Engin ÖNEN
Muharrem İnce Vakası – 2
8 Nisan 2023 Cumartesi

Daha önce Muharrem İnce’nin politikacı olarak özelliklerini içeren bir yazı kaleme almıştık. Şimdi de son günlerde ortaya çıkan siyasal tablo ve dengeler açısından İnce’nin önemi ve rolüne değinmeye çalışacağız.

CHP milletvekilliği, grup başkan vekilliği İnce’nin siyasal yaşamının ilk dönemlerini oluşturur. Hitabeti, hazır cevaplılığı ile Meclis’te ve medyada dikkat çekmesi bu dönemle gerçekleşmiştir. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı adaylığı sayesinde ve bu aşamada yürüttüğü kampanya ile seçmenin tamamı tarafından tanınır hale gelmiştir.

CHP’li seçmen İnce’nin seçim akşamı tavrını dikkate alarak ona hep eleştirel baktığı halde, kendisi bu seçimde CHP’den çok oy aldığı iddiası ile bir başarı hikayesi oluşturmaya çalışmış, partisinin milletvekilliği seçiminde aldığı oyun düşüklüğünü de gerekçe olarak gösterip, genel başkanlık yarışına girmiştir.

Kritik bir dönemde yapılan Kurultay’da Kılıçdaroğlu’nu bir hayli zorlamasına rağmen sonuç alamamış ve bunun üzerine de, ayrılıp yeni bir parti kurmuştur.

Parti kurması, seçmen tabanında ortaya çıkan bir ihtiyaçtan çok, kendi kontrolünde bir siyasi organizasyona sahip olma düşüncesiydi. CHP içindeki kaynamalar ve mutsuzlukların kurduğu partiye ilgiyi artırabileceğini düşünmüş ama ilk etapta partisine katılan iki üç vekil de kısa sürede ayrılmıştır.

Şimdi de tekrar Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile bir çıkış arayışına giren İnce, esasen ilk etapta ittifak içinde bir yer edinmeyi beklese de, bu gerçekleşmeyince muhalefete muhalefet kampanyasına yönelmiştir. Bu da ona iktidar medyasının kapılarını açmıştır.

Daha önceki adaylığı sırasında aldığı oyun kişisel oyu olduğunu iddia etse de adaylık sırasında imza toplamada içine düştüğü sıkıntı, bunun pek böyle olmadığını göstermiştir. Çünkü ilk adaylığında CHP’den fazla alınan oyun gerekçesi kişisel olmaktan ziyade HDP ve İYİ Parti seçmenini bir bölümünün adaylarını iddialı görmeyip, Erdoğan karşısında iddialı adaya yönelmesi olayıdır. Yani oylarını ikinci tur gibi kullanmalarının sonucudur.

İlk başlarda kamuoyunda Erdoğan’a karşı iddialı adaylar olarak Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu isimleri öne çıkmıştır. Bu süreçte İnce’ye yönelik destek çok düşük seviyedeydi. Hem İmamoğlu ve hem de Yavaş’ın ülke genelinde gördüğü ilgi ve teveccühe dayanarak, Akşener sürekli olarak bu iki isme vurgu yapmıştır.

Akşener uzunca bir süre, “kazanacak aday” tanımıyla bu iki belediye başkanını işaret etmiş ve Kılıçdaroğlu’nun aday olmasına karşı mesajlar vermiştir.

Bilinen gerçek, İYİ Parti tabanı ve yönetiminin adayının Yavaş olduğudur. İmamoğlu’na da itiraz etmeyiz mesajı ile bu desteklenmiştir. Sadece Akşener değil, çok sayıda parti yöneticisi ve milletvekili de bu görüşe destek vermiştir. “Tabanımızda Kılıçdaroğlu değil, Yavaş isteniyor.”

Kılıçdaroğlu’nun adaylığı söz konusu olunca masada çıkan kriz sonucu, seçmen bundan etkilenmiştir. Her ne kadar bu kriz kısa sürede parti yöneticileri düzeyinde aşılmış olsa da, seçmen tabanında belli bir tortu yaratmıştır. İyi Parti’de Mansur ve CHP’de İmamoğlu taraftarlarının bir kısmı, ortaya çıkan durumdan hoşnutsuzluklarını, İnce’ye yönelerek, adeta bir protesto tepkisi ile yansıtmışlardır.

Bu anlamda Millet İttifakında söz konusu iki belediye başkanının Cumhurbaşkanı yardımcılığı formülü bu sorun karşısında iyi bir çözümdür. Çünkü İnce’ye yönelik destek ağırlıklı olarak İyi Parti ve CHP seçmeninden gelmektedir.

Bu seçmeni geri çağırmak görevi Kılıçdaroğlu ve Akşener’den ziyade İmamoğlu ve Yavaş’a düşmektedir. İmamoğlu ülke genelinde yürüttüğü kampanya ile bunu yerine getirmektedir. İyi Parti küskünü seçmen üzerinde de Yavaş’ın belli bir düzeyde etkili olabileceği açıktır.

İnce’nin ikinci tura kalma şansı yoktur. Kendisine yönelik seçmenin önemli bir bölümü duygusal tepkinin sonucudur. Seçimi ikili yarışa indirgeyecek bir kampanya ikinci tur ihtimalini ortadan kaldıracaktır. Kampanya sırasında kritik olduğu ifade edilen yüzde beş ile on arasındaki seçmeni, ikinci tur gibi tercihe ikna etmek lazım.

Dediğim gibi bu konuda en etkili olabilecek ilk iki politikacı Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu’dur.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türkiye'nin İslam’la sınavı
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (1)
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kamu yararı Çeşme Projesi’nin neresinde?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
12 Eylül ve yeni Anayasa
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İlk '4' madde neden rahatsız ediyor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk’ün Toprak Kanunu ya da feodalizmin tasfiyesi uğraşısı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Siber ve milli!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
 Narin (İnce) Habercilik ve Medya Etiği
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva