Bu yazının başlığı, bu kentin bir vatandaşına ait…
Adı; Bekir Pakdemirli…
Türkiye Cumhuriyeti'nin Tarım ve Orman Bakanı…
Doğma, büyüme İzmirli…
Daha doğrusu 'Sevdası İzmir'…
Denilebilir ki…
'Sevdası İzmir' olan birinin…
'Herkes İzmirli gibi yaşamayı öğrenmek için İzmir'e yerleşmeye çalışıyor!' demesi kadar doğal bi'şi olamaz!
Bin kere hayır!
Bu cümlenin…
Birden fazla 'sır kapısı' var…
Birincisi; İzmirli yaşamayı seviyor…
Salgın'la şaka olmaz diyor; maskesini takıyor…
İkincisi; dişi ve güzel kent…
Bu nedenledir ki…
Cahit Külebi'nin şiirinde olduğu gibi…
'İzmir'in denizi kız, kızı deniz,
Sokakları hem kız hem deniz kokar…'
Üçüncüsü; İzmirli 70'den 70'e rahattır… Sıkıntıya, tafraya gelmez… Trafik kördüğüm olmuşsa, iner otobüsten yürür…
İşte, bu nedenle bize gıptayla bakarlar…
***
Peki, Bakan Bey'in o sözleri neden kıymetli?
Şundan kıymetli…
***
18 yıldır bi'tane AK Partili siyasetçi…
Ya da bir vekil…
Ya da bir bakan…
Ya da bir başbakan…
Ya da bir Cumhurbaşkanı…
Böyle bir cümle kurmadı…
Doğal, anlamlı, içten ve 'tam 12'den'…
***
Bekir Pakdemirli'yi yakından tanırım…
Yüreğinden dudağının ucuna uzanan şu sözleri önemlidir; kıymetlidir:
'İzmir'e ne yapsak azdır… İzmir, Ege'nin Türkiye'nin en güzel kentlerinden biri ve artık tahmin ediyorum, Kovid sonrası süreçte de anlaşılacak ki, İzmir, muhtemelen Türkiye'nin en değerli kenti hale gelecek... Çünkü herkes, bir şekilde İzmirli gibi yaşamayı öğrenmek için İzmir'e yerleşmeye çalışıyor... O yüzden inşallah İzmir'imiz bugün olduğundan daha değerli, bugün olduğundan refahı daha yüksek, bugün olduğundan daha fazla yatırım alan, bugün olduğundan daha fazla cazibe merkezi haline gelecek diye düşünüyorum…'
***
Kilit soru şu:
'İzmirli gibi yaşamayı öğrenmek zor mu?'
Aslında değil…
Ama…
'İzmirli'yi ürkütmek inadına çok kolay!'
***
'Nasıl yani?' diyebilirsiniz; haklısınız…
'Güzel İzmir' gibi…
Bu şık unvan 8 bin 500 yıldır tescilli bu kente…
AK Parti'nin önde gelen isimleri…
Fi tarihinden bugüne…
'Eli yüzü sümüklü çocuk' diyerek, İzmir'i aşağılamadı mı?
'Arsenikli su içiyorsunuz; öleceksiniz!' diye korkutmadılar mı?
'İzmir kötü kokuyor!' diye şehir efsanesi yaratmadılar mı?
Bu şehir arıtmada Türkiye lideri oldu; burun kıvırdılar!
İzmir, hükümetten beş kuruş almadan…
15 yılda…
11 kilometrelik raylı sistemi 180 kilometreye çıkardı; karşıdan alkış sesi bile gelmedi…
Peki, neyin uğruna…
İzmir bu kadar 'sevimsiz' gösterildi / gösteriliyor?
***
Bu kent, 'sosyal demokrat' bir kent…
Yüzyıllardır değişmeyen…
Az buçuk göreceli de olsa bu kadim kentin bir kuralı var:
'İzmirli severse, herkes sever…'
İzmirli sevmezse, şansın yok; adına çelenk yolla daha iyi!
Dünyanın hiç bi'köşesinde…
Güneş İzmir'deki kadar güzel batmaz…
Bu yüzden gelen, geri dönemiyor memleketlim oluyor…
İzmirli Bakan Pakdemirli de…
Zaten 'malum'un ilanı' gibi bunu anlatmaya çalışıyor…
***
18 yıl geç kalınmış olsa da…
İzmir'i yanaklarından öpmek…
Hak ettiği gururu yaşamasını…
İçten cümlelerle desteklemek bile gurur veriyor…
Bi'daha hatırlatalım…
Ne dedi, bu ülkenin Tarım Bakanı?
'Herkes İzmirli gibi yaşamayı öğrenmek için İzmir'e yerleşmeye çalışıyor!'
Bu fevkaladenin fevkinde bir olaydır!
Şahane bir 'iç ses' olarak tarihe geçecektir…
O zaman…
Ne kadar 'İzmir için arzular şelale…' diyen varsa…
Hepinizi…
İzmirli gibi yaşamayı 'öğrenmek' için…
Bu 'Prenses Şehir'e bekleriz…
***
Bitiriyoruz…
47 yaşındaki Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli…
Tam iki yıl önce bugün…
(Tesadüfe bakar mısınız?)
'SonSöz TV'deki canlı yayında ne demişti, biliyor musunuz?
'İzmir'i anlamak için iyi bir İzmirli olmak gerektirir... İzmir hep muhalif kalmıştır… Daha farklı bir ses vermeyi, farklı bir telden çalmayı bilen ama doğru ve güzel konuşan insanların kentidir…'
Bi'düşünün…
8 bin 500 yaşındaki İzmir için yazılmış…
En güzel destan…
Neden 'İzmir Marşı'dır?
Çünkü…
'İzmir'in dağlarında çiçekler açar…
Altın güneş orada sırmalar saçar…'
Bi'deneyin!
Bakalım, ağlamadan söyleyebilecek misiniz?
Nokta…
Sonsöz: 'Türkiye'den sıkıldığımda İzmir'e giderim ben… / Yılmaz Özdil…'