Alnının sağ tarafına derin bir yara izi yaptılar…

Plastik makyajla…

İki gözünün altına da mor halkalar yerleştirildi…

Yetmez dediler…

Çenesi ile boynunu birleştiği yere…

Bir erkeğin iki eliyle boğmaya çalıştığı kadında bıraktığı…

Derin acımasızlığın karşılığı…

Çatlayan bir çene görüntüsü yaptılar…

Ortaya…

Neredeyse 20 yıldır sosyal hayattan söküp, atamadığımız…

Bir Türkiye gerçeği çıktı…

Kadın'a Şiddet, önü alınmaz biçimde artıyordu…

Ve bu acımasızlığı…

Her gün masanın üstüne koymak gerekiyordu…

O, hiç düşünmedi o fotoğraftan sonra ne derler diye!

Bi'solukta, 'Varım…' dedi; aynanın karşısına geçti…

***

CHP İzmir Milletvekili Avukat Sevda Erdan Kılıç…

O makyajı neden yaptırdı?

O dağılmış yüzünün sosyal medyada yer almasına nasıl izin verdi?

Cevap klasik, üç kelime:

'Farkındalık Yaratmak İçin…'

Peki, işe yarıyor mu?

Bugün değilse bile, yarın mutlaka…

Yeter ki…

Tanınmış, mesleği ile bütünleşmiş…

'Siyaset'te ben de varım!' diyerek, topluma örnek kadınların…

Böylesi çabaları devam etsin…

***

25 yıl önce yayınlanan bir TV dizisi vardı…

Şimdi o haliyle getir ekrana…

Yine milyonlar burnunu ışıklı cama dayayıp izler!

Neden?

Şundan:

O dizinin iki kahramanı vardı…

Biri 'İtilmiş', diğeri 'Kakılmış'

Ağlanacak haline kahkahalarla güldüğümüz 'Kakılmış'

Yoksul temizlikçi bir kadındı, acayip saftı…

Toplumun hor görülen kesiminin tipik bir örneğiydi…

O tarihlerde…

Vatandaşın mizah anlayışı, moda gibi hızla değişiyordu…

Bir de kocası vardı, 'İtilmiş'

Kakılmış'ı sürekli dövüyordu…

Bütün gün evde oturur, içki içer, asla çalışmazdı…

***

O dizi, kadına şiddeti 'güldürü' gibi sunsa da…

Türkiye'nin aynadan yansıyan 'erkek egemen' halini…

Mizahla bi'güzel yoğurup…

Aslında toplumun 'kanayan yarası'na parmak basıyordu…

Ama…

Neden gülerek izliyorduk acaba…

Kakılmış'ın her dakika kocasından dayak yiyişini?

***

Aradan çeyrek asır geçti…

Hiç bi'şi değişmedi…

Televizyonda pek yok ama…

Kadına şiddet devam ediyor; üstelik öldüresiye…

***

Türkiye'yi ayağa kaldıran 'Özgecan Aslan Cinayeti'nin üstünden…

Tam beş yıl geçti…

Yine bir Şubat ayının içindeydik ve…

19 yaşındaki Özgecan, bir minibüs şoförünün…

Tecavüz girişimine direndiği için hunharca katledilmişti…

O tarihten sonra…

Küçük dilinizi filan yutmayın!

Tam 2 bin kadın erkekler tarafından öldürüldü!

***

Şu rakamlara bakın!

Tamı tamına 20 yıl önce; yani 2000'de…

30 civarında kadın erkek şiddetine kurban gitmiş…

10 yıl sonra…

2011'de bu sayı 120'ya fırlamış…

2012'de 201 kadın…

2015'te 303 kadın…

Dehşet veren sayısal patlama 2017'de; 409 kadın…

2018'de 440 kadın erkek kurbanı olmuş…

Geçen yıl (2019) bu sayı 474…

2020'nin ilk ayı Ocak'ta 27 kadın…

Neredeyse her gün bir kadın bu hayattan…

Erkek eliyle koparılıyor!

Normal mi?

***

Allah'ına kadar doğru bi'şi yapmış İzmir'in Sevda Vekili…

Hırpalanmış…

Tokatlanmış…

Boynuna kezzap atılmış…

Gözüne yumruk yemiş…

Alnı yarılmış o vekil var ya…

Size, bize, hepimize bi'şi anlatmak istiyor…

O da şu:

'Türkiye'de kadın doğmanın kadersizliği…'

An itibarıyla…

İzmir'in kalbi Konak Belediyesi'nin billboardlarında…

Sevda Vekil'in o haliyle…

Göz göze gelebilirsiniz…

Ama…

Geçip gitmeyin hemen…

Bi'dakika durun; kalbinizle bakın iyice…

Ve düşünün…

El bebek – gül bebek büyüttüğünüz kızınız…

Ya bi'gün baba evine böyle bir yüzle dönerse?

***

Bu güzel ülkede…

Tek bir 'Kadın Cinayeti' bile…

'Kaderine böyle yazılmış; n'apalım!' diyerek, noktalanamaz!

Hepsinden önemlisi…

Kadın katilinin…

Takım elbise giyip, kravat takarak…

İyi halden indirim aldığı bir Türkiye…

Sizce…

Kadını bir 'çiçek' gibi görebilir mi?

***

İzmir'in Sevda Vekili…

O fotoğraf için alkışı hak ediyor…

Her popüler kadın…

Bunu yapmaz…

Nokta…

Sonsöz: Bu ülke boşuna mı üretmiş asırlar önce, 'Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin' atasözünü?'