Savcı ne sordu Kocaoğlu ne yanıt verdi? İşte o ifade!

FATİH YAPAR/CAN ÖZLÜ/EGEDESONSÖZ/ÖZEL- Savcılık talimatıyla 8 ay önce çete ve örgütlü suç iddiasıyla başlatılan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik operasyonlar kapsamında yeni yılın ilk iş günü adliyeye davet edilen Başkan Aziz Kocaoğlu’nun 5 saat süren ifadesinin tüm detayları ortaya çıktı.

Kocaoğlu adliyeden böyle ayrıldı

Adliyeden ilk kareler için tıklayın

 

Egedesonsöz.com’un elde ettiği ifade tutanağında ESHOT’un durak ihalesinden, Şevval Sam konserine, öğretmenlere hediye edilen şal ve kaşkollerden, Çankaya’daki katlı otopark ihalesine kadar dosyanın tüm içeriği soruldu. Özel Yetkili Operasyon Savcısı Birol Çengil’in yönelttiği sorular karşısında zaman zaman sert yanıtlar veren Kocaoğlu, Grand Plaza şirketi üzerinden 2009 yerel seçimlerinde CHP seçim ofislerine dağıtıldığı iddia edilen sandviçlere kadar pek çok soruyla muhatap oldu. İfadesinde Büyükşehir’deki çete soruşturmasında belediyenin bir numaralı ismi olarak ‘Çetenin başı benim’ diyen Kocaoğlu, operasyona temel olan süreçte belediyenin 2 numaralı ismi olan Eski Genel Sekreter Ersu Hızır ile Genel Sekreter Yardımcısı Ferda Eser’i bu kez isim vererek hedef aldı. Hızır ve Eser için ‘Yalanlarını yakaladım, yollarımı ayırdım’ diyen Kocaoğlu’na, 2015 EXPO sürecinin organizatör şirketi ZED’den, Genel Sekreter Pervin Şenel Genç’in odasında ele geçirilen ‘iç teftiş belgesi’ bile soruldu. Kocaoğlu soruların büyük bölümüne ‘Bilgim yok’ diye yanıt verse de bazı bölümlerde detaylı bilgiler vererek, “Bugüne kadar tek bir kuruşluk menfaat sağlamadım. Sağlatmadım” diye yanıt verdi.Kocaoğlu'na sorgu sırasında avukatlar İzmir Baro Başkan Yardımcısı Ercan Demir, Nilay Kökkılıç ve Bilge Özer eşlik etti.

 

Kocaoğlu, ilk olarak ihalesi iptal edilen Çankaya Katlı Otoparkı ile ilgili soruları yanıtladı. İhalenin neden iptal edildiğini sorulması üzerine Başkan Kocaoğlu, “ İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı olarak 22.06.2004’ten bu yana görev yapmaktayım. Büyükşehir Belediye Başkanı olarak benim asli görevim, ana stratejileri belirlemektir. Belediyenin büyük projelerini gerçekleştirmek için kararlar almaktır. Bunların uygulanmasını, ilgili birimler gerçekleştirir. Benim, ihale mevzuatını bilmem mümkün değildir. Bu konuda, bu işi bilen görevliler bu çalışmaları yaparlar. İhalelerin bölünerek doğrudan temin gibi yöntemlerle alınması konusunda benim mevzuat açısından bilgim yoktur. Bu tür yapılan uygulamalardan da benim herhangi bir haberim bulunmamaktadır. Bunlar teknik konulardır” ifadeleri kullandı.

 

