Dün, Başbakan Bülent Arınç'ın, 'Sap yiyip, saman çıkarma' tarzındaki, Türk Kadınlarını yerden yere vuran beyanını eleştiren yazımı sunmuştum. Çok sayıda olumlu mail aldım, teşekkür ederim.
Fakat beynimin bir yerinde; 'Bir Bakan, üstelik Başbakan Yardımcısı, kendi toplumunun yarısını oluşturan kadınlara niçin hakaret etsin, acaba bir dil sürçmesi olabilir mi, yarın özür diler mi?' ve 'erkekler 4 kadın alabilir' diyen Sibel Üresin isimli AKP'nin konferansçısı için, 'Bir Kadın kendini ve hemcinslerini bu kadar aşağılayabilir mi, bu sözler de yanlışlıkla söylenmiş olabilir mi, ertesi gün Türk kadınlarından özür diler mi?' diye bir düşünce vardı!...
Fakat beynimin bir yerinde; 'Bir Bakan, üstelik Başbakan Yardımcısı, kendi toplumunun yarısını oluşturan kadınlara niçin hakaret etsin, acaba bir dil sürçmesi olabilir mi, yarın özür diler mi?' ve 'erkekler 4 kadın alabilir' diyen Sibel Üresin isimli AKP'nin konferansçısı için, 'Bir Kadın kendini ve hemcinslerini bu kadar aşağılayabilir mi, bu sözler de yanlışlıkla söylenmiş olabilir mi, ertesi gün Türk kadınlarından özür diler mi?' diye bir düşünce vardı!...
Ne kadar iyi niyetliymişim!.
Bülent Arınç, Pazartesi günkü Takvim Gazetesinde manşetten verilen haberde; Bir Türk Kadınını, boyu kadar çocukları olan bir anayı, Tüsiad Başkanı bir Hanımefendiyi; 'İnternet Özgürlüğü adı altında sapkın sitelere ulaşımının engellenmesine karşı çıkıyor' diyerek, 'Ümitsiz Vaka' olarak nitelendiriyor ve çevresiyle beraber hepsini 'Pornocu' olarak ilan ediyordu!..
Bülent Arınç, Pazartesi günkü Takvim Gazetesinde manşetten verilen haberde; Bir Türk Kadınını, boyu kadar çocukları olan bir anayı, Tüsiad Başkanı bir Hanımefendiyi; 'İnternet Özgürlüğü adı altında sapkın sitelere ulaşımının engellenmesine karşı çıkıyor' diyerek, 'Ümitsiz Vaka' olarak nitelendiriyor ve çevresiyle beraber hepsini 'Pornocu' olarak ilan ediyordu!..
Sibel Üresin ise Ahmet Hakan'a konuştu;
Ahmet Hakan soruyor, Gelen tepkilerin ardından görüşleriniz değişti mi, Pişman mısınız?
cevap; ' Ne münasebet! O kadar çok olumlu tepki aldım ki… İsimlerini açıklamak istemediğim çok önemli mevkilerdeki kişilerden bile destek gördüm. Ben AKP'li değilim,ama bu görüşlerimi iki yıldır onlara söylüyorum.'
Ahmet Hakan soruyor, Gelen tepkilerin ardından görüşleriniz değişti mi, Pişman mısınız?
cevap; ' Ne münasebet! O kadar çok olumlu tepki aldım ki… İsimlerini açıklamak istemediğim çok önemli mevkilerdeki kişilerden bile destek gördüm. Ben AKP'li değilim,ama bu görüşlerimi iki yıldır onlara söylüyorum.'
Bu iki haberi okuyunca, işte benim yıllardır anlatmaya çalıştığım gerçek AKP budur, dedim.
Bu kafa, bu anlayış yıllardır 'Demokrasi benim için amaç değil, araçtır' , 'Davam için gerekirse Papaz elbisesi giyerim' diyebilen itaat kültüründen gelen tarikat ve cemaat kafasıdır. Bu kafanın içinde demokrasi, insan hakları ve kadına saygı yoktur. Türk insanı bu kafayı artık çok iyi tanıdı. Gereğini 12 Haziran'da yapacağını umuyorum.
Bu kafa, bu anlayış yıllardır 'Demokrasi benim için amaç değil, araçtır' , 'Davam için gerekirse Papaz elbisesi giyerim' diyebilen itaat kültüründen gelen tarikat ve cemaat kafasıdır. Bu kafanın içinde demokrasi, insan hakları ve kadına saygı yoktur. Türk insanı bu kafayı artık çok iyi tanıdı. Gereğini 12 Haziran'da yapacağını umuyorum.
