Sesiyle…

Sahnesiyle…

Sözüyle…

Sohbetiyle…

O, bir İzmir Fuarı mucizesidir!

Türkiye'ye imza attığı…

En anlamlı ilk gece ise…

Rüyalara sığmayacak kadar güzeldi…

Her yaştan dinleyicisini 'mest' ederdi…

İzmir'de mutlu olur…

Bu kadim kenti sesiyle alır, başka diyarlara götürürdü…

Mesela…

Fuar'da o şarkısını seslendirirken…

Bu kentteki hayranları nefesini tutardı…

Abartı yoktu…

Densizlik yoktu…

O'nun benzersiz şarkı sesi…

İzmir'in yaz gecelerinde…

Hayalleri…

Tutkuları…

Sevdaları…

Fişekler, her yaşın mutlu olmasını becerirdi…

***

Kimden söz ettiğimi tabii ki…

Şıppadanak anladınız…

Devam edelim o zaman…

***

Bu güzel ülkenin 'Sanat Güneşi' idi…

Halkın 'imzası' bu unvan…

Başka hiçbir sanatçıya nasip olmadı…

Bursa doğumluydu…

Hayatı İstanbul'da geçti; yedi tepeli kentte ünlendi ama…

O'nun yaşamında İzmir'in ayrı bir yeri vardı…

Çok az İzmirli hatırlar…

İlk kez İzmir'de sahneye çıktı… Yıl, 1955

İzmir'in ünlü organizatörü Tepegöz Necdet (Necdet Özateşmen)…

O'nu…

Çocuk Esirgeme Kurumu yararına…

Bugünkü Elhamra Sineması'nda sahneye çıkardı…

İzmir O'na, o da İzmir'e doyamamıştı…

Bir süre sonra…

Bir devrin çok ünlü 'Gır Gır Süpürgeleri'ni üreten…

İzmirli işadamı Tacettin Hiçyılmaz

70'li yıllarda yanıp kül olan…

Çankaya'daki İkbal Sineması'nda O'na bir konser verdirdi...

İzdihamdan kapılar kırıldı…

1959'da…

Güzelyalı'da bir açıkhava konserine geldi…

Mübalağasız üç bin kişi izledi…

O günlerde İzmir'in nüfusu 800 bin civarındaydı…

Alsancak'ta restoran işleten Mehmet-Halit Alpman kardeşler…

Zeki Müren'e…

Fuar'da sahneye çıkması için teklif yaptı…

İzmir Fuar Müdürlüğü'nün özel izniyle…

Zeki Müren için…

Basmane Kapısı'nın girişine açık hava gazinosu yapıldı!

O günlerde Fuar bir ay açık kalıyordu…

Zeki Bey, 'Son 21 gün gelirim' diyerek tatlı bir kapris yaptı...

O'nu da kabul ettiler…

Her gece dört bin kişiye konser veriyordu…

İzmir'e gelişi kıyamet, gidişi ayrı kıyametti…

Biletler haftalar öncesinden satılıyordu…

Çünkü…

Bakın, burası önemli…

Zeki Müren…

O'nu dinleyip, seyredenlerin…

Sosyal ve ekonomik yapısına…

Müthiş bir zenginlik sunuyordu…

O tarihlerde…

'Ay hayatım; biz dün akşam Zeki Müren'deydik…'

Demek ne demekti…

Şarkıların efendisi…

Fuar konserleri için mukavele yapmaz…

Alpman Kardeşler'le sadece el sıkışır, parasını alırdı…

***

Zeki Müren'in…

İzmir'i 'kendi evi gibi görmesi için' sayısız neden vardı…

Fuar İdaresi bile, bahçeye O'nun popüler şarkısı…

'Manolya' adını vermek için onayını almıştı…

Zeki Müren, mutluluğun zirvesinde yaşıyordu…

Akşam yemeğini Kordon'daki Erol'un Yeri'nde yemek…

Program sonrasında ise…

Numune Pavyon'da eğlenmek…

Büyük Efes Oteli'nin lobisinde dostlarıyla sohbet etmek…

O'na yetiyor da artıyordu bile…

Sanat Güneşi'ne İstanbul dar geliyordu…

Çünkü…

Orada böylesine büyük ve çok sayıda dinleyici alan mekan yoktu…

İçkili gazinolarda şarkı söylemek de tarzı değildi…

Ancak…

1980 yılında ne yazık ki, büyü bozuldu…

Alpman Kardeşler'den ayrıldı…

O yıl, Osman Kavran'ın çalıştırdığı Fuar Göl Gazinosu'nda…

Kendisini dinlerken alkol alanlara şarkı söylemek zorunda kaldı…

Ve o yıl İzmir'deki son sahne yılı oldu…

***

Zeki Müren, daha sonra…

Hep Fuar'daki Manolya yıllarını özleyerek, düşleyerek yaşadı…

İzmir'de çok sevildiğini biliyordu…

Bu kadim kentte sayısız dost edinmişti…

İzmir Basını'nın onu kucaklayan tavrı…

İstanbul Basını'nın yıpratıcı yayınlarından uzak kalan bir sanatçı için…

Cennet'te yaşamak gibi bir şeydi…

Son kez İzmir'e geldiğinde…

Takvimler 24 Eylül 1996'yı gösterirken…

Fuar'daki TRT stüdyolarında hayata veda etti…

Sanki…

Öleceğini hissederek İzmir'e gelmek bile…

Zeki Bey'in bu kenti ne kadar sevdiğinin bir göstergesiydi…

Işıklarda uyusun…

***

Bir özel teşekkür ile bitiriyoruz…

'Sanat Güneşimiz'

İzmir'de ilk kez mikrofon başı yaptığında…

İki yaşındaymışım…

'Paşa' ile çok röportaj yaptım…

Ancak…

Okuduğunuz…

'Zeki Müren'in İzmir ve Fuar Sevgisi' ile ilgili duygusal cümleler…

Bana gazetecilik hayatımda hocalık yapan…

Değerli meslek büyüğüm Tayfur Göçmenoğlu'nun…

Gözlemleridir… Saygılarımla…

Nokta!

Hamiş 1: Türkiye'nin fuarcılık konusunda lokomotifi olan İzmir Enternasyonal Fuarı, (yarın) 93'üncü kez kapılarını açmaya hazırlanıyor… 30 Ağustos-9 Eylül 2024 tarihlerinde 'teknoloji' temasıyla ziyaretçilerini ağırlayacak fuarda girişimciler, startuplar ve büyük teknoloji firmaları bir araya gelecek… Gezin, görün, eğlenin ama bir zamanlar o efsane İzmir Fuarı'nı, memlekete tanıtanların başında 'Paşam' gelir...

Hamiş 2: Yaşasaydı, bugün '93 yaşında' olacaktı… Ve eminim o billur ses hala 'kalplere vur bir zımba!' dedirtecekti… Kadere bakın ki, çok sevdiği İzmir'de vefat etti...

Sonsöz: 'Aşkı zikretmek için; söz dudağa gelmeden önce, cemre gibi yüreğe düşmelidir! / Hz. Mevlana…