Kocaoğlu’nun önüne ardından Bergama Cezaevi’nde tutuklu bulunan Genel Sekreter Pervin Şenel Genç ile arasında geçen konuyla ilgili konuşma konuldu. Bunun üzerine Kocaoğlu, “Çankaya 10 No’lu katlı otoparkının 10.02.2011 tarihinde yapılan bir yıllık kiralama ihalesi ile ilgili, bu otopark işletmesinin uzun yıllardır, İzmir’de İZELMAN şirketi yapmaktadır. Ayrıca tüm otoparkları da İZELMAN işletir. Çankaya otoparkı, Vakıflar ile belediyenin yüzde 50- yüzde 50 ortak olduğu bir yerdir. 2010 yılına kadar vakıflar ile kira sözleşmesi yapılarak hizmet yürütülmüştür. Büyükşehir belediyesinin, ihale yapmadan, kendi şirketlerine otoparkları kiraya verme yetkisi, yasa gereği bulunmaktadır. Vakıflar, 2010 yılında sözleşme yapmayacağını bildirmiştir. Bunun üzerine ihale yapılması ilgili birimler tarafından kararlaştırılmıştır. Bana okumuş olduğunuz, 2009 yılı Sayıştay raporunda geçen Çankaya 10 nolu otoparkın dışındaki, Mimar Kemalettin Caddesi’ndeki otopark ve diğer kafeteryaların mülkiyetinin tamamı belediyeye aittir. Ve bunlar halen, belediye tarafından yapılan kira sözleşmeleri ile belediye şirketleri tarafından işletilmektedir. Çankaya otoparkının ise, mülkiyetinin yarısı Vakıflar’a ait olduğu için ve Vakıflar sözleşme yapmayacağını bildirdiğinden 2011 yılında ihaleye çıkartılmıştır. Bunun bu şekilde öncelikle saptanmasını talep ediyorum. Genel Sekreter Pervin Şenel Genç ile yaptığım, bana okumuş olduğunuz konuşmada, Çankaya 10 nolu otoparkın ihalesi sonucu, kira bedeli 4. milyon 411 bin TL olarak belirlenmiştir. İZELMAN, bu kiranın her yıl dörtte biri kadar bir ciro yapmıştır. Ben başkan olarak, yasanın bana verdiği yetkimi kullanarak, bu ihaleyi iptal ettim. Daha sonra görevli personel, Vakıflar İdaresi ile görüşüp, tekrar kira tespiti yapıldı. Daha sonra da İZELMAN şirketi Vakıflar ile bir kira protokolü yaptı. Yüzde 50 hisseye sahip belediye olarak. Yine belediye şirketi olan İZELMAN’a, bu otoparkı, Büyükşehir Belediyesi olarak kiraya verdik. Vakıflar ile yapılan anlaşma doğrultusunda, anlaşmaya varılan ücret üzerinden kira protokolü yapılmıştır. Ayrıca kira düşük değildir. 2010 yılındaki kira bedeli nazara alındığında, geriye düşüş yoktur. Bu ihalede, bana açıkladığınız şekilde herhangi bir kamu zararı yoktur. 1 yıl önce 1. 000. 000 TL civarında cirosu olan bir otoparka, 4 kat yüksek fiyat verilmesi, geçmişteki yaşadığımız bir takım olumsuz sonuçlardan da edindiğimiz tecrübeye göre, bu rakamdan sadece teminatın tahsili söz konusu olabileceğidir. Kira bedeli tahsil edilemeyecektir. Çünkü böyle bir kazanç söz konusu olmayacaktır. Kiralayan kişilerin bu taşınmazı ne amaçla kullanacakları konusunda da soru işaretleri doğmuştur. Kaldı ki, belediye, vakıflar ve İZELMAN kamu sermayesi ile faaliyette bulunan kurumlardır. Bu nedenle ihalenin iptalinde kamu zararı söz konusu değildir. Açıklamalarımdan da anlaşılacağı gibi bu ihalenin iptalinde ihaleye fesat karıştırılması söz konusu değildir” yanıtını verdi.

 

Başkan Kocaoğlu’na, AK Parti eski Milletvekili Taha Aksoy’un yönetiminde gerçekleştirilen Üniversiade 2005 Oyunları’nın da organizasyon işini alan ZED Firması ile ilgili sorular soruldu. EXPO 2015 Organizasyonu öncesinde yapılan adaylık çalışmaları kapsamında İzmir’de yapılan organizasyonu alan ZED Firması ile bir bağının olup olmaması konusunda Başkan Kocaoğlu, “2007 yılında yapılan EXPO adaylık sürecinde tanıtımla ilgili ZED Tanıtım Organizasyon ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hiçbir irtibatı olmamıştır. Bu tanıtım işi, yasa ile ayrıca düzenlenen ve belediyenin yanında Ticaret Odası, Sanayi Odası, Dışişleri Bakanlığı, İzmir Valiliği ve bakanlık temsilcilerinden oluşan bir komite tarafından işlemleri yürütülmektedir. Bunun için özel yasası vardır. ZED tanıtıma doğrudan belediyenin herhangi bir ödeme yapması söz konusu değildir. EXPO kurullarının tespit ettiği harcamalarla ilgili, belediyeye düşen ödeme miktarı belediyeye bildirilir. Yetkili kurumlarımız tarafından EXPO’nun tayin ettiği yerlere gerekli ödemeler yapılır. Bu konu ile ilgili söyleyeceklerim bunlardır. ZED firmasının, belediye ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur” cevabını verdi.

