Geride bıraktığımız (28 Ekim) Cumartesi...

Siyaset tarihimize...

Büyük olasılıkla 'garip bir rastlantı' olarak geçecek; bu kesin!

Neredeyse aynı saatlerde...

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Ankara'da...

Kurultay rakibi Özgür Özel İzmir'deydi...

13 yıl 165 gündür

Ana Muhalefet Partisi'nin 'bir numaralı' koltuğunda oturan Kemal Bey...

Gazetecilerin sorularına cevap verirken...

Bi'kez daha...

CHP Gemisi için...

'Sakin bir limana en kısa zamanda yanaşacak' diyor ve...

Arkasını şöyle getiriyordu:

'Hiçbir zaman (adayım) demedim ama örgüt aday gösterirse adayım...'

***

Tam o sırada...

Ankarda'dan, İzmir'e ışınlanalım...

CHP'nin...

Altı gün sonraki Kurultay'ın genç Genel Başkan adayı...

Özgür Özel, destek bulmak için İzmir'deydi...

Müthiş bir yarışa girdiğini biliyor ve bunu saklamıyordu...

Bu kadim kentin CHP delegelerine seslendi...

Kalbinden ne geçiyorsa...

Sadece onları söyledi; ne bi'eksik ne bi'fazla...

Baba ocağı Şehzadeler kenti olduğu için...

Şahane bir örnek verdi...

Kurultay'da oy verecek İzmir delegelerinin kalplerine not bıraktı:

'Benim en güvendiğim sandıklardan bir tanesi İzmir sandığı... İzmir sandığına, Manisa sandığı kadar güveniyorum...'

Bunlar duygusal sözler olsa da...

Kurultay'ın sonucunu mutlaka etkileyecekti ve...

Büyük yarışın...

Kafa adaylarından CHP Grup Başkanı Özgür Özel...

Bunu çok iyi biliyordu...

***

Bi'kez daha Ankara'ya kulak verelim...

CHP Lideri Kılıçdaroğlu...

O dakikalarda söylediği her kelimeye dikkat ediyor:

'Gemiyi limana güvenli bırakmak için bilgili, birikimli, iyi bir sosyal demokrata devredeceğim... CHP'nin 100 yıllık birikimini sürdürmemiz lazım...'

Kim o iyi sosyal demokrat; mevcutlar arasında böyle biri var mı?

Kemal Bey'in cevabı sıkıntılı:

'Var ama görünür hale gelmesi lazım... Şimdilik bu kadar konuşalım...'

Peki, ne diyor ilk kez Özgür Özel için:

'Demokratik bir yarış olsun; bir engel çıkarsa önündeki engeli kaldırırız!'

***

Soru şu:

CHP gemisini 'son bi'kez' sakin limana götürme konusunda...

Israr eden 13 küsur yıllık 'kaptan' için...

Sokağın sesi ne diyor?

Dümene 'yine, yeni, yeniden' Kılıçdaroğlu mu geçsin?

Yoksa...

'Bundan sonra dümeni Özgür Özel mi teslim alsın?'

***

Türkiye genelinde...

Özellikle de sokakta...

100 yaşındaki Cumhuriyet Halk Partisi'yle ilgili...

Tartışılmaz bir 'değişim' arzusu var...

İyi de...

Değişimi 'gerçekleştirecek' olan 'bin 370' Kurultay delegesi...

Sokağın sesine kulak verecek mi?

Galiba...

Bu kez kulak verecek!

Hatta Özgür Özel'e göre...

Çok iddialı ama...

'Kimse İzmir'deki değişim talebinin karşısında durmuyor!'

***

Özgür Özel'in derdi...

'İyi bir genel başkan olurum' iddiasını ete-kemiğe büründürmek...

Ancak...

Yıllarını siyasete adayanlara kulak verirseniz...

Şöyle bir sonuç çıkıyor:

'Anket yapılsın; Kemal Bey vasatın bile altında kalır!'

Nitekim; 'altın sonuç' şudur:

'Delege sokağın sesine kulaklarını asla tıkayamaz!'

***

Bu sokağın sesi o kadar önemli ki...

Yıllarını politikaya adayan...

Eski milletvekili bir büyüğümüzün...

Gülümseten anısı...

Politika'da 'sokağın sesi'nin ne denli önemli olduğunu anlatıyor...

Şu sırada...

Altıncı dönem CHP vekili olarak görev yapan İlhan Kesici...

Olayın yaşandığı tarihte henüz lise öğrencisi...

Babası Adalet Partisi'nde delege...

Müthiş bir yarış var; Sadettin Bilgiç ile Süleyman Demirel arasında...

Bilgiç, o günlerde bir parmak daha önde...

Gelgelelim...

Kongreyi Demirel kazanıyor...

Baba Kesici şaşkın ama renk vermiyor...

Genç İlhan, 'Neler oluyor?' diye babasına soruyor...

Siyasetçi babanın cevabı, bugün bile gülümsetiyor:

'Bilgiç taraftarı olarak Ankara'ya gittik; Demirel'e oy verip döndük!'

Neden?

Çünkü, sokağın sesi o tarihte Demirel'in arkasındaydı...

***

Bitiriyoruz...

Cevabı fazla şaşırtmayan bir soruyla:

'Kılıçdaroğlu, Kurultay'ı kaybederse neler yaşanır?'

Sokağın sesine göre; muhtemelen parti kazançlı çıkar(!)...

Çünkü...

Kılıçdaroğlu'nun CHP'ye veda etmesi, asırlık partiyi...

Yeni arayışlara sevk edecektir...

Hatta...

Bir süre sonra çok daha güçlü adaylar cesaretlenip...

'Ben de varım' diyerek ortaya çıkabilirler...

Öyle ya!

100 yıllık bir siyasi partinin adaysız kalması mümkün mü?

Bütün mesele...

Mevcut koltuğu 'dolu görünür gibi' olmaktan kurtarmaktır...

Kimilerine göre...

O koltuk zahiren (görünüşe göre) dolu görünebilir(!)

Ne var ki; aslında boştur!

Nokta...

Sonsöz: Bazı insanları her zaman, bütün insanları da bazen kandırabilirsiniz ama bütün insanları her zaman kandıramazsınız... / Abraham Lincoln / Amerika Birleşik Devletleri'nin 16'ncı Başkanı, )