Neredeyse…

Son bir yılda yaşananlar belli etmişti…

CHP'nin bugünlerini…

Atatürk'ün partisi 100 yaşını geride bırakırken…

Minik minik kıpırdanışlar…

CHP'de 'patron' değişikliğinin habercisi gibiydi…

Hoş…

İstanbul'u 'masal' gibi…

Bir yetmez; iki seçimle alan Ekrem İmamoğlu

Cumhurbaşkanının şu sözünü hiç unutmuyordu:

'İstanbul'u alan, Türkiye'yi alır!'

İmamoğlu, bu veciz sözü az biraz değiştirdi:

'İstanbul'u alan, CHP'nin zirvesinde oturur…'

Yanlış mı?

Hatırlayın…

Taa, altılı masa devrilinceye kadar…

Müthiş umutlu değil miydi?

Millet İttifakı'nın 'Cumhurbaşkanı Adayı' olarak…

Kılıçdaroğlu'nun kendisini takdim edeceğini…

Yine de kıpır kıpırdı içi…

'Acaba', diyordu hep…

'Altılı Masa'dan ya Kemal Bey çıkarsa?'

Hoş; Meral Ablası hep yanındaydı ama…

Kazara o masa ya…

'Mansur Yavaş'ta karar kılarsa?'

İkisi de olmadı…

Kılıçdaroğlu; 'İlle de ben…' diyerek son noktayı koydu…

Zaten…

O sırada 'Altılı Masa' zaten devrilmişti!

'Eyvah! N'apacağız şimdi?' derken…

Nasıl formül buldular?

'Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş'ı Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı yapalım!'

İyi de…

Cumhurbaşkanı seçimini kazanmak garanti mi?

Değil…

O zaman 'hepten tuş oldu' Altılı Masa…

Demek ki…

'Doğmayan çocuğa don biçilmez…'

Atasözü ne kadar kıymetliymiş…

***

Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucu…

Millet İttifakı'nın duvara çarpmasına neden oldu…

Ancak…

Hepsinden önemlisi…

CHP'nin Çatısı'nda '13 yıl 170 gün' oturan Kılıçdaroğlu…

Bu süre içinde '12 seçim' kaybetmişti…

Ve…

Artık CHP için Kurultay şart olmuştu…

Neden?

Çünkü…

Meydandan önce Kemal Bey'in çekilmesi gerekiyordu…

O da zaten…

'38'inci Olağan Kurultay'da kendiliğinden gerçekleşti…

İmamoğlu topa girmedi; Kurultay'ı yönetti…

Kemal Bey'in rakibi de doğal olarak Özgür Özel olmuştu…

Ama…

Başka bi'şi daha oldu…

Kurultay'ı, Özgür Özel kazandı ama…

İstanbul'un patronu İmamoğlu…

Belli ki…

CHP'nin her şeyinden sorumlu…

Görünmeyen bir 'basamak' O'na yeterliydi…

O günden itibaren…

Ne İstanbul'dan elini çekti…

Ne de CHP'nin hal ve gidişinden…

Çünkü…

Cumhurbaşkanlığı makamını en çok isteyen…

Ekrem İmamoğlu'ydu…

Hatırlayalım…

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan da…

Siyasete…

İstanbul'u alarak başlamamış mıydı?

***

Kader…

Bu kez ağlarını daha farklı örmeye başladı…

Kılıçdaroğlu…

Kurultay'ı kaybetti ama…

Şimdi…

Yepyeni bir düzende…

İstanbul'u alınca hep 'CHP'nin gerçek lideri' unvanını…

Kendisine yakıştıran Ekrem İmamoğlu ile…

Kurultay'dan 'CHP'nin Patronu' olarak çıkan Özgür Özel

Nasıl anlaşacaklardı?

***

Mevcut tabloya bakınca…

İster istemez…

Yıllardır 'Altıok' rozetini takanlar…

Huzursuz oldu…

Öyle ya…

Herkes 'Önce ben…' derse…

100 yaşındaki CHP'yi adam gibi kim yönetecekti?

***

An itibarıyla…

Hem CHP'nin bir numaralı koltuğunda oturan Özgür Özel'in…

Hem de İstanbul'un patronu Ekrem İmamoğlu'nun...

Kalbinden geçen arzuyu…

'CHP'nin gerçek patronu' olmak diye seslendirmek…

Yanlış olmayacak…

Neden?

Şundan…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel

İstanbul'daki ilçe belediye başkanı seçimine giren…

Adaylara karışabildi ki?

Karışamadı…

İstanbul'da sorun çıktı mı?

Çıkmadı…

CHP'nin kalesi dediğimiz İzmir'de sorun çıktı mı?

Kaç tanesini sayalım?

***

Farkında mısınız?

Ekrem İmamoğlu ile Özgür Özel'e…

Afişlerde… Fotoğraflarda… TV'deki reklam filmlerinde…

Rastladınız mı birlikte?

Belli ki; CHP'nin Çatısı'nda bi'şiler oluyor…

O bi'şilerin adı…

Büyük olasılıkla şu:

'Bu çatının aklında sadece benim sözüm geçer…'

Ne zamana kadar?

Tabii ki, seçime kadar…

Büyük olasılıkla…

'Her şey çok güzel olacak!' sloganının sahibi İmamoğlu'nun…

CHP'nin kalbini elinde tutuyor…

Ve galiba…

Bırakmaya hiç niyeti yok…

***

Bitiriyoruz…

Geçen yılın 6 Kasım'ı…

Yan yana geliyorlar…

Özgür Özel, şöyle diyor İstanbul'un başkanı için:

'Sayın İmamoğlu ile aramızda kardeşlik ilişkisi var, bu ilişki bizi iktidara taşıyacak…'

İmamoğlu, Özel için ne diyor peki?

'Türkiye'nin siyaset yaşamına, demokrasisine hayırlı olmasını dilerim…'

Bu kadar mı?

Hayır!

Tek cümlelik bi'ayrıntı daha var…

Garip değil mi?

Bir dönem…

'Kardeşiz…' diyen Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu

Ne oldu da…

'Güç Savaşı'na girdi?

Nokta…

Hamiş: Takvimler: 27 Temmuz 2023'ü gösteriyor… Yani, aşağı yukarı sekiz ay öncesi… Ekrem İmamoğlu, şöyle sesleniyor takipçilerine: 'Toplum, CHP'de lider ve yönetiminin değişmesini, bu değişimin hem kuşak hem vizyon ekseninde olmasını istiyor…' (Altılı Masanın devrilmesinden 03 Mart 2023 beş ay sonra… Ne kadar ilginç di'mi?)

Sonsöz: 'Dost ise düşünme ver ömrünü gitsin… Dost değilse hiç bekletme yol ver gitsin… / Hz. Mevlana…'