Bugün Pazar...

Hiç bitmeyen sevgi ve saygıyla...

Atatürk'ü bu köşede anma ve hatırlama günü...

Bir kez daha...

Az bilinen yaşanmış bir öyküyü paylaşalım...

Bunu yaparken de...

Bu anıyı anlatarak bu günlere taşıyan herkesi…

Saygıyla analım...

***

Doğma büyüme her İzmirlinin…

Daha bebekken…

İlk tanıştığı hatta ilk fotoğrafının çekildiği devasa heykeldir o…

Hangi 'heykel' olduğunu sormaya gerek yok…

O zaman sorumuz hazır:

'En son ne zaman Cumhuriyet Meydanı'nı 90 yıldır süsleyen at üstündeki Atatürk Heykeli'ne doya doya baktınız?'

***

Yıl; 1930…

Türkiye Cumhuriyeti yedi yaşında…

Kazım Dirik İzmir'in Valisi…

Belediye Başkanı da Dr. Behçet Uz

Bu kadim şehrin yöneticileri…

İzmir halkının…

Büyük kurtarıcı Mustafa Kemal Atatürk'e…

Minnet ve şükranlarını ifade etmek için…

Bir anıt heykel yaptırmaya karar verir…

Önce uluslararası bir yarışma düzenleme fikri ağır basar…

Sonra vazgeçerler…

Ardından…

İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica'da karar kılarlar…

Oturup bi'hesap yaparlar…

Kaidesinden heykel ve rölyeflerine…

Meydan düzenlemesinden anıta kadar harcanacak para…

400 bin liradır…

(O tarihlerde 1 Dolar= 1 TL. idi… )

Yani bugünün 400 bin doları…

O'nu da TL.'ye çevirirsek…

Bugünün aşağı-yukarı 7 milyon lirası!

Hiç üstünde durmazlar, 'Tamam…' derler…

Ortaya muhteşem bir anıt heykel çıkar…

Heykelin malzemesi bronz; kaide için de…

Koyu kırmızı Afyonkarahisar mermeri seçilir…

İtalyan heykeltıraş Canonica, resmen sanatını konuşturur…

***

İzmir'in en güzel yerine dikilir o anıt heykel…

Atatürk, mareşal üniformasıyla at üzerinde…

Sol eliyle atın dizginlerini tutuyor…

Sağ kolu ileriye uzanmış işaret parmağı ile Ege Denizi'ni gösteriyor…

Bu duruş…

Ulu Önder'in…

'Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir ileri!' emrini verdiği anı simgeliyor…

Kaidenin üç cephesinde ise…

Kurtuluş Savaşı ve zafer konulu bronz kabartma yer alıyor…

Onlar ise, nakış gibi işlenmiş ayrı güzellikte…

O anıt heykel ile Cumhuriyet Meydanı'na ruh gelir…

İzmirlinin heyecanı doruktadır…

Başbakan İsmet İnönü'nün de katıldığı açılış töreni…

27 Temmuz 1932 Çarşamba gerçekleşir…

İzmir bayramdan farksız unutulmaz bir akşam yaşar…

***

Ancak…

O anıt heykel ile ilgili özel mi özel bir ayrıntı…

En az…

O görkemli anıt kadar dikkat çekicidir…

Ön cephede, bronz harflerle…

'Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir; ileri' cümlesi yer alır…

Altına da imza olarak…

'Başkumandan Gazi Mustafa Kemal / Eylül 1922' yazılmıştır…

***

Şimdi, diyeceksiniz ki, 'Bundan normal bi'şi olur mu?'

Kabul…

Peki, sizce yıllardır bize 'Ege Denizi' olarak öğretilen alana…

Ulu Önder neden 'Akdeniz' diye bir tanımlama yaptı?

İşte, o ayrıntının hikayesi…

***

Cumhuriyet döneminde basılan harita ve atlaslardaki…

Ege Denizi'nin…

15'inci yüzyıl sonrası Osmanlı dönemi haritalarındaki adı…

'Bahr-ı Sefid', yani 'Akdeniz'di…

Ege (Aegean) deyimi ise…

Yunan mitolojisinden kaynaklanıyor…

Çünkü…

Yunanlılar önce Midilli civarına…

Daha sonra da tüm adaların yer aldığı bölgeye…

'Ege Denizi' adı vermişlerdi…

***

Oysa…

Lozan Antlaşması'nın…

Türkçeye çevrilerek 24 Ağustos 1923'te…

Büyük Millet Meclisi'nde onaylanan metninde…

Anılan bölge için 'Adalar Denizi' tanımı yer alıyor…

Nitekim…

Atatürk, 26 Ağustos sabahı verdiği…

'Ordular İlk Hedefiniz Akdeniz'dir; ileri!' emri ile de…

Cumhuriyet Dönemi'nin ilk yıllarına kadarki evrede anılan yerin adının 'Akdeniz' olduğunu doğruluyor…

Çünkü, Yunanistan, Akdeniz''in bu kısmına…

''Ege Denizi'' adını takarak…

Bölgedeki Yunan egemenliğini ve haklarını belirtmek maksadıyla…

Israrla 'Ege Denizi' deyimini kullanmaya başlamışlardı…

Mustafa Kemal Paşa…

Özellikle bu adı kabul etmediğini belirtmek için…

O tarihi emrinde, ''Akdeniz'' demiştir…

Ancak…

Neden bugüne kadar hep o bölge 'Ege Denizi' anılarak geldi…

İşte bunu kimseler bilmiyor…

Nokta…

Sonsöz: Atatürk diyor ki: 'Türk' demek, 'dil' demektir… Milliyetin çok belirgin niteliklerinden biri dildir… Türk milletindenim; diyen insan, her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır… / 17 Şubat 1931… (İzmir'deki anıt heykelin açılışından 1.5 yıl önce…)