 

Kocaoğlu, tartışmalı şekilde ayrıldığı Genel Sekreter Ersu Hızır ve Genel Sekreter Yardımcısı Ferda Eser ile ilgili savcılıkla ilginç ifadeler kullandı. Yaptığı açıklamalarda birçok kez ikiliyi söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Göreve geldiğim günden bu yana, yalanını yakaladığım hiçbir kimse ile çalışmadım. Sait Ersu Hızır önce ESHOT Genel Müdürü olarak çalışıyordu. Kendisini genel sekreter olarak görevlendirdim. Daha sonra genel sekreter yardımcısı Ferda Eser ile birlikte yalanını yakaladım ve kendisi ile çalışmaya son verdim. Çete lideri olduğu iddia edilen benim, çetenin 2. adamı olduğu iddia edilen Ersu Hızır’ı yalanını yakalayıp görevden alması olayı dahil çete iddiasının yerinde olmadığının en büyük, birinci kanıtıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde benim dönemimde bugüne kadar 4 milyar 750 milyon TL tutarında ihale yapılmıştır. Bu ihaleler, vergi kontrolörleri, bilirkişilerin incelemesine tabi tutulmuştur. Bu raporlar çerçevesinde, bahse konu iddiaların hiçbirisini kabul etmiyorum. Burada bilirkişilerin bilgi eksikliğinden, ihale mevzuatı, belediye mevzuatı ve ilgili mevzuatlar çerçevesinde eksik bilgiye sahip oldukları için, raporlarındaki iddialar da uygun değildir. Eksiktir. Ve yerinde değildir. Bilirkişi raporlarının hiç birisini kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı. Kocaoğlu, eski Genel Sekreter Ersu Hızır’ın İZULAŞ şirketinin 2008 ile 2011 yılları arasında, araçlarını, cep telefonlarını ve bilgisayarlarını kullanıp masraflarını şirkete ödetmesi konusunda hiçbir bilgisinin bulunmadığını ifade etti. Başkan ayrıca, Vakıfbank Konak Şubesi’nde özel bir hesap bulunduğuna bilgisi olmadığını da sözlerine ekledi.

 

Kocaoğlu’na operasyonun sıçrayabileceği yerler arasında gösterilen İZSU ilgi ilgili de sorular soruldu. Başkan Kocaoğlu, “İZSU’da bazı şikayetler gündeme geldi. Bana da ulaştırıldı. İZSU Teftiş Kurulu Başkanlığı’na bu iddiaların incelenmesi için talimat verdim. Gerekli incelemeler yapıldı. İZSU Genel Müdürü ve raporu hazırlayan Teftiş Kurulu Başkanı, rapor ile birlikte bana geldiler. Bu rapora dayanarak birkaç kişinin görev yerini değiştirdik. Birkaç kişi hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Raporun içeriğinde bu konular yer almaktadır. Fatma Ozan, İZSU’da Daire Başkanvekilidir. Bu rapora dayanarak görevden alınmıştır.”dedi. Kocaoğlu, Sayıştay raporları ile ilgili de, “Sayıştay sorgu raporları bize, denetim sonunda gönderilir. Bunlar belediye yetkililerimiz tarafından incelenir. Gerekli itirazlar yapılır. Sayıştay Başkanlığı tarafından ilama bağlanır. İlama bağlandıktan sonra hüküm ifade eder. Bu aşamada itiraz edilir. Savunmalar yapılır. Ve Sayıştay tarafından karara bağlanır. Bu karar temyize de tabidir. Sayıştay sorgularında geçen kurum zararı konusunda söyleyeceklerim bunlardır.” Cevabını verdi. Başkan ayrıca bir soru üzerine, “Belediyedeki bazı kurum yetkililerinin kullandığı bilgisayarların işletim sistemlerinin değiştirilmesi konusunda bilgi sahibi değilim” yorumunda bulundu

 

