Nedim ATİLLA
Akıllı turist iyi yemeği nerede bulur?
13 Ağustos 2023 Pazar

Nerede yemek yiyelim? Bilmediğiniz bir coğrafyayı ziyaret ettiğinizde muhtemelen düşündüğünüz ilk sorulardan biri budur. Bir şehri keşfetmek eğlenceli olsa da, aç olduğunuzda hoş olmayan bir deneyim için fahiş fiyatlar ödeme şansınızı en aza indirmeyi tercih edersiniz. Bir de Freud’un dediği gibi “aç insan saldırganlaşır, aptallaşır…”

Sevgili dostlarımızla dünyanın çeşitli noktalarına yaptığımız seyahatler öncesi ne yiyeceğimizi nerede yiyeceğimizi, hangi restoranları tercih edeceğimizi sürekli konuşur, bu durumu bir gastronomi stratejisine dönüştürürüz. Bir gastronomi planı yapmak seyahatin selameti açısından ne kadar da yararlıdır.  Pek güvenmediğimiz Tripadvisor gibi, çok güvendiğimiz Michelin rehberi gibi uygulamalar yardımcı olsa da geçmişte edinilmiş deneyimler daha da önemlidir bunda. Geçen Haziran ayında dünyanın en önemli gastronomi coğrafyası olarak kabul ve ilan edilen İspanya ve Fransa Bask Bölgelerinde idik; böyle yerlerde seçenekler çok boldur ama bizim gibi Anadolu insanlarını mutlu edecek yerler çok da fazla değildir. Muhafazakar damaklar uyduruk fast food lokantalarına mecbur olur. Aslında biz Türklerin kendimizi en iyi hissettiğimiz yerler İtalyan ve Yunan lokantalarıdır. Almanya ve İngiltere gibi yerel mutfakları hayli ince kitaplar olan ülkelerde de İtalyan ve Yunan lokantaları bizi kurtarır.

Peki bizim yanıldığımız olmuyor mu? Elbette oluyor. Viyana’nın en lezzetli yemeği olarak sunulan Şnitzeli yemek için kuyruğa giren şaşkın Japon turistlerin arasından çabuk kurtulduk diye seviniyorum döndüğümden beri… (Bu arada altını çizeyim Şnitzel tavuktan ya da domuzdan olmaz. Sadece dana etinden olur. “Tavuk yokmuş yahu” diyen bizimkilere izah etmek zor ama gerçek bu.)

İki hafta önce Provence’da yaptığımız gezide ise yerel mutfaklarına güvendiğimiz Marsilya ve Cannes şehirlerinde yanılmadık. Ama Avignon’da yanıldık. Yani yanılmak bu işin bir parçası.

Bu işleri şansa bırakmamak için ne yapılmalı?... Turizm yazıları dizimizin bu bölümünde bu konuya odaklanalım istedim.

En başta şunu unutmayın “Restoranlar söz konusu olduğunda, konum kalitesi yemek ve servis kalitesi ile ters orantılıdır.” Yunan adaları hariç manzaralı yerden iyi yemek çıkmaz… Turistik ve turistik olmayan bölgeleri olan büyük bir şehir düşünün. Turistik sıcak noktalara yakın olmak, yiyeceklerin daha düşük kaliteli ve daha yüksek fiyatlı olma olasılığını artırır. Burada en iyi örnek Paris’tir.

Turistik olmayan bölgelerde restoranların asıl gelir kapısı kendi hemşehrileri, komşularıdır.  Bizde de esnaf lokantaları buna iyi örnektir. Eğer semt lokantaları iyi yemek ve fiyatlar sunmuyorlarsa, müşterilerin bir dahaki sefere başka bir yere gitmesi muhtemeldir ve bu olasılığı semt lokantası hiç istemez.

Turistik bölgelerde ise durum farklıdır. Ziyaretçiler karşılaştıkları her restoranın kalitesini bilmezler ve en iyi ihtimalle birkaç günlüğüne tekrar müşteri olabilirler. Böylece restoranlar, uzun vadeli kârlara zarar verme riski olmadan daha yüksek fiyatlar uygulayabilir ve daha düşük kaliteli yiyecekler sunabilir.

