Yeni Türk Devleti'nin kuruluşuna temel olan…

Sivas Kongresi'nin…

101'inci yıldönümünde yola çıktı…

Başlattığı siyasi hareketin adını…

'Bin Günde Memleket' koymuştu…

Hangi kente, hangi ilçeye gittiyse…

Hangi köyün çeşmesinden su içtiyse…

İlgi gördü, sırtı sıvazlandı…

Sessiz bir 'yürüyüş' yapıyordu…

Şak şaklar, pankartlar, yaşa-varol'lar yoktu…

Hasret gidermek vardı…

Ufak – tefek haberler medyada yer alıyordu ama…

Acaba?

Asıl geniş kitleler bu '1000 Günlük' yürüyüşün farkında mıydı?

***

CHP'nin son 'Cumhurbaşkanı Adayı' Muharrem İnce…

Bu sorunun cevabını…

Anadolu yollarında başlattığı…

'Memleket'e Selam' hareketinin tam da 80'inci gününde…

24 Kasım Salı akşamı çıktığı 'canlı yayın'da verdi…

Dedi ki:

'Önceliğimiz partimiz… CHP'yi düzeltebilirsek düzelteceğiz, düzeltemezsek yeni parti kuracağız…'

Başka ne dedi?

İşte burası çok önemli…

Sunucu soruyor:

'Memleket Hareketi bir parti olsa, Meclis'te grup kurabilecek milletvekili sayısına sahip olabilir mi?'

Hiç düşünmeden cevap verdi Muharrem İnce:

'Bizim böyle bir derdimiz yok... Ama şunu biliyorum ki; iki firmanın bana gönderdiği anketlere göre 16,1 oy alıyoruz... Bu anketi biz yaptırmadık... Önümüzdeki günlerde elbette yaptıracağız…'

Döneceğiz, tekrar İnce'ye…

***

Bu televizyon programından…

Aşağı yukarı 15 saat sonra…

Ertesi gün…

Yıldız Tarihi; 25 Kasım Çarşamba, öğlen saatleri…

Millet İttifakı'nın 'Bir Numara'ları…

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile İYİ Lideri Akşener

Kameraların karşısına geçtiler…

'Lady's first' centilmenliği ile önce…

Akşener gönlünden geçenleri söyledi:

'Biz seçim istiyoruz… Türkiye bu halde gidemez… Liyakat, şeffaflık yok... Tek kişinin iki dudağı arasında bir Türkiye var... Hak, hukuk, demokrasi, adalet yok…'

Kılıçdaroğlu da aynı fikirdeydi…

Akşener'in erken seçim çağrısına katıldığını söyledi ve ekledi:

'Halktan korkmamak lazım… Halkın hakemliğine başvurmak kadar değerli bir şey yoktur... Vatandaş memnunsa zaten sizi yine iktidara getirir…'

***

Oysa…

Akşener altı buçuk ay (10 Mayıs) önce…

Bir TV'nin canlı yayınında şöyle demişti:

'Başından beri erken seçimle ilgili herhangi bir hissiyatı barındırmadım... İçinde bulunduğumuz şartlarda erken seçim görmüyorum…'

Buna karşın…

Neredeyse aynı günlerde…

Kılıçdaroğlu, gazetecilerin 'erken seçim' sorusunu şöyle cevaplamıştı:

'Biz şu anda her şeyimizle hazırız… Alanlardayız… Onlar erken seçim desin ya da demesin…'

***

An itibarıyla…

Türkiye'de 'erken seçim' için iki yol var…

Birincisi…

TBMM'de 360 milletvekilinin (5'te 3 çoğunluk) 'okey' demesi gerek…

İyi de…

AK Parti'nin 291, MHP'nin 48 vekili var…

Tek başına 'Cumhur İttifakı' erken seçim isterse yeter mi?

Yetmez; muhalefetin desteklemesi şart…

İkincisi…

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın…

Meclis'i feshetmesiyle gerçekleşebilir…

Erdoğan'ın daha üç yılı varken böyle bir karar alır mı?

Özetle…

AK Parti ile MHP kararlı…

Erken Seçim filan, istemiyorlar…

Buna rağmen…

CHP ile İYİ Parti, 'kaynamayan kazan'ın altına nafile odun atıyor…

Dikkatle izleyin…

AK Parti'de hiç, 'Aman sel'den kütük kapayım' hali var mı?

Zaten…

Cumhur İttifakı'nın oyları…

(Kimilerine göre biraz daha farklı ama…)

Pek öyle %45 – 50'nin altında dolaşmıyor…

Global dehşet Pandemi'den kurtulmadan…

Ekonomiyi düzeltmeden…

Memleketin üstündeki kasvetli bulutlar dağılmadan…

Hiç seçime giderler mi?

***

Dönelim, Anadolu yollarındaki Muharrem İnce'ye…

Durum iyice berraklaştı…

Partiyi kuracak; bu 'kesin' gibi…

Sadece…

Son cümlesine dikkatinizi çekerim…

Kelimenin tam anlamıyla 'altın vuruş' yaptı…

Kendinden emin, şöyle dedi:

'İzmir'de partim CHP'den, 350 bin oy fazla aldım…'

Doğruydu…

İki buçuk yıl önce…

Altıok'un kalesi İzmir'de…

O gece milletvekili seçimi sandığından…

CHP, %41.3 ile çıkmış…

Altıok'un toplam oyu 1 milyon 214 bin olarak kayıtlara geçmişti…

Muharrem İnce ise…

Aynı 'Kale İzmir'de…

Aynı akşam %54 ile ipi göğüslemiş…

1 milyon 527 bin oy toplamıştı…

Şaka, maka…

350 bine yakın fark vardı…

***

Bitiriyoruz…

Gerçekten iddia edildiği gibi…

DEVA ve Gelecek partileri…

An itibarıyla…

Yüzde 2'lik dilimlerde dolaşıyorsa…

Ve dahi…

Adlarını vermediği iki araştırma kuruluşunun…

Kendisinden habersiz yaptığı analizlerde…

Daha partiyi bile kurmadan…

Muharrem İnce'ye doğru esen 'güven' rüzgarları…

Yüzde 16'lar filan, taşıyorsa…

Muharrem İnce'ye, asla ve kat'a…

'Gel beni düzelt…' demeyecek / diyemeyecek bir CHP'nin…

Biz kez daha oturup, düşünmesi gerekiyor!

Nokta…

Sonsöz: 'İnsanları kandırmak, kandırılmış olduklarına ikna etmekten kolaydır… / Mark Twain – Amerikalı yazar ve öğretmen…'