'Ege'de SonSöz'ün…
Acar siyaset muhabiri Mehmet İşler…
'Kocaoğlu kararını verdi mi?' başlıklı…
Kulis haberi yazmasaydı…
'Bu kadar merak hepimizi gerdi!' deyip…
Bu satırları yazar mıydım, Allah bilir!
***
Önce 'Zaman Tüneli'ne girelim…
Ve şu…
'Altı ay kala kararımı vereceğim…'
Muhabbetini açalım…
Nedir bu?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu'nun…
'Altı ay kala karar vereceğim…'
Sözünün geçmişi?
Çok uzak değil…
Tarih; 15 Haziran 2004…
Ahmet Piriştina vefat etti…
Tarih; 21 Haziran 2004…
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi…
Bornova Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu…
Büyükşehir Belediye Başkanı seçti…
Var mıydı, 'Altı ay' muhabbeti?
Olması mümkün değil tabii ki?
***
29 Mart 2009 mahalli seçimlerine…
Altı ay kala…
Bu kentte yaşayanlar Aziz Bey'in ağzından…
'Aday olmaya karar verdim!' sözü duydu mu?
Hayır…
Hatta ve dahi…
O günlerin CHP Lideri Deniz Baykal…
Taaa, 27 Aralık 2008'de…
Seçimlere topu topu 90 gün kaldığı halde…
'Kadın mı olacak, erkek mi?' diyerek…
İzmir'in muhtemel Büyükşehir Belediye Başkanı profilini…
İronik bir şekilde seslendirmemiş miydi?
Aynen öyle yapmıştı…
Aziz Bey dahil, kimsenin 'çıtı' çıkabilmiş miydi?
Ne mümkün?
Aynı Deniz Baykal…
Kocaoğlu'nun adını ancak seçime iki ay kala…
22 Ocak 2009'da açıklayarak CHP İzmir'i rahatlatmadı mı?
***
2014 yerel seçimleri yaklaşırken…
Deniz Bey gitti, Kılıçdaroğlu geldi…
İşte ilk kez o zaman, tam anlamıyla…
Aziz Bey '6 ay' prensibini seslendirdi…
'Aday adayı olup olmayacağımı seçime altı ay kala açıklayacağım' diyerek, topu Kemal Bey'e attı…
***
Gelgelelim…
'Her prensip bozulmak için hayata geçer!' diyenler haklı çıktı…
Tarih; 31 Ağustos 2013…
Yani, 2014 seçimlerinden yedi ay önce…
Kocaoğlu, çaktı sürprizi:
'Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, İzmir'e aday olursa ben de olurum… Buyursun gelsin… Benim için zevk olur… Bakan Binali Bey'in adaylığını bekliyorum…'
***
Tarih; 03 Aralık 2013…
Kılıçdaroğlu, taaa Amerika'dan Aziz Bey'in önünü açtı:
'CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediyesi adayı, kendisi istediği sürece Aziz Kocaoğlu'dur…'
***
Aziz Bey, taşları harika düzenlemişti…
Tam dediği gibi oldu…
O dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan…
13 Aralık 2013'te, hem de İzmir'de…
'İzmir Büyükşehir Adayımız Binali Yıldırım'dır' ilanını yaptıktan…
Tam 10 dakika sonra…
Kocaoğlu CHP İl Başkanlığı'na dilekçesini vererek, rakibi Yıldırım'a 'İzmir'e hoş geldin' dedi mi?
Dedi…
***
Şimdi durum…
Çok farklı…
CHP, 24 Haziran sonrası…
Şöööle bi'sallandı…
Muhalifler, imzacılar, Maarem'cile, noterciler…
Filan derken…
Aziz Bey 'kendisine göre' masum bi'çıkış yaptı:
'Kılıçdaroğlu önderliğinde CHP'de değişim şart!' dedi…
İşe yaradı mı?
Galiba hayır…
***
Hiç CHP'de Genel Başkan istemez ise…
Olağanüstü bile olsa…
Kurultay yapılır mı?
Yapılmaz…
Olmadı da zaten…
Ama…
Başka bi'şi oldu…
Kılıçdaroğlu 'A Takım'da değişiklik yaptı…
Tabiri caiz ise 'gaz' alındı…
Sesler kısıldı, yeni tartışma başladı?
'Bu durumda Kılıçdaroğlu, Aziz Bey'i aday gösterir mi, göstermez mi?'
Manzaraya bakılırsa…
'Göstermez…' diyenler…
Ağır basıyor…
Buna rağmen…
Bizim Mehmet İşler'in haberine göre…
Ve de takvimin akışına göre…
15 yıl gibi kırılması güç bir rekorla…
'İzmir'in Reis Koltuğu'nda oturan…
Ve dahi…
Bir kez daha 'altı ay prensibi'ni uygulayan Kocaoğlu için…
Düğüm 1 Ekim'de çözülecek…
Aziz Bey o gün basın toplantısı ile…
Ya 'tamam' ya da 'devam' diyecek…
***
Yapar mı bunu?
Yapar…
Çünkü bu kentte yoğun 'Kocaoğlu Muhalifi' var…
Bastırıyorlar…
Bu baskıya Kılıçdaroğlu dayanabilir mi?
Gandi gibi bir siyasi lider…
Çok değil, beş yıl önce…
'Kendisi istediği sürece İzmir'de adayımızdır…' dediği…
Kocaoğlu için…
'Sepeti koluna, herkes yoluna…' rolü biçer mi?
Yapabilir!
Rahmetli Demirel, 'Siyasette 24 saat çok uzun süredir' dememiş miydi?
***
Şunu sormakta yarar var?
Bir belediye başkanın performansı neyle ölçülür?
Kente yaptığı hizmetle…
Misyonuyla ve vizyonuyla…
O belediye başkanı…
Daha düne kadar…
Lideri tarafından memlekete parmakla örnek gösterilirken…
Değişim istedi diye ipi çekilmeli mi?
Ha, dersiniz ki; yaşlandı…
Dersiniz ki, İzmir O'nunla yerinde sayıyor…
Eyvallah…
Amma velakin…
Sen, senin koltuğuna iki kez talip olanı…
Cumhurbaşkanı adayı yapıyorsan…
Üstelik, 24 Haziran hüsranından sonra…
'Sen kalk, o koltuğa ben oturayım…' deyince…
Burnundan alevler fışkıran bir ejderha olabiliyorsan…
Demek ki…
Bu kızgınlıkla…
Kocaoğlu'nun yerine de 'bir isim' buldun!
Peki, kim bu isim?
***
Tuncay Özkan istiyor…
Kamil Okyay Sındır istiyor…
Tacettin Bayır istiyor…
Mustafa Balbay istiyor…
Bedri Serter istiyor…
Mahir Polat istiyor…
Musa Çam ve Atila Sertel istiyor…
Bunlar milletvekili…
Belediye başkanlarından isteyen yok mu?
Olmaz olur mu?
Koca Başkan, '1 Ekim'de, ben yokum defteri kapattım' dese…
Bi'küçük liste de 'küçük başkanlar'dan çıkar…
Böylesi bir durumda…
Sanıyor musunuz ki?
Olgun Atila…
Hüseyin Mutlu Akpınar…
Levent Piriştina…
Abdül Batur'un…
Mehmet Ali Çalkaya…
Tunç Soyer…
Hasan Karabağ…
Tahir Şahin…
Cevat Durak…
'Yok mersi, ben almayayım…' diyecekler?
***
Bitiriyorum…
Bence…
Bu işle ilgilenenler(!)
Şunu araştırsın…
Kemal Kılıçdaroğlu…
Bayram sonrası…
İzmir'den hangi işadamını…
Üstelik sektörünün duayeni babası ile birlikte…
Ankara'ya davet etti?
Sonsöz: 'Üzülme Can! Doğruysan zarar gördüm deme… Bil ki; iyiler mutlaka kazanır…'