Üzüm buğusu gibi gözleri vardı…

Alsancaklı Ayşe Nazlı'nın…

Babasının biriciğiydi…

O kadar büyük sevda vardı ki, baba-kızın arasında…

20 yaşına girdiğinde…

Bileğine yaptırdığı dövmeye babasının adını yazdırmıştı…

Çünkü…

Babası O'nu bir delikanlı gibi yetiştirmişti…

İşte; o Ayşe Nazlı…

Artık yaşamıyor…

Battaniyeye sarılı cesedini Menderes'in Yaren Tepesi'nde buldular…

Boğularak öldürülmüştü…

Hunharca… Acımasızca…

Ve de…

Hayatının baharında…

***

O acılı babayla…

Altan Kınacı ile konuştum; akşama doğru…

Acıların yumağında…

Gözyaşlarının kuruduğu zaman dilimlerinde…

***

Filmi başa saralım…

Kınacı ailesinin gözbebeği Ayşe Nazlı

Beş gün önce…

Kız arkadaşı Özlem'le buluşmak için Ürkmez'e gitmişti…

Bir süre sohbet ettiler…

Daha sonra Ayşe Nazlı…

Telefonunu arkadaşının evinde bırakarak yürüyüşe çıktı…

Yorulunca, bi'banka oturdu…

Yanına 40 yaşlarında bir erkek yanaştı…

Kendini tanıttı…

'Bir derdin mi var?' diye sordu…

İddiaya göre kısa bir süre konuştular…

Hatta o yabancı…

İddiaya göre…

'İstersen biraz yürüyebiliriz…' bile demişti…

Daha sonra…

Ayşe Nazlı, arkadaşı Özlem'i aramak istedi…

Yeni tanıştığı erkek…

Telefonunu uzattı, 'Bununla konuşabilirsin!' dedi…

Ayşe Nazlı, mesaj atmakla yetindi arkadaşı Özlem'e…

'İyiyim…' diye yazmıştı…

O sırada saat; 14:00'tü…

Sonra her şey karanlığa büründü…

***

Aradan üç saatten fazla süre geçiyor…

Bilinmeyen…

Zifiri karanlıkta 180 dakika…

Ayşe Nazlı…

Aynı telefondan bir kez daha arkadaşı Özlem'e mesaj atıyor:

Saat: 17:39

'Korkuyorum, gelin beni alın…'

Bir de konum atıyor…

Üç dakika sonra bir mesaj daha atıyor arkadaşına…

Saat: 17:42

'Kurtarın beni…'

Ayrıca, genç kızın çığlıkları var telefonun ses kaydında:

'Bıraksana beni…'

Bunlar…

Ayşe Nazlı'nın son çırpınışları oluyor…

Genç kızdan bir daha haber alınamıyor…

Çünkü…

Arkadaşı Özlem, ne mesajları görüyor, ne de çığlık kaydını…

***

Ayşe Nazlı'nın ailesi deliye dönmüştü…

Ortalık ayağa kalktı…

Kısa bir süre sonra talihsiz kızın cesedi…

Battaniyeye sarılmış vaziyette Gümüldür'de ormanda bulundu…

Tecavüze uğramış ve boğularak öldürülmüştü…

Dünya, Kınacı Ailesi'nin başına yıkılmıştı…

***

İzmir Polisi, hemen 'Canavar Avı'nı başlattı…

Bu arada…

Gözyaşlarını içine akıtan baba Altan Kınacı…

Kızının son kez cep telefonunu kullanıp yardım istediği…

O adamla buluştu…

Söz, baba Altan Kınacı'nın:

'Öyle soğukkanlıydı ki, bir an bile renk vermedi… Bir de kızımla ilgilendi, yardım etti diye kendisine teşekkür ettim… Hiç şüphelenmedim… O kadar içten yardımcı olmuştu ki, neredeyse para bile verecektim…'

***

Bir gün sonra İzmir polisi…

Bölgedeki güvenlik kameralarını inceledi…

Ayşe Nazlı'nın bindiği otomobili ve sahibini…

Eliyle koymuş gibi Seferihisar'da buldu…

O zanlı…

Talihsiz kızın babasının teşekkür ettiği sözde yardımseverdi…

Zanlı, inkar etmedi…

Hemen çözüldü:

'Rızasıyla birlikte oldum… Tecavüz etmedim… Daha sonra tartışmaya başladık ve ellerimle boğdum... Cesedi battaniyeye sarıp, ormanlık alana attım…'

***

Baba Altan Kınacı'nın içi yanıyor…

Konuşurken benimle…

Kalbinden geçenleri masanın üstüne koyarken gözleri doluyor:

'Kızımın mesajlarını görünce kahroldum… Resmen (Kurtarın beni!) diye arkadaşı Özlem'e mesaj atıp yalvarmış... Çığlıklarını ise sesli mesaj olarak göndermiş… Arkadaşı belki o an telefondaki mesajlara baksa, kızım yaşayacaktı...'

Acılı babanın iç döküşleri bu sözlerle sınırlı değil…

Mesela diyor ki:

'Kızı olan babalar anlayacaktır… Ben, Ayşe Nazlı'ya hep özgüven aşıladım… Kimseden istemesin diye odasına tek tek sigara bırakırdım… Bileğine benim adımı yazdırmıştı… Çok zeki bir kızdı… O'nu, (Senin için dünyayı yakarım) diye büyüttüm… 18'ine geldiğinde ilk kez sadece benim yanımda bira içti…'

Gözünün içine bakarak büyüttüğü kızının…

Hunharca bir cinayete kurban gittiğine dayanamıyor Baba Kınacı…

Ve ekliyor:

'Hasta ruhlu insanların aramızda dolaşmasını engellemek Devlet'in elinde… Benim yavrumun başına geldiği gibi; hiç olmazsa bundan sonra başka ana-babalar yanmasın…'

***

Bitiriyoruz…

Ayşe Nazlı'nın babası Altan Kınacı'nın…

Veda gibi sözleriyle:

'Biz şerefli bir aileyiz… Kızım katiliyle şerefi ile mücadele etti ve şerefiyle bu dünyadan ayrıldı…'

Nokta…

Sonsöz: 'Sadece geride kalan Ocak ayında 24 kadın, erkeklerin elinde son nefesini verdi… Laf çok, icraat yok! / Anonim…'