'İktidarı erken seçime zorlamak zorundayız...'
Bu cümle...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in...
Son bir aydır...
Dilinden düşmüyor...
Neye güvenerek bu cümleyi...
Unutulmaz seçim replikleri arasında değerlendiriyor?
Kaptan olarak kendisine ve...
Tabii ki; bir de CHP'ye gönül verenlere...
Bu arada son kamuoyu araştırmalarını da unutmayalım...
Mesela...
'Sonar'ın en son anketine göre...
(Geçtiğimiz Cuma günü açıklandı...)
Birinci parti ile olan CHP ile AK Parti arasında...
'11 puandan fazla' fark bulunuyor...
CHP: Yüzde 36,6 / AK PARTİ: Yüzde 25.1
***
Bu tablo...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e...
Önceki gün şunları dedirtti:
'Kim (Geçinemiyoruz) diyorsa, aldığı maaşa itiraz ediyorsa, ürünü para etmiyorsa onların yanında olalım...'
CHP liderine göre, sadece 2023 Ağustos'tan, 2024 Ağustos'a kadar 2,2 milyon yeni işsizin eklenmesiyle geniş tabanlı işsizlik 11 milyona çıkmıştı!
***
Başladığımız noktaya dönelim...
Özgür Özel'in dediği gibi...
100 yaşını geride bırakan CHP...
'İktidarı erken seçime zorlamak zorunda...'
İşte, bu pek kolay değil...
Ana Muhalefet Lideri istediği kadar...
Beştepe'ye...
'Erken Seçim Davetiyesi' yollasın...
Şu yasal kurallar zincirinin değişmesi mümkün değil:
'Anayasanın 101'inci maddesi gereğince bir kişinin en fazla iki kere cumhurbaşkanı seçilebileceğini, dolayısı ile en fazla iki kere aday olabileceğini, bunun tek istisnasının TBMM'nin Anayasa'nın 116. maddesi gereğince seçimleri yenilemeye karar vermesi hali olduğunu, TBMM seçimleri yenilediği takdirde, o tarihte ikinci dönem görev yapmakta olan cumhurbaşkanının tekrar (üçüncü kez) aday olabileceği mümkündür...'
***
Özgür Özel'in ilk hedefi, bu kurallar zincirini öne almak...
Bunun için de formülünü iletti Beştepe'ye...
O günden itibaren heyecan dorukta...
***
Kış yaklaşıyor ama...
Siyaset atmosferi hala 'güneş kadar' sıcak...
CHP, erken genel seçim için Beştepe'yi iknaya devam edecek...
Bu kesin...
Ancak...
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un şu sözleri...
Gidişatı değiştirecek kadar önemli:
'2028'de erken seçim yok... Benim düşüncem nettir, (Cumhurbaşkanı böyle bir karar alır mı?) diye sormak abes olur... Çünkü Cumhurbaşkanımızın ikinci dönemi, neden böyle bir karar alsın? Hizmet etme imkanını niye kısıtlasın? Son ana kadar hizmet etmek ister...'
Bitiriyoruz...
Kim ne derse desin...
Önemli olan, 'kalplerden ne geçiyor?' sorusudur...
Bunu öğrenebilmek için de...
Ömrünün 50 yılı 'politika' ile harman olmuş...
Değerli büyüğüm Bülent Baratalı'ya sordum:
'Sayın Erdoğan bir dönem daha...
Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor mu gerçekten?'
İşte; Bülent Baratalı'nın cevabı:
'Sayın Erdoğan bir kez değil; defalarca Cumhurbaşkanı olmak istiyor... Taa ki, hak vaki oluncaya kadar... Ancak anayasa bu haliyle kalırsa Sayın Özgür Özel'in dediği gibi, meclisin seçimlerin yenilenmesi kararı ile bir kez daha mümkündür... Tekrar cumhurbaşkanlığı adaylığı seçiminin yenilenme zamanı ise 2028 seçimlerine makul bir süre kalıncaya kadardır... Makul zamandan sonra yapılan bir seçim ise zamanında yapılan bir seçimdir... Buna da erken seçim denilemez... Yapılması düşünülen son zamlar da bunu göstermektedir... Hangi iktidar 85 milyonun tamamını ilgilendiren vergilemeden sonra seçime gitmek ister? 65 milyon kredi kartı sahibinin neredeyse tamamı, limitlerini 100 bin liranın altına indirmek için banka kuyruklarında bekliyor... Herkes kuyrukta... İlginç yanı, İkinci Dünya Savaşı sıralarında savaş gerekçisiyle uygulanan servet vergisi, şimdi de İsrail tehdidi ile uygulanmak isteniyor... Hem araç sahipleri, hem araç almak isteyenler ve tapu sahipleri tedirgin... Şartlar erken seçim için (şu sıralar) uzak... Ayrıca yeni anayasa teklifi ise zaten Sayın Erdoğan'ın defalarca cumhurbaşkanı olması için hazırlanıyor... Sarayın sesi Mehmet Uçum'un, açıkladığı Cumhurbaşkanı teklifi de buna uygun... Onun anlatımı ile anayasanın ilk dört maddesi ve 66. Maddesi, yargı ve başkanlık sistemi değişmeyecektir... Bir kaç kalem değişeceği ile (geri çağırma müessesesi) Anayasa kotarılacak ama cumhurbaşkanlığı seçimi süreye bağlı olmayacaktır... İstenilen budur... Sayısal olarak (360 sayısını bulmak için) DEM'e de Bahçeli vasıtasıyla havuç uzatılmaktadır... Ama DEM de ülkenin çoğunluğunun kabul edemeyeceği bir istekle geliyor... Öcalan'ın affı veya infazının iyileştirilmesi... Bu konuda Öcalan'ın ve Kandil'in anlaştığı söyleniliyor... Türk halkının şiddetli karşı çıkması nedeniyle bu da AK Parti için çok zor bir durum... Ama bu yapılmazsa DEM'in desteği beklenmemeli... O zaman çare erken seçimdir... AK Parti bu konuda muhalefet ile anlaşmalıdır... O tarih de 2028'e yakın bir tarih olamaz... Makul tarih, muhalefetle birlikte belirlenmelidir... Tek çare budur...'
Sonsöz: 'Her şey vaktini bekler; ne gül vaktinden önce açar ne de güneş vaktinden erken doğar... Bekle, senen olan sana gelecektir... / Hz. Mevlana...