Tayfun MARO
Atatürk'ü savunmak
23 Kasım 2011 Çarşamba

Atatürk’ü dilden düşürmeyenlere kızardım.
Atatürk’ün savunulmaya ihtiyacı olmayan bir lider olduğunu düşündüğüm için, Atatürk’ü savunmayı iş edinenlere kızardım.
1920’li, 1930’lu yılları aşıp bugüne gelemeyenlere kızardım.
Şimdi, hepsinden özür dileyerek, diyorum ki;
Atatürk’ü savunmak, ülkenin bugün içinden geçtiği koşullarda, ulusal bir görev ve sorumluluktur.
 
Karşı devrimciler, 1920’li yıllarda Cumhuriyet devrimi karşısında aldıkları yenilginin etkisiyle o yıllara saplanıp kalmışlardır. 1920’lerden 1930’lara Atatürk’ün 10 yılda başardığı Cumhuriyet devrimini, sürekli o dönemi eleştirmek suretiyle yıpratmak gayreti içindeler.
Bugün bize düşen, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarına gidip, oralarda intikam peşinde dolanıp duran Cumhuriyet karşıtlarına yeniden Cumhuriyet Devrimini anlatmak ve onları 21. yüzyıla taşımaktır.
 
Son günlerde, Dersim tartışmasıyla başlayan ve Atatürk’ün manevi kızı ilk savaş pilotu Sabiha Gökçen’e uzanan tartışmalar bir kere daha göstermiştir ki, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında Atatürk’e yenik düşen hilafet ordusu ve padişah yanlıları intikam almak için her şeyi göze almış, Cumhuriyet’in üstüne gelmektedir.
 
Cumhuriyet devrimine ve Aydınlama fikrine karşı duranların anlamadıkları şudur; Türklerin elindeki en iyi şeydir bu Cumhuriyet. Atatürk’ün önderliğinde tarih sahnesinde yerini alan Türk halkı bugünlere, Abdülmecit, Abdülhamit veya Vahdettin sayesinde gelmediğini biliyor. Onlar çöken İmparatorluğu kurtarmaya çalışmış fakat başarısız olmuş padişahlardır.
 
Osmanlı ardıllarının sınır tanımaz Cumhuriyet düşmanlığı artık sabırları taşırıyor.
Son 10 yıl içinde boşalan merkez sağı tutan İslamcı kadrolar; Demokrat Parti, Adalet Partisi, ANAP, DYP ile özdeşleşen merkez sağın geleneğini temsil etmiyorlar.
Demokrat Parti’nin, CHP’nin içinden çıktığı gerçeğini göz ardı etmemek lazım. CHP de, DP de Cumhuriyet’i kuran kadroların partileridir. AKP ise, Cumhuriyet’i kuranlara husumet besleyenlerin partisidir.
 
Geçen yüzyılın başında, çöken bir imparatorluğun yıkıntıları arasında, Osmanlı bakiyesinden bir ulus yaratan Atatürk’e husumet besleyenlere dert anlatmak dünyanın en zor işi. Anlamıyorlar. İçine doğdukları özgür ve bağımsız Türkiye onlara hiçbir şey ifade etmiyor. Yerine ne koyacaklarını bilmiyorlar, ama yıkmak istiyorlar.
Bu insanlar zeki değiller, sadece kurnazlar. Aptallar kurnaz olurlar; zeki insanlar ise akıllı olurlar. Kurnazlar kısa vadeli düşünürler, akıllı insanlar uzun vadeli düşünürler.
Kurnaz oldukları için, laf kalabalığı, demagoji, kelime oyunu ve benzeri yöntemlere başvurmayı alışkanlık haline getirmişlerdir. Samimiyetsizlik paçalarından akıyor.
Cin fikirli bu insanlar artık mide bulandırıyor.
Atatürk en büyük korkuları ve kompleksleri olduğu sürece, bu hasta adamlardan memleketin çekeceği var.
 
Laik Cumhuriyet’in ve Aydınlanma düşüncesinin ağırlığı altında eziliyorlar. Bütün mesele bu. Atatürk, kurduğu Cumhuriyet ile o kadar güçlü ki…
NOT: AKP, İzmir Büyükşehir Belediyesine reva gördüğü zulmün altında kalacak. İzmir halkı, yapılan bu zulmün hesabını zalimlerden mutlaka soracaktır.
 
