?
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Kirpi ikilemi – Hayır deme sanatı
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmirli giderek kendini daha kötü hissediyor
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli meseleler 7
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bir portre: Sadullah Usumi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Tire pazarında…
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İsrailli çocuklara mektuplar (2) Barış sizin elinizde çocuklar!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Nasıl toprak reformu yapılmalı?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Yaşamak...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva