Sayın AKP Milletvekilleri;
Bu sözlerim Türkiye'yi vatan belleyen- bayrağına- diline bağlı, etnik kökeni ve inancı ne olursa olsun beraberce yaşamayı isteyen tüm insanlarımızı kucaklayabilenleriniz içindir.
Mehmet Metiner ve benzerleri benim asla muhatabım değildirler.
Bu sözlerim Türkiye'yi vatan belleyen- bayrağına- diline bağlı, etnik kökeni ve inancı ne olursa olsun beraberce yaşamayı isteyen tüm insanlarımızı kucaklayabilenleriniz içindir.
Mehmet Metiner ve benzerleri benim asla muhatabım değildirler.
Sizleri Genel Başkanınızın seçtiğini, parti disiplinine olan bağlılığınızı biliyorum. Bu sebeplerden sizleri eleştirme hakkımın olmadığını da biliyorum. Fakat iktidar ve TBMM de çoğunluk partisi olmanızdan dolayı, eylemleriniz tüm Türk Milletini doğrudan etkiliyor. Bu yüzden sizlere seslenmek istiyorum;
Siyaset ve ülke yönetiminde 'müteselsil sorumluluk' esastır.
Yarın 'Ben bilmiyordum', 'Ben hükümette değildim' diyemezsiniz.
Yaptıklarınızdan ve sonuçlarından memnun musunuz?
Kafanız karışmasın diye, ne demek istediğimi basit örneklerle anlatayım;
Siyaset ve ülke yönetiminde 'müteselsil sorumluluk' esastır.
Yarın 'Ben bilmiyordum', 'Ben hükümette değildim' diyemezsiniz.
Yaptıklarınızdan ve sonuçlarından memnun musunuz?
Kafanız karışmasın diye, ne demek istediğimi basit örneklerle anlatayım;
*İlk ve Orta öğretimde 'Önlük- kravat-ceket' giymeyi kaldırdınız. Kıyafeti serbest bıraktınız.
-Örgüt, Doğu ve Güneydoğu'da çocukları okula 'Peşmerge' kıyafeti ile göndermeye başladı.
Hizbullah ve Şeriat savunucusu 'Mustazaf-Der' Diyarbakır'da çocukları, kara çarşaf-şalvar-sarıkla okula göndermeyi planlıyor. Her mitingine en az 100 bin kişinin katılımını sağlayan bu örgütün baskısından okul öğretmenlerini nasıl koruyacaksınız?
-Yarın her tarikat ve cemaat kendi giyim tarzını dayatacaktır. Onların arayıp ta bulamadığı bir fırsattır bu. Bu kargaşayı nasıl ve hangi güvenlik gücüyle engelleyeceksiniz?
Eğitim birliği olmayan bir ülkede, bütünlüğü nasıl koruyacaksınız?
-Örgüt, Doğu ve Güneydoğu'da çocukları okula 'Peşmerge' kıyafeti ile göndermeye başladı.
Hizbullah ve Şeriat savunucusu 'Mustazaf-Der' Diyarbakır'da çocukları, kara çarşaf-şalvar-sarıkla okula göndermeyi planlıyor. Her mitingine en az 100 bin kişinin katılımını sağlayan bu örgütün baskısından okul öğretmenlerini nasıl koruyacaksınız?
-Yarın her tarikat ve cemaat kendi giyim tarzını dayatacaktır. Onların arayıp ta bulamadığı bir fırsattır bu. Bu kargaşayı nasıl ve hangi güvenlik gücüyle engelleyeceksiniz?
Eğitim birliği olmayan bir ülkede, bütünlüğü nasıl koruyacaksınız?
*Yasalarda 'Türkçe bilmeyenler için tercüman bulundurulmalıdır' yükümlülüğüne rağmen, 'Kim kendini hangi dille daha iyi ifade edebilecekse, o dilde savunma yapabilir' şeklinde bir düzenleme hazırlığındasınız.
-Salı günü 7 Tıp Doktoru gencin mahkemesi vardı. Tuyuklu Doktorlar, savunmalarını 'Kürtçe' yapmak istediler.
Düşünün; İlk-Orta-Lise-Üniversite eğitimlerini Türkçe yapacaksınız, sınavlarda başarılı olup doktor olacaksınız, ama savunmanızı 'Kürtçe' yapmak isteyeceksiniz!
Bundan böyle, Doğu ve Güneydoğu'da örgütün baskısıyla korkudan hiç kimse 'Türkçe' konuşamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Adliye Binalarının çoğunda artık 'Türkçe' konuşulamayacaktır.
'Dil Birliği' kendi adliyelerinde bozulmuş bir ülkede, bölünmeyi neyle ve nasıl engelleyeceksiniz?
-Salı günü 7 Tıp Doktoru gencin mahkemesi vardı. Tuyuklu Doktorlar, savunmalarını 'Kürtçe' yapmak istediler.
Düşünün; İlk-Orta-Lise-Üniversite eğitimlerini Türkçe yapacaksınız, sınavlarda başarılı olup doktor olacaksınız, ama savunmanızı 'Kürtçe' yapmak isteyeceksiniz!
Bundan böyle, Doğu ve Güneydoğu'da örgütün baskısıyla korkudan hiç kimse 'Türkçe' konuşamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Adliye Binalarının çoğunda artık 'Türkçe' konuşulamayacaktır.
'Dil Birliği' kendi adliyelerinde bozulmuş bir ülkede, bölünmeyi neyle ve nasıl engelleyeceksiniz?
*Bütünşehir Yasasını tüm ikazlara karşın, 'Başbakan istiyor' diye kabul ettiniz. Cumhurbaşkanı da onayladı.
-Bundan böyle Diyarbakır-Mardin-Şırnak-Hakkari-Van gibi illerde ve ilçelerinde Öcalan'ın heykellerinin dikilmesi, isminin çeşitli yerlere verilmesi, PKK Bayrağının dikilmesi sıradan olaylar haline gelecektir.
O bölgelerde hiçbir devlet memuru, örgütün desteğini arkasına almış bu Belediye Başkanlarının dediklerine karşı gelemez. Kimse Türk Bayrağını evinin balkonuna asamaz.
Bayrağını koruyamayan, aksine haini bayraklaştıran kişilerle nasıl beraber yürüyeceksiniz?
-Bundan böyle Diyarbakır-Mardin-Şırnak-Hakkari-Van gibi illerde ve ilçelerinde Öcalan'ın heykellerinin dikilmesi, isminin çeşitli yerlere verilmesi, PKK Bayrağının dikilmesi sıradan olaylar haline gelecektir.
O bölgelerde hiçbir devlet memuru, örgütün desteğini arkasına almış bu Belediye Başkanlarının dediklerine karşı gelemez. Kimse Türk Bayrağını evinin balkonuna asamaz.
Bayrağını koruyamayan, aksine haini bayraklaştıran kişilerle nasıl beraber yürüyeceksiniz?
Sayın AKP Milletvekilleri;
*PKK, can alan acımasız bir bölücü terör örgütü değil midir?
*PKK, tüm Avrupa'ya uyuşturucu satıp, gençleri zehirleyen bir Narko-Terör örgütü değil midir?
*PKK, insan ve organ kaçakçılığı yapan bir örgüt değil midir?
*PKK, ülkemizin bölünmesini isteyen dış devletlerin taşeronu ve oyuncağı değil midir?
*PKK, can alan acımasız bir bölücü terör örgütü değil midir?
*PKK, tüm Avrupa'ya uyuşturucu satıp, gençleri zehirleyen bir Narko-Terör örgütü değil midir?
*PKK, insan ve organ kaçakçılığı yapan bir örgüt değil midir?
*PKK, ülkemizin bölünmesini isteyen dış devletlerin taşeronu ve oyuncağı değil midir?
Peki, sizler böyle korkunç bir örgütün, onun siyasi temsilcisi BDP'nin, bunların lideri Öcalan'ın dayatmalarını hangi gerekçeyle, hangi vicdanla kabul edip, kanunlaştırırsınız?
Başbakan Erdoğan'ın sizlere dikte ettirip kabul ettirdiği bu 'Bölücü' yasaların bir adedini, Barzani'nin Kuzey Irak'ında veya Bir Avrupa ülkesinde gösterebilir misiniz? Bölücüye 'yardım ve yataklık' ağır bir suçtur. Bilmez misiniz?
Başbakan Erdoğan'ın yaptığının üstüne, sizler tüy diktiniz.
Başbakan Erdoğan'ın yaptığının üstüne, sizler tüy diktiniz.
Not; Yarın Sayın Milletvekillerine bir daha sesleneceğiz. Dinlemezlerse kendileri bilir. Yapmaya çalıştığımız, uyarmak ve tarihe not düşmektir.