Kocaoğlu sorgu sırasında tutuklu bulunan bürokratları savundu. Savcıların sorgusu üzerine ifade tutanaklarına da geçen açıklamalarında Başkan Kocaoğlu, “Tutuklu bulunan arkadaşlarım, bilfiil tanıdığım ve birlikte çalıştığım üst düzey yönetici kişilerdir. Kötü niyetli olduklarını, ihaleye fesat karıştırdıklarını, şahsi menfaat temin ettiklerine kesinlikle inanmıyorum. Bu kişiler, şerefleri ile ülkelerine ve İzmir kentine hizmet eden kişilerdir. Ben de bugüne kadar şeref ve haysiyetim ve onurumla yaşadım. Birçok kamu görevinden yüzümün akı ile çıktım. Dünya alem bilir ki, hiç kimsenin ve kamunun bir kuruşuna halel getirmedim ve getirmeye de müsaade etmedim. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde, çete suçlamasını şiddetle reddediyorum. Böyle bir iddiada bulunmanın sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni ve şahsımı değil, 4 milyon İzmirli’yi de yaraladığını iddia makamına belirtiyorum. Suçlamaların hiçbirisini kabul etmiyorum” dedi.

 

Başkan Kocaoğlu’na Genel Sekreter Pervin Şenel Genç’in odasında ele geçirilen iç denetim raporu da soruldu.10 Mayıs 2009 tarihinde Müfettiş Yardımcıları Filiz Yücesoy ve Gökçe Irmak Keçegil tarafından hazırlanan fakat işleme konulmayan raporun sorulması üzerine Başkan Kocaoğlu, “ Müfettişler tarafından tanzim edilen Belediye Spor Kulübü’ndeki 15–20 başlık altında tespit edilmiş usulsüzlükler hakkında benim herhangi bir bilgim yoktur. Haftada birkaç kez bazen daha sık bu tür ihbar ve şikayetler bana intikal eder. Ben de bunları Teftiş Kurulu’na gönderirim. İnceleme sonrası savcılığa ihbarda bulunması gerekiyorsa ihbarda bulunuruz. Böyle bir rapordan benim bir bilgim yoktur. Olsaydı Teftiş Kurulu’na havale ederdim. Raporun Pervin Şenel Genç’in odasında bulunma sebebini bilemiyorum” dedi.

 

Başkan Kocaoğlu’na sorguda belediyenin personel ihalesi ve sendikacıların tutuklanmasına neden olan olay da soruldu. Beş sendika üyesinin tehdit ve ihaleye fesat karıştırmak suçundan cezaevinde bulunduğu ihale ile ilgili Kocaoğlu, “İzmir Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı’nca yapılan hizmet binalarında temizlik, ofis, yönetimde personel çalıştırılması ihalesi ile park ve yeşil alanların bakım ihalelerine sendika üyelerinin Akdeniz firma temsilcilerinin girmesini engellemeye çalıştıkları, tehdit ettikleri iddiasının bana sorulmasını kabul etmiyorum. Bu ihale ve olayla benim uzaktan yakından bir ilgim yoktur. Bu tür ihalelere kimin gereceğini, kimin girmek istediğini belediye olarak biz bilmeyiz. Personelimiz de bilmez ve bununla ilgilenmez. Büyükşehir Belediyesi 2004 yılından bu yana 4 milyar 750 milyon TL’lik ihale yapmıştır. Teslim alınan malların sözleşmeye uygun olup olmadığı konusunda da benim bilgim yoktur” ifadelerini kullandı.

 

Kocaoğlu öğretmenler gününde dağıtılmak üzere üretici kooperatiflerinden alınan şal ve kaşkol konularını da anlattı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Sırrı Aydoğan’ın vekalet imzası attığı için sorgulandığı ihale ile ilgili Kocaoğlu, “Belediye olarak diğer belediyelerde olduğu gibi belirli günlerde biz öğretmenlere ve değişik memurlara hediyeler dağıtırız. Öğretmenlere öğretmenler gününde dağıtılan şal ve kaşkoller da bu kapsamdadır. Bunların alınması ve ücretlerinin alınması konusunda bir bilgiye sahip değilim. Teslim alınan malların sözleşmeye uygun olup olmadığı konusunda da benim bilgim yoktur” dedi.

