2020 Mart'ından bugüne geçen zaman…

Aşağı yukarı 540 gün oldu…

Korona belası yüzünden…

Güzel memleketimde 'toplam vefat' sayısını bilen var mı?

Yok…

Bilen sağlıkçı var mı?

Mümkündür ve kesin onlar da kahroluyordur!

***

Sağlık Bakanımız…

Koronadan ilk can kaybını…

Geçen yılın 17 Mart'ında duyurdu…

Hayatını kaybeden kişi 89 yaşında bir işadamıydı…

Virüsü…

Çin temaslı bir çalışanından almıştı…

***

Artık Türkiye'nin gündemi…

Üç kelimeden oluşuyordu…

Maske… Mesafe… Hijyen…

TV'lerde yayınlanan bilgilendirici kısa filmlerde…

Ellerimizi '80 saniye' nasıl yıkayacağımız…

Görüntülü olarak vatandaşlara sunuluyordu…

Sanki hayatımız yeniden şekilleniyordu…

Cumhurbaşkanı bile…

Her gün sözlerine…

'Maske… Mesafe… Hijyen…' diye başlıyor…

Finali yine bu üç kelimeyle tamamlıyordu…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti…

Dünyayı sarsan koronavirüsle savaşa başladı…

Baştan işi ciddi tuttuk…

Sonra gevşedik…

Gevşeyince vefatlar arttı…

Bu arada…

Aşıların memlekete gelmesi gecikti…

Say say, bitmez!

***

Üç büyük tehlikenin süzgecinden geçiyorduk…

Birincisi, 'maske' ile yaşamaya alışamadık…

İkincisi, 'aşı' ile başımız belaya girdi; olmayacak hikayeler uyduruldu… Aşı karşıtları milyonları buldu…

Üçüncüsü, bu mikroba karşı, milletçe 'ne zaman gevşeyip' ne zaman 'kapanacağımızı' bilemedik…

Şimdi sıkıntı çok büyük…

***

Biraz daha açalım mevzuyu…

Geçen yıldan itibaren…

Sağlık Bakanlığı…

Son derece düzenli olarak günlük 'Korona tablosu' yayınlıyor…

En azından o güne kadar…

Kaç kişi salgına yakalanmış?

Kaç kişi sağlığına kavuşmuş?

24 saat içinde kaç kişi hayatını kaybetmiş?

Bir günde ne kadar vatandaşa test uygulanmış?

Aynı gün ne kadar vatandaşım sağılığına kavuşmuş?

Tıkır, tıkır her şey önünüzdeydi…

Son derece düzenli yer alıyordu…

O tablo bile…

Bazılarımız için…

'Titre ve kendine gel…' kırbacı gibiydi…

Ve yine öyle bir tabloydu ki…

Sağlığımız adına…

Yaptığımız hataları resmen yüzümüze çarpıyordu…

***

Takvimler 1 Temmuz'u gösterirken…

Devlet Baba…

'Turizmin ruhuna el fatiha…' dememek için…

Koronaya karşı…

Masallardaki gibi 'Açıl Susam Açıl…' komutunu seslendirdi…

Artık…

Çok özlediğimiz 'güneş – kum – deniz' üçlüsüne kavuşuyorduk…

Bi'anda kendimizden geçtik…

Maskeyi attık, mayoları kuşandık!

***

Vaziyet, 03 Temmuz Korona Tablosu'na şöyle yansımıştı:

Türkiye'nin tamamında…

Vaka sayısı; 4 bin 500'tü…

Toplam vefat sayısı; 49 bin 874'ü bulmuştu…

(13 ay içinde ne yazık ki, 50 bin vatandaşımızı kaybetmiştik!)

Günlük vefat ise; sadece 45'ti…

Günlük hasta sayısı; 478'di…

Giderek 'paçayı kurtaracak' bir yolculuğun başındaydık…

Sonra, kendimizden geçtik…

Kızgın kumlardan serin sulara atladık…

Maskeyi, nereye koyduğumuzu unuttuk…

Mesafeyi 'dudak dudağa' yakınlığına taşıdık…

Ve, o günden sonra…

Sağlık Bakanlığı…

Korona tablosundaki…

'Toplam vefat' hanesini sonsuzluğa uğurladı…

Bi'daha hiç…

'Toplu vefat sayısı'nı göremez olduk…

Oysa…

Her türlü önlemden uzak…

Sırf turizm coşsun, millet stres atsın ve para kazanalım diye…

Eylül'ün ilk gününe geldiğimizde…

Duvara çarptık…

01 Eylül 2021 tablosunda…

Günlük vefat sayısı, '290' olarak ilan edilirken…

Günlük vaka sayısı '24 bin'e fırlamıştı…

***

Hassas bir ayrıntı:

Sağlık Bakanlığı…

Günlük vefat sayısı vermekten vazgeçtiğinde…

Tarih; 04 Temmuz'du…

Bi'daha yayınlamadılar…

Dün…

Sağlık Bakanlığı'nın sitesinde…

Haftalık covid tablosu (7-13 Ağustos arası) yayınlandığında…

Vefat sayısı, '52 bin 860' olarak görünüyordu…

Yanlış anlamadıysak…

03 Temmuz günü '49 bin 874' olan toplam vefat sayısı…

Sadece '2 bin 986' artmıştı…

Oysa…

Temmuz ve Ağustos aylarının günlük vefat dökümlerini…

Alt alta koyup topladığında…

'6 bin 836' rakamı karşınıza çıkıyor…

***

Her gün…

Ortalama 250 vatandaşı koronaya kurban verdiğimiz süreçte…

Okulları 'yüz yüze' açıyoruz…

Üniversiteler buna dahil…

Spor müsabakalarında tribünler doluyor…

Hala tatile çıkıyoruz…

Aramazda hala '16 milyon hiç aşı yaptırmayan' var…

Hayat güzel; evet…

Ama…

Hastanelerin yoğun bakımları altı ay önceki gibi yine doldu!

***

Bitiriyoruz…

Bu yaz başımıza ne geldiyse…

Tam karşılığı…

'Kendim ettim, kendim buldum!' havasıdır…

Ve biz…

Normalleşmenin dayanılmaz ıstırabını yaşıyoruz…

Maskeleriyle ağzını burnunu kapatmayanlar…

Kendilerine acımıyorlarsa…

Bari başkalarına acısınlar…

Minik ayrıntı: Markette Alsancaklı yaşıtım bir hanımefendiyle karşılaştım… Bana, 'Maskem, parmağımdaki yüzükten daha kıymetli' dedi…

Nokta…

Sonsöz: 'ABD'den gıcır gıcır bir araştırma sonucu: Maskeler Covid-19'u engelliyor; 60 yaş üzeri kişilerde enfeksiyonu %35 azaltıyor… / NTV'