Beşiktaş taraftarı coşunca 'Pascal bizi diskoya götür' diye hem eğlenir, hem de gırgır geçer. Benimki de aynı hesap. Coştum bir kere.
Nasıl coşmayayım ki?
TBMM'ye 'Kravat takmak zorunluluğu kalksın' diye dilekçe veren artist Sırrı, sinekkaydı traşını olmuş, saçlarını yaptırmış, jilet gibi takım elbisesini çekmiş, kravatını takmış gerdeğe girecek damat gibi, kalbi küt-küt atarak İmralı'ya sahibinin-patronunun-işvereninin o tertemiz(!) ellerinden öpmeğe gidiyor!
Ya Pervin Buldan'a ne demeli? Takmış takıştırmış, süslenip-püslenmiş, Avrupa parfümünü üstüne boca etmiş, sevdiğine kaçacak genç kız gibi ağasının-kocasının baronunun- önderinin elini öpmek, ayağına yüz sürmek için, sekerek İmralı'ya gidiyor!
Altan Tan'ı onu ilk gördüğümden beri hiç sevmem. Televizyonda o konuştuktan sonra, elime bir kolonyalı mendil alır, televizyonun camını iyice siler-temizlerim. Konuşuyor mu- tükürüyor mu belli değil. Bu sepet yine beni doğruladı.
Sevr(!) görüşmelerinde Türk Yetkililere karşı, İngilizlerin yanında 'Kürdistan'ı' temsil eden heyet gibi İmralı'ya giden heyetin içinde en paspal giyinen o idi.
Gelelim Türkiyeli Eşbaşkandan talebime;
Usta, Cumartesi günü senin 'Barış Heyeti', yine senin 'Sayın Barış Güvercininin' yanına gittiğinde İzmirli biraderim Yılmaz Özdil senin meziyetlerinden bir kısmını yazmıştı. Yılmaz ne de olsa genç, eksik bırakmış. İzninle ben tamamlayayım ve isteğimi söyleyeyim.
Madem Öcalan sana göre 'Sayın', ben de bundan sonra sana 'Sayın' diyeceğim.
Sayın Türkiyeli Eşbaşkan;
-Yabancı basının yazdığına göre dünyadaki en zengin 8 siyasetçiden biri olmuşsun.
-Dünyadaki ezeli-ebedi-ilelebet Başbakanlar içinde, çocukları en çabuk zengin olan 'Baba' rekoru da sende imiş. Çocuklarınla iftihar edebilirsin, hepsi bursla okumuş çocuklar, maşallah!
-Bu kadar kısa sürede tüm komşularıyla kavgalı hale gelen ilk ve tek Başbakan sensin.
-Bakanlarından-danışmanlarından-yüksek bürokratlarına kadar, haklarında bu kadar çok yolsuzluk dosyası olan bir ekibi bir araya getiren bir başka Başbakan daha gelmedi.
-11 senede tüm Cumhuriyet tarihimizde yapılan borcun üç katını yapmışsın. Tekrar kutlarım.
Sayın Türkiyeli Eşbaşkan;
Mademki Türk Milletinin parasıyla, Türk olmaktan utandığını söyleyenleri bile İmralı'ya götürüyorsun, ya beni de götüreceksin, ya da bundan böyle İmralı seferlerini oğlunun gemicikleriyle yapacaksın. Hiç kaçarın yok.
Ben de İmralı'ya gidip, senin 'Sayın'ına birkaç söz edeceğim.
İstersen sen de benimle gel diyeceklerimi işit, gelemezsen Sayın Fidan'ını ver o dinlesin;
Ey Sayın Türkiyeli Eşbaşkanın, Sayın'ı dinle bakalım;
*Sen ne biçim Kürtsün daha Kürtçe bilmiyorsun. Kürtçe bilmediğin halde, Kürdistan'ı nasıl kuracaksın?
*Türkiye'yi bölmekten vazgeçtiğini söylemişsin. 'Ateş Kes' yapılsın diye mektup yazmışsın. Ayrıca Devletin elinde esirler var ama PKK'nın elinde de esirler var demişsin. Umarım PKK esirlerini salar dediğin anda, Fidan'ın patronu da, KCK'lıları serbest bırakacak yasayı Türkiyeli Büyük Millet Meclisine gönderiverdi. Vin-Vin yani. Sen Türk Milletini aptal mı sanıyorsun?
PKK'nın kuruluş amaçlarından vazgeçtiğini niçin hiç söylemiyorsun?
O zaman kundaktaki bebeleri-yataktaki neneleri-Türk Kürt demeden 54 bin insanın öldürülmesi emrini nasıl verdin be cani Sayın? Bu kadar cana kıydın, bu kadar hayatı söndürdün, çocukları babasız-kadınları kocasız-ana babaları evlatsız- sevgilileri sevgisiz bıraktın. Ne için?
*Bu dünyan zaten bitmiş. Öbür dünyada seni şehit ettiğin Türk Gençlerinin beklediğini bilmiyor musun? Haydi, bu dünyada senin gibi bir caniye 'Sayın' diyen birini buldun. Öteki dünyada ne yapacaksın be katil Sayın?
*Kurduğun uyuşturucu şebekesiyle Avrupa'da on binlerce genci zehirleyip öldürdün. Sen tüm insanlığın düşmanısın.
*Sana şunu söylemeye geldim; Sen, yüzüne tükürülmeye bile değmezsin. Yaktığın ateş tutmadı-tutmayacak. Nereni yırtarsan yırt, kiminle işbirliği yaparsan yap, Kürt kökenli kardeşlerimizin büyük çoğunluğu birliğimize sahip çıkıyorlar. Türk Milleti üst kimliği altında, hepimiz özgürlüğümüzü-kardeşliğimizi- kimliğimizi yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz. Senin kokuşmuş vücudun gibi, o zehir saçan fikirlerin de yok olacak…
Sayın Türkiyeli Eşbaşkan;
Ya beni de İmralı'ya götürürsün ya da Beşiktaşlıların, takımı satan Tümer için söylediklerini senin için söylerim;
'Kardan adam olur, senden adam olmaz Tümer!' Anladın sen onu.