Beş yıl önce…

2014 Yerel Seçimlerinde İzmir'in 30 ilçesinden…

22'sini CHP aldı…

İki belediye MHP'nin oldu…

Altı belediyeyi AK Parti kazandı…

3 milyon 32 bin İzmirli oy kullandı…

CHP'li Aziz Kocaoğlu, %50 ile Büyükşehir'i 1 milyon 307 oyla aldı…

AK Partili Binali Yıldırım, %36 ile 950 binde kaldı…

Aradaki fark 360 bini buldu…

***

Aradan beş yıl geçti…

Dün gece…

Şaşırtan, 'az görülen' bir tablo ortaya çıktı…

Bu kez 3 milyon 253 bin İzmirli sandığa gitti…

Son beş yıl içinde…

Bu kadim kentte…

222 bine yakın oy artışı sağlanmıştı…

Bu kez Büyükşehir Adayı Tunç Soyer'di…

1 milyon 500 bin oy topladı…

AK Parti cephesinde ise…

Nihat Zeybekci %38.5'i buldu...

Oy oranında Binali Yıldırım'ı %2.5 geçti…

Amma velakin…

Başka garip bir tablo ortaya çıktı…

Nasıl bir tablo?

Şöyle bir tablo…

***

CHP dün akşam üç ilçesini kaybetti…

Bayındır, Bergama, Tire…

AK Parti dün akşam beş ilçesini kaybetti…

Torbalı, Selçuk, Ödemiş, Menderes, Kemalpaşa…

Bu sonuç İzmir'de AK Parti için 'derin' yaradır…

Üstelik…

Tire'yi, CHP'nin ittifak ortağı İYİ Parti kazandığı için…

Altıok'un kaybı için sadece 'iki ilçe' diyebiliriz…

***

Daha garibi…

İttifak gereği AK Parti'nin MHP'ye bıraktığı…

Beş ilçeden sadece…

Aliağa bir kez daha MHP'de kaldı…

Bu da 'hazin' bir tablodur…

Ancak…

Daha önemlisi şu…

İttifaklar, İzmir'de 'beş para' değer bulmadı…

MHP'nin AK Parti'ye…

AK Parti'nin de MHP'ye 'kıymık' kadar yararı olmadı…

İYİ Parti'nin ise…

Ülkede tek il bile alamadı ama...

Batı illerinde topladığı oylarla CHP'ye acayip faydalı oldu...

Kesin olarak tarihe geçti…

***

Bitiriyoruz…

Türkiye, belki de Cumhuriyet tarihi'nin…

En 'gergin'

En 'sert üsluplu' seçimi oldu…

Gidişat gösteriyor ki…

Olmaya da devam edecek…

Ama bir farkla…

İzmir bir kez daha…

İzmirliliğini gösterdi…

Bu kentte 'kadın figürü' üstünden algı yarışı yaşasa da…

Gülümseten bir tablo ortaya çıktı…

AK Parti adayı…

İzmir'e ayak basar basmaz…

İzmir'i kastederek…

'Mahallenin en güzel kızını kim istemez?' demişti…

CHP adayı ise…

İzmir'i kastederek…

'Uyuyan prensesi uyandıracağız…'

Sözleriyle yola çıkmıştı…

Bir; 'Prensesin uyamadığı' ortaya çıktı…

İki; 'Mahallenin en güzel kızı'nın ise…

Sanıldığı gibi 'kısmet' beklemediği…

Bilakis…

Kolunu beline attığı memleketlisi yakışıklı ile…

Kordon'da 'piyasa yapmaya' devam etmeye kararlı olduğu…

Kendiliğinden ortaya çıktı…

Demek ki…

'Mahallenin Kısmeti' böyleymiş!

Nokta!

Sonsöz: 'Dağ'a bir kuş kondu, sonra da uçup gitti… Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme… / Hz. Mevlana…'