İZMİR - İzmir'de arkadaşlarıyla dolaşırken köpekten korkarak caddeye fırladığı iddia edilen Tugay Günbeyi'nin (18), meydana gelen trafik kazası sonrası, 17 gün kaldığı komanın ardından yaşam mücadelesini kaybettiği olaya ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden gönderilen, gencin asli kusurlu, kazaya karışan sürücülerin kusursuz, sahibi belirsiz köpeğin ise tali derecede etken bulunduğu rapor, acılı aileyi yıktı.
Olaydan bu yana, evlerinin çok yakınlarındaki caddeyi, acılarını tazelememek adına kullanmayan Günbeyi ailesinin en büyük isteği, sorumlulara hakkaniyete uygun bir cezanın verilmesi. Oğlunu kaybettiği 5 aydan beri yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaşan baba Vahiyettin Günbeyi, hayatının başında olan Tugay'ın genç yaşına rağmen pazarcılık, hurdacılık, oto yıkama gibi işlerde çalışarak aileyi geçindirdiğini anlattı.
Günbeyi, oğlunun büyük bir araba tutkusu olduğunu, ehliyet kursuna gittiğini aktararak, ''Oğlumun hayalleri vardı, askere gidecek, döndükten sonra kendine toplama araba üzerine bir iş kuracaktı, nasip olmadı'' dedi.
Herkesin kaza yapabileceğini, en büyük üzüntüsünün, bu kazaya karışanların kendilerine ''Geçmiş olsun'' demeyi çok görmesi olduğunu dile getiren baba Günbeyi, acısını şu sözlerle özetledi: ''Kazanın ardından oğlum hastanede 17 gün komada kaldı, ne acile girebildim, ne de yoğun bakıma soktular. Evde kimsenin boğazından doğru dürüst lokma geçmiyor. Evladım askere gidecekti, işini kuracaktı. Ellerini vicdanlarına koysunlar, onlar da evlat sahibi. Ezilen bir tavuk değil ki, 18 yaşında genç bir delikanlı. Onlar evlerinde rahat rahat otururlarken benim gözüme uyku girmiyor. Yazık günah değil mi, sanki bir tavuk ezmişler. Bu, resmen cinayet. Hiç mi vicdan azabı çekmiyorlar?''
Oğlunun köpek korkusu olmadığını belirten acılı baba, raporlarda yer alan oğlunun köpekten korkarak caddeye fırladığı yönündeki ifadeleri kabul etmeyerek, ''Her şeyi adalete bırakıyorum'' dedi.
''Sanıklara da kusur atfedilmesi gerekiyordu''
Günbeyi ailesinin avukatı Hakan Ağcakanat ise, bilirkişi raporlarındaki çelişkilere dikkati çekti. Ağcakanat, kaza yerinde bir okul bulunduğunu, 30 kilometre hız sınırı olduğunu hatırlatarak, sürücüler bu hız sınırına uymuş olsalardı sonu ölümle sonuçlanan bir yaralama olayının gerçekleşmeyeceğini savundu.
Kazaya her ne kadar maktulün caddeye fırlaması neden olmuşsa da, sürücü sanıkların hız sınırına riayet etmediklerini dile getiren Ağcakanat, ''Asıl fail biz olabiliriz ama sanıklara da kusur atfedilmesi gerekiyordu. Raporlar çelişkili ve Adli Tıp Kurumundan gelen son rapor da bu çelişkiyi gidermiyor. Mücadelemiz devam edecek'' dedi.
Ağcakanat, aile için en acı şeyin, sanıklara alt sınırdan ceza verilmesi olacağını ifade ederek, ''Hakkaniyete uygun bir karar çıkmasını istiyorlar. Basit gibi görünse de ortada bir canın yitirilmesi var. Cezanın üst sınırdan verilmesi maddi değil, ama manevi olarak az da olsa yüreklerini ferahlatacak'' diye konuştu.
Sahipsiz köpek tali derecede etken, sürücüler kusursuz
Olaya ilişkin hazırlıkta alınan ilk bilirkişi raporunda, olaya karışan sürücülerden sanık Halil Bayram'ın tali, maktul Günbeyi'nin ise asli kusurlu olduğu belirtilmişti. İkinci raporda ise, Günbeyi asli kusurlu bulunurken, her iki sürücünün de kusursuz olduğu ifade edilmişti.Bunun üzerine, katılan tarafın avukatı Hakan Ağcakanat, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi'ne gönderilmesini talep etmişti.
Dosyaya ilişkin, Trafik İhtisas Dairesinden gelen son rapor mahkemeye ulaştı. Raporda, dosya tetkik edildiğinde, olayda sanıkların kusurlarının olmadığı, müteveffanın asli kusurlu olduğu, sahibi belirsiz köpeğin olayın gerçekleşmesine bir miktar etkenlik arz ettiği belirtildi.
Raporda, şu görüşlere yer verildi: ''Sanık sürücüler Halil Bayram ve Kadir Özyer'in sevk ve idarelerindeki araçlarla seyirleri sırasında gelişen olayda, olayın oluş şekli itibarıyle alacak önlemlerinin olmadığı, ayrıca olayda etkenlik arz edecek herhangi bir trafik kural ihlalleri görülmediğinden atfı kabil kusurları yoktur. Müteveffa Tugay Günbeyi, yakın mesafeden gelmekte olan sanık idaresindeki araca rağmen kontrolsüz bir şekilde kaplamaya intikal ederek neden olduğu olayda asli kusurludur. Başıboş köpeğin, arkadaşlarıyla kaldırımda yürümekte olan müteveffanın tarafına doğru saldırmış olması hususu sonuç üzerinde tali derecede etkenlik arz etmiştir.''
Ne olmuştu?
Bornova Anadolu Lisesi'nin önünde, 7 Aralık 2010'da, köpekten korktuğu için aniden caddeye atladığı iddia edilen Tugay Günbeyi'ne önce Halil Bayram'ın kullandığı 35 EHB 08 plakalı otomobil, sonra Kadir Özyer idaresindeki 35 AJ 7590 plakalı otomobil çarpmıştı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan Günbeyi, 24 Aralık 2010 tarihinde hayatını kaybetmişti. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, sürücüler Halil Bayram ve Kadir Özyer hakkında ''taksirle ölüme neden olma'' suçlamasıyla 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açmıştı. (AA)