Gönül Soyoğul
2012… Gelişinden belli!
2 Ocak 2012 Pazartesi

Yeni yılın ilk yazısı için… Kendimce ‘yumuşak’ sözcükler bulmaya çalışıyordum.
2011’in bütün sıkıntılarına, üzerimize kimi zaman karabasan gibi çöken olaylarına, giderayak ardında 35 yurttaşımızın tepelerine inen bombaları bırakıvermesine rağmen… Zorla, adeta iç kanırtarak umutlu olmaya, kendimi argo tabirle ‘gaza getirmeye’ uğraşıyordum.
Adına ‘kendi kendini kandırma’ dense de bu durumun…
Bir dozcuk Polyannacılığın zararı değil, aksine faydası olduğunu fısıldayıp duruyordum.
Çok uzun yıllardır ‘haydi eğlenelim/haydi tepinelim’ havasından çoktan sıyrılıp zorlama günlerin yıpratıcılığından çoktan uzaklaşmış bir yetişkin olarak, eski yılı gönderirken tek istediğim, yeni yılın ilk günlerinden ‘bir tatlı huzur’ alabilmekti.
Ama o görüntüler yok muydu o görüntüler…
Battaniyelere sarılmış cesetlerden kaçırsam… Ağlayan/ağıt yakan analara/bacılara takıldı gözlerim.
Ölümden kaçmak için katırların altına saklanmayı akıl edebilmiş çocukların, battaniyelerden sarkmış yoksul botları/ayakkabıları gitmedi gözlerimin önünden.
Bakmasam da silemedim o görüntüleri belleğimden.
Bu ülkede, kendini yumuşacık bir huzura bırakmanın, neredeyse imkansız olduğunu, bir daha, bir kez daha anladım…
 
‘Bu ülke bölünmüş’ diyenlere katılmak istemesem de…
Saatler 24.00’ü vurduğunda, televizyonlar üç büyük kentin meydanlarını ekranlara taşıdığında… ‘Acaba bombalar Kürtlerin değil de Türklerin başına kazaen! düşseydi… Meydanlardaki kutlamalar iptal edilmez miydi’ diye sorarken buldum kendimi.
Aradım ama…
‘Acılarımızda ortak olamamayı ne zaman bıraktığımızı’ yanıtlayacak,/karşılayacak bir cümle kuramadım/bulamadım…
 
Yine de… ateşi söndürmemek adına ocağa biteviye odun/kömür atar gibi, içimdeki umutları parlatmak adına ‘bu kadın kendi kendine konuşuyor, deli mi ne’ denileceğine aldırmadan işyerine gelirken yol boyunca tekrarladığım iyi dilekler/temenniler…
İçimden yükselen ‘Artık iyi haberler almak istiyorum/iyi şeyler yazmak, yeni yıla güzelliklerle başlamak istiyorum’ haykırışları…
Büroda noktalandı.
Yeni yılın haberi, Başkan Kocaoğlu’nun yeni yıla, ‘şüpheli’ sıfatıyla, Adliye’de başlamasıydı.
Kendisine 29 Aralık’ta gönderilen tebligatı basınla paylaşmamış, muhtemelen ‘Yeni yıl coşkusuna gölge düşürmek’ istememiş, saatler 24’ü gösterdiğinde Cumhuriyet Meydanı’nda kürsüye çıkıp İzmirlilerin yeni yılını kutlamış, herkes için ‘adalet, barış ve özgürlük’ istemişti.
 
 
2012 zor geçecek, belli.
Dünya için de, Türkiye için de… İzmir için de…
Elimizden gelen, umudumuzu, eninde sonunda karanlığın biteceğine olan inancımızı korumak ve elimizden geldiğince karanlığa; daha çabuk aydınlığa dönüşmesi için fener/mum/kibrit ne bulursak ışık tutmak.
Karamsarlığa düşsek bile yenilmemek.
Mücadele gücümüzü kaybetmemek.
Korkuya esir düşmemek.
‘Nereden ve nasıl geleceğini bilmeden, güzel ve güneşli günlere’ inanmak…
‘Adalet… Özgürlük… Barış’ istemekten hiç ama hiç vazgeçmemek!
Şimdilik budur yapacağımız. Ve de yazabileceğimiz.
 
İlerleyen saatlerde, Adliye’nin önünden/içinden de bildiririz efendim…
Her şeye rağmen… İnadına… İyi yıllar!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
turgut 2 Ocak 2012 Pazartesi 20:44

Kaleminize sağlık Gönül hanım.Bir türlü gelemeyen adalet İBB ye inşallah gelecek tüm umudumuz bu.Yeter diyoruz artık 8 aydır süren bu işkence bitsinde insanlar evlerine ailelerine kavuşsun..O kadrolarda gözü olanlarda öylece bakakalırlar...

Yorumu oyla      15      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Gönlüm hep seni arıyor neredesin?
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Kirpi ikilemi – Hayır deme sanatı
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmirli giderek kendini daha kötü hissediyor
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli meseleler 7
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bir portre: Sadullah Usumi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Tire pazarında…
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İsrailli çocuklara mektuplar (2) Barış sizin elinizde çocuklar!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Nasıl toprak reformu yapılmalı?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Yaşamak...
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
19’undaki genç, dedesi yaşındaki adama nasıl yumruk atar?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva