Amacım, magazin yapmak değil...

Haşa, Sezen Aksu'yu göklere çıkarmak da değil...

O, zaten gönüllerde...

İki şey üstüste geldi...

13 Temmuz, 'Minik Serçe'nin doğum tarihiydi; 63 yaşına bastı... Ama, Büyükşehir'in efsane kampanyası 'İzmir'e Doyamazsın'ın billboardlarında boy gösteren, söyledikleriyle bu kentte yaşayanların kotuklarını kabartan ünlü isimlerin arasında Sezen Aksu yoktu... Ne kadar garip, değil mi?

'İşte Bu Yüzden İzmir' başlığının altına, bugüne kadar bu kent için tek şarkı sözü yazmamış Leman Sam, İsral asıllı Linet, Özdemir Erdoğan, ne bileyim Kenan Doğulu'yu layık görenlerin aklına nasıl olur da...

'Gurubun rengi boyarken bile sahili turucuya...

Hiç tadım yok...

Ne hilal ne çoban yıldızı teselli etmiyor...

Acım çok...

Ki düşün ne çok severim meltemin yüzümü öperek esişini...

Ağlarım incecikten...

Ayrılık ölümden çok...

İzmir İzmir yanıyor...

Kara sevda hasretinden...'

dizeleriyle 'İzmir Aşkı'nı, bırakın Türkiye'yi, dünyaya anlatan bir sanatçıyı o billboard'lara taşımak çok mu zordu?

Neyse...

Belki 'gelecek yıl'ın kampanyasında hatırlanır 'Safkan İzmirli' Sezen Aksu...

Bakın...

Bir sanatçının 'siyasi rotası' gelip, geçicidir...

Aslolan şarkıların rengidir, o şarkılarıyla milyonların kalbinde taht kurmasıdır...

Bir dönem filmleri yasaklanan Yılmaz Güney...

Şarkıları yasaklanan Ahmet Kaya...

Unutuldu mu?

Sezen Aksu da (Allah ömür versin) unutulmayacak...

O'nu tanıdığımda 20'li yaşlarımdaydım...

Türk Basını'nda çıkan 'ilk' haberinin altında benim imzam vardı...

Bir Türkçe ustasıydı, kelimelerle adeta dans ederdi...

Unutulmaz bir aşkın hasretini, kaç şarkı sözü yazarı, O'nun gibi...

'Uzak diyarlarda evli barklı...

Mutluluk en çok onun hakkı...

Bu yorgun kırık-dökük hikayede...

Adı bende saklı...'

dizeleriyle anlatabilir?

Sezen Aksu'yu, şarkısındaki gibi 'kategorize' etmek hata olur, günah olur...

Ne güzel şarkıdır...

'Eller günahkar...

Diller günahkar...

Bir çağ yangını bu...

Bütün dünya günahkar...'

diye kimlere(!) seslendiyse...

'Minik Serçe' şu sıralarda, 'İkinci Bahar'ını yaşasa da...

İzmir'in, O'na sıkılmadan / bükülmeden...

'Seni gül gibi öpe koklaya...

Gözümden, dilimden sakınır saklar...

Bugünkü aklımla severim şimdi...'

diye karşılık vermesi gerekiyor...

Eğer bunu yapmazsak...

Yarınlarda bu şehir Sezen'e, O'nun ölümsüz şarkısındaki gibi...

'Geri dön, geri dön...

Uzanıp tutuver elimi birgün...

Utanır diyemem ne olur geri dön...'

şeklinde seslenmek mecburiyetinde kalır...

Sonsöz: 'Minik Serçe yengeç burcudur... Yengeçler de (Allah kahretsin) alıngandır!'