Ekonomi

Sağlığınız bozulabilir… Zeytinyağında ‘plastik’ uyarısı!

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Gıda sektörü, son zamanlarda taklit ve tağşiş yapılan gıdaların tehdidiyle gündeme geliyor. Zeytinyağı ise taklit edilen ürünlerin başında yer alıyor. Hasadı başlayan zeytinde zeytinyağı üretimi için taklit ve tağşiş ürünler için uzmanlar uyarıda bulundu.

İzmir Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Uğur Toprak, zeytinyağının insan sağlığına olumlu etkilerinin olduğunu ancak depolama koşullarına dikkat edilmesi gerektiğini kaydederek, 'Zeytinyağının kimyasal yapısında bahsettiğimiz fenolik bileşenler, antioksidanlar, tokoferoller gibi bileşenlerin insan sağlığı üzerine olumlu etkileri bilinmektedir. Bilimsel çalışmalara bakıldığında insan sağlığına olumlu etkileri olan bileşenlerin ve zeytinyağının tat ve aromasını oluşturan bileşenlerin toplanan zeytinlerin yeşilken yani erken hasat zeytinlerden, işlem koşullarının 26 dereceyi geçmemesi yani soğuk pres uygulanmasının zeytin meyvesinden en az kayıpla yağa geçmesini sağladığı kanıtlanmıştır'

PLASTİK DEĞİL CAM AMBALAJLI ÜRÜNLER TERCİH EDİLMELİ
Toprak, açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi:

'Uygun teknolojik işlemler uygulandıktan sonra depolamak için kullanılan ambalaj materyalleri ve depolama koşulları da zeytinyağının kimyasal karakteri üzerine oldukça etkilidir. Ambalaj materyali incelenecek olduğunda ışık geçirmez cam ambalajlı zeytinyağlarının tercih edilmesi gerekir. Bunun sebebini iki başlıkta söylemek mümkün. Birincisi plastik ambalaj materyallerinin ve teneke kutuların laklanmasında kullanılan plastikleştiricilerin zeytinyağının kimyasal bileşenine etki ettikleri yapılan bilimsel araştırmalarda gösterilmiştir. Ayrıca kullanılan plastikleştiricilerin arasında DEHP, DEP, BBP gibi ftalatların ambalajdan yağa bulaşması mümkün ve bu bileşiklerin karaciğer, böbrek ve üreme sisteminde bozukluklara neden olduğu ve ergenlik dönemindeki çocuklarda obeziteye ve egzamaya yol açtığı bilinir. İkinci sebep ise zeytinyağı gibi yüksek oranda doymamış yağ içeren ve bu kimyasal yapısından dolayı, ışık gibi ortamlarda kolayca okside olabilen ve yapıları değişen yağların ambalajlanmasında kimyasal yapının bozulmasını engellemek için ışık geçirmez yani siyah cam ambalajlardaki zeytinyağlarını tercih etmek çok önemlidir. Zeytinyağını evlerimizde depolarken ise uygun ortam koşulların ın sağlanması yağ yapısının değişmemesi ve yağ oksidasyonunu engellemek için oldukça önemli olan bir diğer faktör. Zeytinyağlarında oksidasyonu yani istenmeyen tat oluşumunu engellemek için sıcaklığın fazla olduğu yerlerde ocak, fırın gibi sıcaklık yayan yerlerde saklanmasından kesinlikle kaçınılmalıdır. Güneş ışığını doğrudan almayan ve nispeten daha serin olan yerlerde zeytinyağını saklamak zeytinyağının raf ömrünü uzatabileceği gibi acı tat oluşumunu da engeller'

EN ÇOK ZEYTİNYAĞINDA TAĞŞİŞ GÖRÜLÜYOR
İfşa listelerinin en son 20 ay önce açıklandığını vurgulayan Başkan Toprak, 'Yağda tağşiş daha çok kazanç elde etmek için maddi değeri daha yüksek olan yağlara maddi değeri daha düşük yağların karıştırılması demektir. Değerli bir cins yağa daha az değerli başka bir cins yağın karıştırılması veya değerli bir cins yağa, aynı cins yağın daha değersiz kısmının karıştırılması yağda yapılan tağşişin örnekleridir.Bu durumun ambalaja yansıması ise şu örnekle açıklanabilir; sızma zeytinyağına riviera zeytinyağı karıştırılması ancak ambalaj etiketinde bunun belirtilmeyip yağın 'sızma' olarak satılmasıdır. Açıklanan ifşa listelerine bakıldığı zaman en çok hile yapılan gıdaları zeytinyağı, süt ürünleri, et ürünleri, bal, çikolata, baharat olarak sıralayabiliriz' dedi.

PRİNA YAĞI İLE TAHŞİŞ
Günümüzde zeytin yağında en çok yapılan tağşişleri açıklayan Toprak, 'Zeytinyağının daha düşük fiyatlı olan diğer tohum veya meyve yağlarıyla tağşiş edilmesi. Örneğin kanola veya soya yağı (tohum yağları), fındık yağı (meyve yağı).Yüksek asitli zeytinyağının satışını sağlamak/kolaylaştırmak için düşük asitli zeytinyağı ile karıştırılması (ancak bu durumun etikette belirtilmemesi).Zeytinyağının prina yağı ile tağşişi söz konusu…'

Toprak, yağda tağşişin olumsuz etkilerini şöyle sıraladı:

Tüketicinin daha fazla para ödeyerek daha düşük değerli bir ürün satın alması sonucu ekonomik kayıp yaşaması ve kandırılmış olması. Asıl ürünün içine karıştırılan ve tüketici tarafından bilinmeyen diğer ürünlerin olası bir sağlık problemine (alerjik reaksiyon gibi) yol açabilecek olması.

EN KESİN YOL LABORATUAR ANALİZİ
Tüketicilerin sadece renk, koku ya da tat gibi özelliklerine bakarak tağşişi anlayabilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Toprak, 'Yağda tağşişin anlaşılmasının en kesin yolu laboratuar analizleridir. Bunlar yağların özelliklerini farklı kılan yağ asidi kompozisyonu denilen bileşiklerin analizidir. Bilinçli bir tüketici olarak gıda okuryazarlığına önem vermeli, ürünlerin etiketlerini okumalı, şüphe duyulan ürünlerle ilgili Alo 174'e ihbarda bulunmalıyız. Tarım ve Orman Bakanlığı'nca işletme kayıt belgesi verilmiş, güvenilen ve coğrafi işaretli ürünler tercih edilmeli; bununla birlikte açıkta, yol kenarlarında isimsiz, etiketsiz, plastik şişelerde ve üzerinde 'doğal', 'organik' gibi ibareler bulunan ürünler kesinlikle alınmamalı. Bu tür hileler sonuç olarak bir gıda güvenliği sorunudur. Diğer bir boyutu ise yurttaşın cebindeki paranın bir nevi çalınması, kandırılmasıdır' dedi.