İşe gemiyle gidip geliyorum.

Nasıl mutluyum, nasıl huzurluyum, bilemezsiniz.

Gemiye binenlerin neredeyse tamamının yüzünde gülücükler görüyorum.

İnen yolculara bakıyorum, onlar da sanki terapi almış gibiler.

Yüzleri gülüyor.

Öyle ki…

Bir türlü yakamızdan düşmeyen koronavirüs belasıyla boğuştuğumuz şu günlerde gemi yolculuğu, metro, otobüs ve tramvay yolcuğuna göre çok daha güvenli.

Gerçi, metro, otobüs, tramvay, İZBAN'da dezenfekte anlamında yapılması gereken her şey yapılıyor.

Fakat bu araçlarda sırt sırta, yan yana yolculuk ediliyor.

Sosyal mesafe, ister istemez bozuluyor çoğu zaman…

Oysa gemide…

En yakın yolcuyla aranızda bir değil, iki, hatta üç koltuk oluyor.

Bazı saatlerde sosyal mesafe çok daha fazla….

Geminin kapalı kısmından o geniş pencerelerden denizi, İzmir'i seyretmenin dayanılmaz hoşluğunu bilmem, anlatmaya gerek var mı?

Ya da güverteye çıkıp martılara gevrek atarak yapılan yolculukta yüzünüzdeki tebessümün verdiği pozitif enerjiyi tarif edemem, ancak yaşanır!

Sabahları iç körfeze şöyle bir göz atıyorum.

Aynı anda 8-9 gemi hareket halinde…

Heyecan verici bir fotoğraf…

En güzeli de ne biliyor musunuz?

Karşıyaka yolcularını alıp suları köpürtmeye başlayan 'Cengiz Kocatoros'un kaptanı, geminin düdüğüyle 'Kaf Sin Kaf' çekiyor.

Karşıyaka'nın büyük kaptanı Kaf Kaf çeker de…

Göztepe'nin efsanesi 'Gürsel Aksel' boş durur mu?

'Gürsel Aksel'in kaptanı da yolcusunu alıp hareket ederken…

Göztepe İskelesi'ne yanaşırken vapurun düdüğüyle 'Göz Göz Göztepe' çektiriyor.

Bu sesleri duymak bile, Karşıyakalının, Göztepelinin yüzünde tebessüm yaratıyor.

***

Hal böyleyken…

İzmirliler, nedense özel araçlarıyla yolculuk yapmaya bayılıyor!

Otomobillerde genelde tek kişi oluyor.

İkinci yolcusu olan araç görmek de mümkün.

Ne kadar?

Parmakla sayılacak kadar!

Sonra da 'Offf! Bu ne trafik!' diye söyleniyor.

İzmir, toplu ulaşım açısından Türkiye'nin en şanslı kentidir.

İZBAN'ı var İzmir'in, Metro'su var.

Tramvayı var, binlerce otobüsü var.

Son model 15 kataraman ve 4 feribot ve 5 adet Turyol teknesi, Körfez'in mavi sularını yara yara bir kıyıdan ötekine yolcu taşıyor.

***

İzmir'de toplu taşım araçlarında günde ortalama 1.5 milyondan fazla insan yolculuk yapıyor.

2019 yılında taşınan yolcu sayısının 520 milyonu bulduğunu hatırlatalım.

Bu da demek oluyor ki…

Her İzmirli, yılda 115 kez toplum taşım aracı kullanıyor.

Raylı sistem, toplu taşım yükünün yüzde 40'ını çekiyor.

Konak ve Karşıyaka tramvayları, günde 120 bin yolcu taşıyarak yükü paylaşıyor.

Gerisini de lastik tekerlekli araçlar karşılıyor.

Gemi yolculuklarının istatistiklerine bakınca görülüyor ki…

Deniz yolculuğunu tercih edenler, yeni gemilere rağmen çok artmamış.

Şöyle ki…

2013 yılında 13.5 milyon kişi, denizyolunu kullanmış İzmir'de…

Yeni gemiler gelmeye başladıktan sonra 2017 yılında bu rakam 15 milyon 900 bine yükselmiş.

2018 yılında 16 milyon 300 bin…

2019 yılında 18 milyon 700bin…

2020 yılında Ocak ayında 1 milyon 393 bin olan deniz yolcusu, Şubat'ta 1 milyon 66 bine düşmüş.

Pandemi ile uğraştığımız Mart'da 930 bin, Nisan'da 42 bin, Mayıs'ta 86 bin, Haziran'da 703 bine düşmüş.

***

Bu rakamlar, o güzelim gemilere layık rakamlar mı?

Kesinlikle hayır!

Yeni iskeleler açıldı, Karantina gibi…

İnanın Karantina'dan binen yolcu sayısını saydım.

Sadece 11 kişi bindi gemiye…

Gemilerin çoğu maalesef boş gidiyor.

Deniz kenti İzmir'de deniz yolculuğuna ilgi, kısmen artmış olsa da yetersizdir.

İzmirliler oysa, denizi çok sever diye biliriz!

O zaman sormak lazım.

Bu ne biçim sevgi, bu nasıl bir aşk?

Sevgili İzmirlilere derim ki:

Gemi yolculuğuna daha çok ilgi gösterin.

Lüks, son derece çağdaş, konforlu gemiler sizi bekliyor!

Yolcusuz gitmesinler, ağlamasınlar!

Keyifle düdüklerini çalsınlar!

Kaf Sin Kaf… Göz Göz Göztepe, diye…