 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 7 yorum var, 7 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
rose 25 Kasım 2011 Cuma 11:46

Sn Yazar gazetemizde yayınlanan Sıtkı Şükürer röportajını okunamınızı çok isterim.Statükonun kötü bir şekilde devam etmesini savunmak yerine aydınlık ve daha fazla demokrasiyi istemeniz ve içinde AMA lar olmayan bir tarihsel yüzleşme yapmanız dilegiyle.

Yorumu oyla      15      6  
rose 25 Kasım 2011 Cuma 11:21

Sn Yazar,Türkiye tarihi travmalar tarihidir.Psikanalizin büyük ustası Karen Horney'nevrotik'hastanın tedaviye başlandıktan sonra nasıl direndigini anlatır.Hasta psikanalizin belli bir aşamsından sonra,bir anda saglık cümbüşü denebilecek bir ruh haliyle cıkagelir.Nasıl da büyük bir iç aydınlanma yaşamıştır,nasıl da herşey bir anda anlaşılır hale gelmiştir.aslında hasta suya sabuna dokunmadankendi gerçek yaralarına ilişmeden statükoyu devam ettirerek yaşamak istemektedir.peki siz ne taraftasınız??

Yorumu oyla      17      6  
Korkmaz 24 Kasım 2011 Perşembe 11:20

Kağnı ile silah taşıyan cephede savaşanlar ile Türkiye l3ail ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti kuruldu.Çiğdem yine işgâl kuvvetleriyle işbirliği yapan, düşmanı beyaz bayrakla karşılayan,ülkesini şahsi emel ve siyasi ikbâl uğruna satanlar ile, güzel insanlarımızı karıştırdı.Çiğdem sana kaç kere söyliyeceğim karşıma çıkma diye.Biliyorsun senin kolpacılığın tescilli.Önce dürüst olacan sonra söz söyleyecen.

Yorumu oyla      18      9  
Ceyda 24 Kasım 2011 Perşembe 09:09

Adalet geçiyor parti isminde adaletsizlik akıyor her yerde. 1984 geliyor akıllara, çelişkili sloganları sorgulamayan halka dönüşmüşlük sorgulanmayarak daha da romanlaşıyoruz. Emniyet sübabı kaynıyor her yer. Danışıklı dövüşler çığ gibi. Çark AKP çarkı. Ters çevirmeli. Çomak sokarak başlamalı belki ama çomak yerine karar vermek asıl mesele belli ki.

Yorumu oyla      15      10  
Ahmet Çiğdem 23 Kasım 2011 Çarşamba 19:41

AKP’ye oy verenler uzaydan gelmiş adamlar değil ki. Neticede kağnı sırtında cepheye silah taşıdığını bildiğimiz, Milli Mücadelemiz’de savaşan, şehit olan insanların çocukları. Bu zavallıların geleneklerinden beslenen bir dünya tasavvuruna sahip olmalarından niye rahatsız olalım. Bu ifadeler Hindistan’da kolonyal görevden dönen İngiliz asilzadelerini yakınmaları gibi. “Ah be abim yerlilere tam da medeniyeti getirecektik olmadı” diye diz dövmek yerine yeni bir akit yapmamız gerekmez mi?

Yorumu oyla      17      15  
Korkmaz 23 Kasım 2011 Çarşamba 17:22

Kendisinden olmayan belediyeleri yıldırma politikası akp nin temel misyonlarından biri.Hırsızlığı ayyuka çıkmış, somunu hamudu ile götüren belediyeleri pirû pak, diğerleri ttü kaka durumu söz konusu.Benzer uygulamalar (lütfen inceleyiniz) nazi almanyası' nın döneminde vardı.Adım adım akp faşizmi.Bunu engellemenin tek yolu demokratik ve hukuki yöntemler ile Milletin tehlikeyi görüp değerlerine sahip çıkmasıdır.

Yorumu oyla      18      8  
Korkmaz 23 Kasım 2011 Çarşamba 17:19

Ha şunu bileydiniz Sayın Maro.Bu gün Başbakan dersim konusunda açıklamaları Arkasındaki fonda Atatürk ve ismet İnönü resimleri ile yapıyor.Toplumun bilinç altına ekilmek istenen fikirler çok açık değil mi? Atatürk' ü bile zaman içerisinde tartışılan bir isim haline getirecekler.Aslında Hedef Atatürk sembolünün altında Lâik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti' nin rejimidir.Demeokrat ve ülkesine gönülden bağlı insanlar bu gün değerlerine sahip çıkmaz ise yarın için çok geç olacak.

Yorumu oyla      18      9  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Atatürk’ten rövanşı alacaklar da…
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Halkın gerçek gündemi sahnede!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Şimdi ne olacak?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (10) 'Bak Postacı Geliyor'
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva