Sosyal bilgidir; mürekkep yalayan herkes bilir…

İnsanlık tarihi…

Hep güçlü olanın hayatta kaldığını işaret ediyor…

Sihirli başlık şu:

'Güçlü olan kazanır…'

Peki, güçlü olmak ne anlama geliyor?

Parası olan mı?

Siyaseten kuvvetli olan mı?

Çevresi olan mı?

Yazan / çizen mi?

Herkesin sevdiği biri mi?

Ya da ünlü olan bir isim mi?

Aslında…

Saydıklarımızın her biri önemli…

Ancak…

Güçlü olmak ve güçlü kalabilmek bizim elimizde…

Ama…

Daha önemli bi'şi var:

'Güç, sağlıklı olabilmekle başlıyor…'

Son 30 yılın verilerine göz atın…

Sağlıklı kalabilmeyi becerebilen insan ırkı…

Yaklaşık…

Her 10 yılda ortalama ömrünü üç yaş artırdı…

Bunu da…

Bedeninin şifrelerini çözerek başardı…

Nereden biliyorum?

İzmir'in popüler isimlerinden…

Herkes İçin Acil Sağlık Derneği Başkanı…

Uzm. Dr. Ülkümen Rodoplu anlattığı için farkındayım…

Tamam…

İki senedir pençesinde kıvrandığımız Korona belası…

Aslında…

Verdiği korkunç sıkıntı ve 80 bin civarındaki can kaybına karşın…

Bağışıklık sistemimizi daha iyi tanımamızı sağladı…

Neyi öğrendik?

Bağışıklık sistemimizin, bizi hayatta tutmaya yaradığını öğrendik…

Gücümüzü buradan aldığımızı anladık…

Öğrenen, tanıyan, kendisini yenileyebilen…

Bedenimizi dışarıdan gelen tehditlere karşı koruyan…

Bizim için bedava çalışan bir sistem…

Üstelik 7/24; biz uykudayken bile çalışıyor…

Bir mucize ama…

Aslında ilahi bir hediye…

***

Şu ayrıntı çok önemli:

İnsan ırkını farklı yapan, 'hayatta kalmayı' başarabilmesi…

Canlı kalmanın adı da…

'Bağışıklık Sistemi'

Peki…

Bağışıklığımızı nasıl güçlü tutacağız?

Sözü…

Uzman Dr. Ülkümen Rodoplu'ya bırakalım:

Öncelikle bedeninizi yakından tanıyarak işe başlayın…

Yaşınız, soy geçmişiniz, hastalıklarınız, sevdikleriniz, sevmedikleriniz, alışkanlıklarınız, yaptıklarınızı ve yapamadıklarınızı ortaya dökün...

Hepsini alt alta yazın; kayıt altına alın…

Unutmayın…

Sağlıklı ve uzun bir hayat için…

Dört ana konu başlığı var:

Beslenme… Aktivite… Uyku… Stres yönetimi…

Yediklerinizin daha az, daha doğal, daha saf ve temiz olmalı…

Lokmanızı daha yavaş çiğneyin…

Yoğurt ve yumurta, olmazsa olmazınız olsun…

Et ve tavuğu azaltın, balığı artırın…

Yeşil renkli sebzeleri her öğünde tüketmeye çalışın…

Bol zeytinyağı, az tereyağı tüketin…

Baharatları sofranıza getirmeye başlayın…

Tarçın, zerdeçal, zencefil, rezene ve karabiber…

Sadece tat için değil…

Aynı zamanda…

Antioksidan olmaları nedeniyle sizi ayakta tutacaktır…

Şeker, un, tatlı ve kızartmayı hayatınızdan çıkarmaya başlayın…

Su içmeyi alışkanlık haline getirin…

Akşam yemeğini hava kararmadan ve az yemeye gayret edin…

Akşam yemeği ile sabah kahvaltınız arasında 14 saat olmalı…

***

Hayatta kalmak yetmez, ayakta kalmalısınız!

Bunun başarmak için…

Aktif olun…

Yürümek ve hareket etmek değerlidir…

Merdiven çıkmak eklemlerinizi çalıştırır…

Deliksiz uyumaya gayret edin…

Bağışıklık sistemi derin uykuda devreye girer…

Bizi hasta eden ne varsa hepsi uykuda temizlenir!

Uykunuzu kaçıran her neyse…

Bulup hayatınızdan çıkarın…

***

Aslında…

Stresinizi de yönetebilmelisiniz…

Hayatınız…

Birilerinden nefret edecek zamanı harcamak için çok kısa!

Bırakalım, sevdiklerimiz ağladığımızı görsün…

Ağlamak…

Stres yönetimi için iyi bir araçtır…

Geçmişimizle barışabilirsek…

Yarınlarımızı daha sağlıklı yönetebiliriz…

Ha'di, bi'deneyin…

En güzel giysilerinizi bugün giyin…

En güzel takılarınızı bugün takın…

Evinizin en güzel odasını bugün açın…

Bugün en özel gününüz olsun…

Özetle…

Güzel, keyifli, neşeli, sevgi dolu olmayan her şeyden kurtulun…

Bakın yeni bir yıla adım attık, hep beraber…

Yarından tezi yok…

Mümkünse…

Haftada bir kilonuzu, ayda bir göbek çevrenizi, altı ayda bir tansiyon, nabız, solunum ve diğer fizik muayenenizi, yılda bir de genel kontrolünüzü yaptırmayı ihmal etmeyin…

Bugün sağlam kalabilirsek her şeyin üstesinden gelebiliriz…

Mucizelere inanın…

Mucize sizsiniz…

Gerçek mucize bedeniniz…

Zaten…

Hayatta kalarak…

Ve dahi…

Ayakta kalarak zaten o mucizeyi gerçekleştiriyorsunuz…

Nokta…

Hamiş: Bu vesile ile, size Türkiye'nin en az yarım asırdır rüyaları süsleyen dört Yeşilçam yıldızının bugünkü yaşlarını sayayım: Filiz Akın 79 yaşında… Nebahat Çehre 77 yaşında… Türkan Şoray 76 yaşında…Ajda Pekkan 75 yaşında ve Hülya Koçyiğit 74 yaşında… Tamam, bu hayatta istedikleri her şeyi elde etmiş olabilirler ama, en azından şunu iyi biliyorlar: 'Güç, sağlıklı olabilmekle başlıyor…'

Sonsöz: 'Sadece bir kez yaşıyorsun ve bu hayatı doğru yaşarsan bir kez de olsa bu yeter… / Anonim…