İnsanoğlu adına…

O gün medyada rastladığım…

En 'kral' haberdi…

Aslında o haber…

'Hayata tutunma'nın ta kendisiydi…

Çünkü…

Hayata tutunmak…

Herkes umudunu kesmişken…

Yeniden filizlenmektir…

Üstelik, kış-kıyamet demeden…

***

Denizli'nin Merkezefendi İlçesi'nde yaşıyorlar…

Karahasanlı Köyü'nde…

Kime sorsanız, onları gösterirler…

Karanlık Aşk'ın kahramanıdırlar…

Hayat'ın ne garip cilvesidir ki…

Hem Vahide hem de Osman…

Çocuk yaşta geçirdikleri bir dizi hastalıklar nedeniyle…

Göremez oldular…

Küçücükken karardı dünyaları…

Görme yetilerini yüzde 90 kaybettiler…

Onlar için 'hayat'ın…

Kocaman karanlık bir dehlizden farkı yoktu!

(Yeri gelmişken… İnsanoğlunun kaderindeki fiziki engellerin hiç biri görememek kadar acı olamaz… Nereye dokunduğunuzu, kapının nerede olduğunu, merdiven kaç basamaktı… Bunların tamamını yıllar içinde ancak öğrenirsiniz…)

***

Büyüdüler…

Mecburdular, karanlıkta yaşamaya…

Ve hayat savaşını karanlıkta vermeye!

Onları sevenler…

Geçen yıl dost-akraba el verdi; evlendirdiler…

Hayatlarını birleştirince…

Karanlık da olsa…

Hayatın ne kadar güzel…

Ne kadar anlamlı ve de ne kadar 'aydınlık' olduğunu fark ettiler…

Biri 43, diğeri 45 yaşındaydı…

Ne önemi vardı ki…

Karanlık dünyalarında yaşlarını soran yoktu…

***

Engelli maaşlarıyla yaşamak zordu…

Ama…

Onlar daha zor olanı seçtiler…

Her gün kent merkezine gelip…

Dikiş iğnesi, dikiş ipliği, çakmak gazı ve kolonya…

Satmaya başladılar…

Her sabah 07.30'da köyden yola çıkıyorlar…

İlçenin uygun bir köşesinde minicik tezgahlarını açıyorlar…

Akşam karanlık basarken…

El arabasındaki sermayelerini…

Toptancıya bırakıyor…

Yine otobüsle köylerine dönüyorlar…

Ne kadar para düşer minik tezgahlarına?

100 TL, belki…

Kısmetlerine o gün pazar kurulduysa kentte…

Bilemedin 125 TL.

Bunun sermayesi var…

Yol parası var…

Yemek parası var; var oğlu var!

Ama…

Hayat o kadar güzel geliyor ki…

Karanlık dünyanın o örnek çiftine…

'Sevmek bu, aşk işte bu…' dedirtecek kadar…

Birbirlerinden güç alıyorlar…

***

Vahide – Osman Aksoy çiftinin…

Gören gözlere bile örnek olacak bir hayat felsefeleri var…

Diyorlar ki:

'Bütün engelleri aşkla aşıyoruz… Hayat mücadelemizi aşkla veriyoruz... Halkımız sağ olsun, kendi emeğimizle hayatımızı kazanmaya gayret ettiğimiz ve dilenmediğimiz için bize çok destek oluyor…'

İki kişilik Aksoy Ailesi'nin…

'Dilenme' sözcüğünü neden kullandığını anlamışsınızdır!

Karanlık Dünya'nın…

Her şeyi 'kalp gözü' ile gören Aksoy Çifti'yle…

Yolunuz…

Denizli Merkezefendi'ye düşer de rastlaşırsanız…

Hayata bu denli sık sıkı asıldıkları için…

Hem alışverişinizi yapın hem de…

Gözlerinden öpüverin…

Benim için de yanaklarından öpüverin lütfen…

Nokta…

Hamiş: Bu çifti Türkiye'ye tanıtan Anadolu Ajansı'ndan Çağatay İğci'ye tebrikler…

Sonsöz: 'Kimse, görmek istemeyenler kadar kör değildir… / Jonathan Swift – İrlandalı şair ve siyasetçi…'