Covid 19 pandemisi nedeniyle evlere hapsolduğumuz günlerde herkes aşçı oldu, çıktı… En basit yemeği bile yapamayan ben bile neler ortaya çıkardım neler... Ekmek işine girmedim ama helva yaptım mesela... Öyle atla deve de değil mutfakta bir şeyler yapmak...

***

Alın size tahin helvası tarifi…

Malzememiz; bir su bardağı tahin, bir su bardağı un ve bir su bardağı pudra şekeri... Bir tavanın içerisine unu alın ve karıştırarak kavurun... 10 dakika kadar… Kavrulan unu ocaktan alın ve soğumaya bırakın… Ayrı bir tavanın içerisine tahini alın ve orta ateşte karıştırarak ısıtmaya başlayın... Güzelce ısınınca içerisine pudra şekerini ilave edin ve karıştırın... Ardından azar azar unu ekleyin... Bir kabın içerisini yağlı kağıt ya da buzdolabı poşetiyle kaplayın... Hazırladığınız karışımı bu kalıbın içerisine aktarın, yarım saat oda sıcaklığında dinlendirin ve ardından buzdolabında soğumaya bırakın… Helvanız hazır…

***

Malzemeyi doğru kullanır, televizyona takılmaz sebatla ocağın başında bekler ve de doğru servis ederseniz, lezzet yani başarı yüzde 100...

Nereden geldi aklıma helva tarifi? İzmir takımlarının durumundan… Süper Lig'e, Avrupa'da oynama iddialarıyla başlayan Göztepe o muhteşem stadına rağmen amaçsız bir şekilde orta sıralarda ligi tamamlıyor... TFF 1 Lig'te bizzat başkanı tarafından amaçsız kılınan bir takımımız var: Altınordu... Başkan Seyit Mehmet Özkan ancak alt yapıdan gelenler A takımını oluşturunca yarışmacı takım olacaklarını söylüyor... Ya Altay? 10 maç yenilmeyen ve TFF 1. Lig'de son iki sezonun gol kralı Marco Paixao'yu kadrosunda bulunduran siyah beyazlı takım ligin en iyi forvetine sahip olmasına rağmen çok istediği Süper Lig hedefine yine ulaşamadı… Portekizli yıldız, İzmir temsilcisindeki ilk yılında 29 gol, ikinci yılında ise 22 gol atarak gol krallığı yarışında açık ara zirvede yer almıştı. Neden yine helva yapılamadı?

***

Süper lig hasretinin yedi yıla çıkmasının nedeni tek kelimeyle istikrarsızlık ve yönetimin kendini boy aynasında görmesi… Yüreği Altay için çarpanlara kulak verelim…

Altay Ailesi'nin en önemli sacayaklarından Mazhar Zorlu'nun evlatları Kemal ve Nafiz Zorlu'ya, Altay'dan uzak durmalarını kim öğütledi? Neden biz camia olarak Türkiye'de spor ve iş dünyasının sayılı isimleri olan Zorlu kardeşlerden yeterince fikir almayı beceremedik, onların vizyonlarından faydalanmadık? Neden onların bir adım geride olmalarına göz yumuyoruz?

***

Neden, camianın en önemli diğer ailesi Özgener Ailesi'nin Altay'a kattıklarına teşekkür edip, bugün bir elin verdiğini diğerinin duymayacağı şekilde yaptıkları destekleri yok sayıyoruz? Neden Türkiye'de Futbol Federasyon Başkanlığı yapmış, bugün İzmir'in en güçlü sivil toplum kuruluşu İzmir Ticaret Odası Başkanı'nı camiaya yakın tutma çabası göstereceğimize, yaptığımız haksızlıklarla adeta camiamızdan uzaklaştırmaya gayret ediyoruz?

***

Neden, adı Altay ile özdeşleşmiş Rıdvan Burteçin evlatlarının, Altay'dan yıllarca uzak kalmalarına göz yumuyoruz? Neden onları ve ömrünü Altay'a adamış Tözge Ailesi ile daha yakın işbirliği için gayret göstermiyoruz? Neden Altay'ı, 'Büyük Altay' yapan kişilerin Altay'dan uzak durmalarına izin veriyor, yakınlaşmak için hiçbir çaba göstermiyoruz?

Neden, Altay'ın geleceği kabul ettiğimiz, 100 yılı aşan tarihimizde en büyük gücümüz olan altyapımız son yıllarda kan kaybederken, altyapımıza gerekli olan yatırımları yapamıyor, genç kardeşlerimize yeterince maddi, manevi olarak sahip çıkamıyoruz?

Neden, kulübün anayasası olarak kabul edilecek tüzüğümüzün ne olduğunun belli olmamasına sebep oluyor, neden Altay camiasından olmayan şahsın yaptığı tüzük hileleri sonrası oluşan kaosa son vermiyoruz? Neden her şeyin net olduğu bir tüzüğümüzün olmadığını hiçbirimiz bir sorun olarak görmüyoruz?

Neden kulübün mali konulardaki durumunu koca camiada sadece iki üç kişi biliyor? Neden hep bahsedilen mali kurullar hayata geçirilmiyor?

***

Benzer soruları Karşıyaka yöneticilerine de taraftarları sorabilir? 80 bin seyirci ile Atatürk Stadı'nda ezeli rakibi Göztepe ile karşılaşan takım bugün 3.Lig playoff 'da Derince Belediyespor ile oynuyor. Hala stadının yerinde yeller esiyor Kaf Sin Kaf'ın…

***

Bir zamanlar Süper Lige çıkan ancak çıktığı yıl takımı ve teknik direktörü değiştiren, akabinde küme düşen Bucaspor yeni adıyla 'Bucaspor 1928' de play off'ta…

***

Gelin helva nasıl yapılırı Başakşehir'den öğrenelim…

Malzememiz:

Bir, kulübü şirket gibi yöneten başkan…

İki, Alt yapı (Mahmut Tokdemir gibi) ve doğru kalıcı transferler (Edin Visca gibi) ile istikrarlı kadro…

Üç, her türlü tesis ve güçlü finansal yapı ile siyasette iyi ilişkiler…

Başakşehir'in seyircisi kısıtlıydı ancak şampiyonluk elbet bir gün gelecekti… 4 Haziran 2014 tarihinde belediye bünyesinden ayrılıp faaliyetlerine futbol kulübü olarak devam etme kararı alarak ismini İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü olarak değiştiren yönetim, kulübün son 5 sezonda ilk 4'te yer almasını sağlamıştı ve bu başarının ayak sesleriydi… Başkan Göksel Gümüşdağ, 'Her yere şöyle yazmıştık (Zor diye bir şey yoktur, imkansız biraz zaman alır…) Altıncı yılımızda, Türkiye'nin altıncı şampiyonu olduk' diyor…

***

Google'dan bakarak helva yapmak mümkün. İzmir takımlarının da google'a yazarak Başakşehir'in öyküsünü öğrenmeleri ve bu başarıdan ders çıkarmaları gerekir diye düşünüyorum…

Eh, bir spor yazısı eksikti; onu da yazmış olduk…