Korona belasına...

120 günde 5 binden fazla kurban verdik…

Hala 'maske' muhabbeti yapıyoruz…

Maskeyi 'bilezik gibi' kolunda taşıyanlar ülkesi olduk…

Herkes kendi derdinde…

Kimse, kimseyi uyarmıyor…

Hatta uyarmaya kalkana 'dövecek gibi' bakanlar var aramızda…

Lokantalara bakıyorsun…

Bir metrekarelik masada yine dört kişi oturuyor…

Plajlarda kulaç atacak boşluk yok…

Özetle…

Güzel memleketimde 'yeni normalleşme' halinden sonra…

Sosyal mesafe tarihe karıştı…

Ağustos'un son günü okullar açılacak…

Sokakta vatandaşı denetleyemiyoruz…

Okullar açılınca her yaştan öğrenciyle nasıl başa çıkacağız?

***

Para cezasını filan dinleyen yok…

Arkadaş maskesini kafasına takmış, eğlenir gibi…

Şimdi o vatandaşa…

Ceza yazsan ne olur, yazmasan ne olur?

Bi'şehir efsanesi yayılıyor hızla memlekette:

'Korona bitecek, vatandaşa yazılmış tüm cezalar affedilecek…'

Bu söylentiye inananlara…

Ha'di taktır maskeyi de göreyim seni…

***

Haziran'ın ilk haftasında başlayan…

Normalleşme süreciyle birlikte…

Yüksek Seçim Kurulu, bombayı patlattı:

Siyasi parti kongreleri ile oda ve sendika seçimlerine izin çıktı!

Maçlara seyirci almıyorsun…

Sinema ve tiyatroya 'sosyal mesafe' şartı koyuyorsun…

Ancaaak…

Sendikalara… Odalara… Siyasi Parti Kongrelerine…

Gözünü kapatıp izin veriyorsun…

Bak, mesela…

CHP'nin ertelenen 37'nci Olağan Kurultay'ı…

25-26 Temmuz'da Bilkent Odeon'da yapılacak…

Seyirci yasak…

İyi de…

Nereden baksan, 1.300'den fazla delege oy kullanacak…

Öğlen saatinde 'kumanya' dağıtılacak…

En az 2 bin kişinin olduğu yerde…

'Merak etmeyin, kesinlikle bulaş olmaz!' diyebilir misiniz?

***

Bakın, çok hassas bir 'detay' var; mesela…

Kısa adı 'TTB' olan, 'Türk Tabipleri Birliği', 70 yaşına koşuyor…

Başkan Prof. Dr. Sinan Adıyaman, şahane bi'çıkış yaptı…

Ankara'ya seslenerek, dedi ki:

'Siz sokaktaki insanı denetleyemiyorsunuz, okullar açılırsa öğrencileri nasıl denetleyeceksiniz? Umarım okulların açılması kararı özel okullara yapılacak ödemelerle ilgili değildir…'

Eeee, sonra re oldu?

Aynı Türk Tabipleri Birliği'nin Merkez Konseyi…

Her kentin Tabip Odası yönetimine şöyle seslendi:

'Kongrelerinizi Temmuz ve Ağustos ayında yapın ve bitirin!'

Aslında bu bir temenni…

Doktorların kongreye gitme / gitmeme / erteleme kararını…

O kentin Tabip Odası Yönetim Kurulu alıyor…

Mesela…

İzmirli hekimlerin kongresi bu hafta sonu…

(11-12 Temmuz Cumartesi ve Pazar)

Biraz acele alınmış bir karar sanki…

Salgın hala uykusuz geceler yaşatırken…

Onca, doktor, hemşire, sağlık çalışanı…

Ne yazık ki, 'canını' kaybederken…

Kurban Bayramı'nda 'sokak kısıtlaması' konuşulurken…

Düğünlerde toplum sağlığı adına 'gözlemci' bulundurulması tartışılırken…

Bu kavuran yaz sıcağında…

Üstelik salgın henüz yatışmamışken…

İzmirli hekimlere…

'Buyurun seçime, oyunuzu atın' demek azıcık garip olmuyor mu?

Genel Kurul, İsmet İnönü'de yapılacak…

Seçim, ertesi gün Kitap Fuarı'nın yapıldığı Hol'de gerçekleşecek…

Manzaraya bakar mısınız?

İki yıl önce Korona filan yoktu…

Oy kullanmaya 2 bin 500 hekim geldi…

Üstelik, 'iki liste' çarpıştı…

Oysa İzmir Tabip Odası'na kayıtlı…

Neredeyse 9 bin doktorumuz var…

İki yıl önce 'o kadarcık' seçime gelen olursa…

Bu hafta sonu kaç hekim sandık başına gider?

Üstelik, bu kez 'tek liste' var, sandığın önünde…

Çok az sayıda doktorun oy kullanması…

Türk Tabipleri Birliği'ni…

Dolayısıyla…

'İzmir Tabip Odası'nı mutsuz etmez mi?

Bakın, baroların başına gelene…

Sandığa gitmediler…

Şimdi 'parçalanma'nın eşiğindeler…

Tabip Odaları da öylesi bir 'kaos' ve 'kader' mi yaşasın?

***

Neyse…

Bu saatten sonra yapılacak bi'şi yok…

***

Bitiriyoruz…

Hastanelerde görevli hekimler insanüstü gayret gösteriyor…

Neredeyse hepsi, dört aydır salgınla boğuşuyor…

Uzun zamandır izin kullanamıyor, çocuklarını bile göremiyorlar!

İzmir Tabip Odası'nın hafta sonu seçimine…

Katılım düşük olursa…

Ortaya 'güçsüz bir oda görüntüsü' çıkar!

Bunun önüne geçmek için…

Tek çare var…

O da, İzmir Tabip Odası'na kayıtlı hekimlerin…

(Korona için en sıkı tedbirleri alarak…)

Bugüne kadar görülmemiş 'en yüksek katılım'la…

İzmir Kongresi ve Seçimi'nden başı dik çıkmalarıdır…

Nokta…

Sonsöz: 'Sus gönlüm! Bütün bu susmalarına karşılık her şeyin hayırlısının olacağına inanarak sus… / Hz. Mevlana…'