Michelin rehberine bakın: Turistik bölgelerdeki restoranların, turistik olmayan bölgelerdeki restoranlardan daha düşük puanları vardır. Galiba bu konuda en sıkı örnek Londra… Daha yüksek yerel derecelendirmeye sahip bölgelerin sistematik olarak turistik yerlerden uzak göründüğü Londra’da bu model daha da net.  Victoria İstasyonu çevresinde, Buckingham Sarayı veya British Museum yakınında iyi bir restoran neredeyse yoktur.

İyi bildiğim bir kent olan Paris’te iyi bir Fransız yemeği ararken, bildiğiniz tüm simge yapılardan (Eyfel Kulesi, Sacré-Cœur Bazilikası, Louvre) uzaklaşmanızı tavsiye ederim. Hele Gare de Lyon tren istasyonu çevresindeki alandan kesinlikle uzak durun derim.

Şunu unutmayın Avrupa başkentleri turist tuzakları ile doludur. İşi turist çekmeye dayanan ve genellikle pahalı ve sıradan olan restoranların uzun listesi vardır ve işin kötüsü internette konuşlanmış restoran rehberleri size bu sıradan restoranları matahmış gibi sunabilir. İnternet üzerinden bilgisiz müşterileri çekmenin temel özelliği görünürlüktür.

Burada NordSee gibi zincir restoranları ayırmak gerek tabii ki. Bir zincir restoranın yemeklerinden/hizmetlerinden memnun olmayan bir müşterinin zincirin başka bir üyesine gitme olasılığı düşüktür. Bu nedenle şirket merkezi, bireysel franchiseların kaliteyi düşürmek veya fiyatları yükseltmek için uğraşmasına izin veremez. Bu da turist için güvenilir durum yaratır.

Sonuçta önerim şudur: Alışılmışın dışında bir adım atarak harika bir yemek deneyimi bulma şansınızı en üst düzeye çıkarmak istiyorsanız çevrimiçi haritalardan yararlanıp, ister çevrimiçi, ister yürüyerek arama yapın, ara sokaklara ve benzerlerine gizlenmiş “gizli restoranları” arayın. Açıkça turistlere hitap eden devasa cafcaflı tabelalara sahip kuruluşlardan kaçının.

Şüpheye düştüğünüzde ikinci en iyi seçeneğiniz, turistik bir yerde “güvenli sığınak” olarak bir zincir restoran aramaktır. Bu tür kuruluşların size şu ya da bu şekilde şaşırtıcı bir deneyim sunması pek olası değildir. Beklediğiniz şey muhtemelen elde edeceğiniz şeydir.

Gastronomi turizmi daha çok önem kazanırken bireysel turist mutluluğu da önemli olacaktır önümüzdeki süreçte.

 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Nihal ulutaş 20 Ağustos 2023 Pazar 14:35

Genelde bireysel geziyorum ve gittiğim ülke şehirlerde yerellerle sohbet ederim, gözümün kestiği bazılarına da öğle ve akşam yemeklerini nerede yediklerini sorarım. Böylelikle ispanyada flamenko, Portekizce fado dinlemek için turistik yerlere giriş ödemektense, sadece yediğimi ödeyerek, yerellerin çalıp söylediği, oynadığı yerlerde takılırım. Mesela viyanadaki o meşhur şinitzelciye viyanaya opera için 3. Gidişimde rez yaptırdım o da domuz şinitzeli ve methedilen ortamı merak ettiğimden.

Yorumu oyla      2      3  
Serdar Çelenk 14 Ağustos 2023 Pazartesi 08:37

Bizler için ülkemizde nispeten daha kolay. Bilmediğiniz bir yerde sıradan bir esnafa nerede iyi bir esnaf lokantası olduğunu sormanız yeterli. Yüzde doksan doğru yerdir.

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türkiye'nin İslam’la sınavı
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (1)
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kamu yararı Çeşme Projesi’nin neresinde?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
12 Eylül ve yeni Anayasa
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İlk '4' madde neden rahatsız ediyor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk’ün Toprak Kanunu ya da feodalizmin tasfiyesi uğraşısı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Siber ve milli!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
 Narin (İnce) Habercilik ve Medya Etiği
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva