30'lu yaşların başındaydı…
Başına geleni öğrendiğinde…
***
Kötü haberi…
Rutin kontrol için gittiği hastanede aldı…
Yumurtalık kanserinin üçüncü evresini yaşıyordu…
Hiç beklemedi hekimler…
Son derece başarılı bir dizi operasyonla…
Denizlili Ceren'in…
Yumurtalıklarını, rahmini ve kalın bağırsağının bir bölümünü aldılar…
Şaşkındı…
Müthiş ağrıları vardı ama…
Kendine güveniyle hemen toparlandı…
İç sesiyle de olsa…
O gün söz verdi kendine ve sevenlerine:
'Seni yeneceğim melun hastalık!'
Babasını erken yaşta Koah hastalığından kaybetmiş…
Anneciği ise…
Üç yıl önce meme kanserini yenerek…
Sevenlerine…
Bayram yaşatmıştı…
***
Güzel Ceren…
İşletme mezunuydu ve Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisiydi…
Kaleminden bal damlardı…
Editörlük sertifikası vardı…
Ama…
Hepsinden önemlisi güçlü bir kişiliğe sahipti…
Vazgeçmek, yarına bırakmak…
O'nun kitabında yoktu…
Direndi… Savaştı… Kazandı…
Sonunda…
Lanet hastalığı yenmiş…
Dünyalar yeniden Ceren'in olmuştu…
***
Her çeşit kitabı okuyarak geçen…
Tedavi süreci sona erdiğinde…
Annesinin desteği unutulmazdı…
Şükür olsun ki…
Anacığı da o lanet hastalığı tuş etmişti…
Tam da o günlerde…
'Annemin yaşadıklarını yazsam nasıl olur?' diye geçirdi içinden…
Sonra….
Kendi başına da gelince…
Kahreden akıbet…
'Tamam…' dedi ve ekledi:
'Bu hastalığın pençesinde yaşadıklarımı yazacağım… Kim bilir, belki de o satırlarım bir başka hastaya da can verir; umudunu artırır…'
Dediğini yaptı…
Günlerce…
Durmadan yazdı, yazdı, yazdı…
Çok doluydu…
Beğenmedi, üstünü çizdi; yeniden yazdı…
Ak kağıtlarda iz bırakan her cümlesi…
O'na ilaç gibi geldi…
Yaşama sık sıkı tutundu…
Hiç bırakmadı…
Sonunda…
Kansere meydan okurcasına…
Yaşadıklarını…
Hüzünlerini… Sevinçlerini…
'Sen Yoksun Ben Varım!' adını verdiği kitabında topladı…
Ortaya…
Bir genç kızın…
Kansere karşı verdiği amansız savaşın…
Hem sevindiren hem de hüzünlendiren yanlarını…
Ama hepsinden önemlisi…
Yüreklere umut zerk eden hikayesi çıktı ortaya…
***
Ceren, şimdi n'apıyor, biliyor musunuz?
Kitabını okuyan kanser hastalarıyla sohbet ediyor…
Deneyimlerini onlara aktarıyor…
Aynı kaderi paylaştıkları için onları motive ediyor…
Kitabı raflarda yerine alınca…
Aynı kaderi paylaşanların mesaj yağmuruna tutulmuş…
Onları okurken Ceren…
Gözyaşlarına engel olamıyor…
Yine de…
'Yaşamak o kadar güzel ki…' diyerek…
Olumlu enerji saçıyor çevresine…
***
Bitiriyoruz…
Şahane bir müjdesi var Ceren Atmaca'nın…
İmza günlerini…
Önce Denizli'de, ardından İstanbul'da gerçekleştirmişti…
Şu sıralarda…
Üçüncü imza gününü İzmir'de yapmaya hazırlanıyor…
Çok heyecanlı…
O'nun tatlı tebessümü ve…
Özel mi özel kitabıyla tanışmalısınız…
Nokta…
Sonsöz: 'Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl gülerdi? / Hz. Mevlana…'