AKP tarafından yaratılan korku ve baskı havasından erkekler çok etkilendi! Sizler hiç bu ülkede Cumhurbaşkanlığı yapmış Ahmet Necdet Sezer'in AKP ile ilgili olarak konuştuğunu gördünüz mü? Peki Başbakanlık yapmış Mesut Yılmaz'ın konuştuğunu gördünüz mü? Adam Tüsiad'ı yerden yere vuruyor. Bir tane, erkek Tüsiad yöneticisinin cevap verdiğini duydunuz mu? Bu ülkenin meseleleri bu kişileri ve diğerlerini ilgilendirmiyor mu? Bunlardan bence bir cacık olmaz…
Bu yüzden iki gündür kadınlarımıza sesleniyorum; Türk kadınlarımızda genlerinden gelen, Allah vergisi bir cesaret pınarı vardır. Kadını köle yerine koyan, kadına doğurmak ve evde hizmetçilik yapmaktan başka bir hak tanımayan bu tarikat-cemaat artıklarına siz karşı durabilirsiniz. Sadece bunların gerçek yüzlerini çevrenize anlatın yeter. Türk Kadınının ışığı bu böcekleri yok edecektir…
SİLİVRİ'DEN MEKTUP VAR;
Yazımı tamamlarken, Silivri'den yiğit bir Türk Kadınından, bir anadan, bir basın mensubundan, hakiki bir dosttan mektup geldi. Yukarıda yazdığımı doğrularcasına Türk Kadınına olan güvenimin boşa çıkmayacağını kanıtlayan bir mektup... Bir paragrafını sizlerle paylaşıyorum..
' Eşim sizin yazılarınızı bana ulaştırdığında nasıl sevindiğimi ve gururlandığımı tahmin edersiniz. Milletimin, ülkemin bana verdikleri karşısında, ben onlara binde bir kadar bile hizmet edemedim ki..
Artık toprağının her santimetrekaresi şehit kanlarıyla ay-yıldız bayrağa dönüşmüş benim güzel, sahipsiz vatanım için 75 Milyonda bir adet hissesi olan vatandaş sıfatıyla görevimi yapmaya çalıştım, karınca-kararınca. Lakin izin vermediler, elimi kolumu bağladılar. Hem de bunu ortada 'Erkek'iz' diye dolaşan 'Sahte erkekler' yaptı. 40 kiloluk bir kadından korkar hale gelmişlerse, işleri hakikaten zor ve korku dağları bekliyor demektir…'
Artık toprağının her santimetrekaresi şehit kanlarıyla ay-yıldız bayrağa dönüşmüş benim güzel, sahipsiz vatanım için 75 Milyonda bir adet hissesi olan vatandaş sıfatıyla görevimi yapmaya çalıştım, karınca-kararınca. Lakin izin vermediler, elimi kolumu bağladılar. Hem de bunu ortada 'Erkek'iz' diye dolaşan 'Sahte erkekler' yaptı. 40 kiloluk bir kadından korkar hale gelmişlerse, işleri hakikaten zor ve korku dağları bekliyor demektir…'
Müyesser Yıldız'ın '100 Yılın Hesabı' isimli mükemmel bir kitabı var. Ergenekon Eski Savcısı Zekeriya Öz'ü, mahkeme kararı olmadan telefonlarını dinlediği ve özel konuşmalarını açıkladığı için mahkemeye vermişti. Savcı görevini bırakmadan, Müyesser Yıldız'ı da tutuklattı. Henüz ortada iddianame yok. İddianame bir yana, daha delil toplamakla meşguller. Her mahkeme de söylenen şu;
'Delil toplamadaki güçlükler sebebiyle, tutukluluğunun devamına…'
Tam AKP usulü Hukuk anlayışı…
Hiç kimsenin unutmaması gereken bir kuralı yazıp yazımızı tamamlayalım;
'Kim ki Hukukun Genel ve Evrensel kurallarını göz ardı edip, kişiye göre adalet dağıtmaya kalkarsa, çocukları dahil, kimsenin yüzüne bakamaz. Fakat hakları gasp edilenler toplum tarafından her zaman saygı görürler ve çocukları onlarla hep gurur duyar…
'Delil toplamadaki güçlükler sebebiyle, tutukluluğunun devamına…'
Tam AKP usulü Hukuk anlayışı…
Hiç kimsenin unutmaması gereken bir kuralı yazıp yazımızı tamamlayalım;
'Kim ki Hukukun Genel ve Evrensel kurallarını göz ardı edip, kişiye göre adalet dağıtmaya kalkarsa, çocukları dahil, kimsenin yüzüne bakamaz. Fakat hakları gasp edilenler toplum tarafından her zaman saygı görürler ve çocukları onlarla hep gurur duyar…
Not: Müyesser Yıldız'ın 2 Haziran 2011 Saat 11.00 de Sirkeci-İstanbul Adliyesi 4.Asliye Hukuk Mahkemesinde, Savcı Zekeriya Öz ile mahkemesi var. Dostlarını çağırmış. Ben gidemeyeceğim.
Fakat Avukat K.Mustafa Serdaroğlu gidecek ve eğer kabul ederse savunmasını da üstlenecek…
Fakat Avukat K.Mustafa Serdaroğlu gidecek ve eğer kabul ederse savunmasını da üstlenecek…