 

İZENERJİ Genel Müdürü Ali Sabuktay’ı cezaevine gönderen konulardan biri olan Aliağa-Menderes Hattı’nı işleten TCDD ve Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklığıyla kurulan şirket İZBAN’ın tanıtım filmi ihalesi de Kocaoğlu’na sorulan sorular arasında yer aldı. Başkan Kocaoğlu, “İZBAN’ın yaptığı banliyo ulaşım sisteminin halka tanıtılması ve benimsetilmesi gerekmektedir. Bu amaçla bir tanıtıcı film hazırlanmasına karar verilmiştir. Bu filmin kimlere ve nasıl yaptırıldığı konusunda benim bilgim yoktur. Görevlilerin yaptığı işlerle ilgili de bilgi sahibi değilim. 32 sinema salonunda bul filmin gösterimi ilme ilgili yapılan ihale işlemi hakkında bilgi sahibi değilim. Fotoğraf çekimi ve masaüstü filme dönüştürülmesi hizmet alımları konusunda yapılan işlemlerle ilgili bilgim yoktur. Bu alımların bölünerek doğrudan temin ile yapılması hakkında bilgi sahibi değilim” diye konuştu.

 

Başkan Kocaoğlu, Belediye Şirketi Grand Plaza üzerinden alınan ve seçim bürolarında kullanıldığı iddia edilen sandviç ve kumanyalar ile ilgili da soruları yanıtladı. Başkan Kocaoğlu, “2009 Mart ayında yapılan mahalle seçimler sırasında Grand Plaza Şirketi’nden seçim bürolarına sandviç ve kumanya dağıtılması konusunda bilgi sahibi değilim. Böyle bir talimatı ben kimseye vermem ve vermedim. Benim belediye başkan adayı olarak seçim döneminde Gazi Bulvarı’nda 1 adet Bornova Çiğli’de de 10’ar günlük olmak üzere 3 adet seçim bürom vardı. Bu bürolara da bu tür kumanyalar göndertmedim. Bu güne kadar bir kuruş haksız menfaat sağlamadım. Seçim kampanyası giderlerini ödemekten aciz bir kişi değilim. Bunun da bu şekilde ifadelere geçmesini ve saklanmasını talep ediyorum. Cevahir Cem Kiraz isimli kişiyi de tanımam. Seçim bürolarına pide dağıtımı iddiasını da ben kabul etmiyorum. Bu tür dağıtımlara da kesinlikle izin vermem” dedi.

 

Başkan Kocaoğlu üretici birliklerinden alınan Mandalina alımları ile ilgili soruyu da yanıtladı. Kocaoğlu’na yine belediye şirketi Grand Plaza üzerinden alınan Mandalina alımları ve üst düzey şirket müdürlerinin telefon kayıtları soruldu. Kocaoğlu, “2010 yılında mandalinalar dalında kalmıştı. Üreticiler perişan durumdaydı. Üreticileri yardım amaçlı mandalina alımı yapıp, okullara ve diğer ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için diğer belediye başkanları ile bir toplantı yapıp karar aldık. Bu karar doğrultusunda Seferihisar Üreticiler Birliği’nden 100 küsur ton civarında mandalina satın alındı. Ve bu mandalinalar ihtiyaç sahiplerine ve okullara dağıtıldı. Grand Plaza Şirketi’ne ödeme yapılması konusunda yönetim kurulu olarak karar alındığından benim bilgim yoktur. Bana konuşmalarını okuduğunuz Reha Pekerten (eski genel müdür), Haydar Ballı (eski genel müdür) ve Hilmi Özen (Şirketler Koordinatörü) arasındaki görüşmeler tamamen bu kişilerin yanlış anlamadan kaynaklı yaptığı görüşmelerdir. Alınan mandalinaların ücretlerinin ödenmesi konusunda bilgim yok” ifadelerini kullandı.

 

Başkan Kocaoğlu organizatör Hakan Say ve Ata Karakaş’ın da sorulması üzerine, “Bu kişileri tanımıyorum. Halen de bu kişileri görsem tanımam. Bu kişiler ile görüşmüşsem de kendilerini hatırlamıyorum. Bana ulaşan bir kırmızı dosya vardı. Bu dosyanın muhataplarının bu kişiler olduğunu ben de şu anda siz söyleyince hatırladım. Daha öce Halit Tunç isimli köşe yazarının yazdığı yazı üzerine 15-20 kültür sanat ihalesini ben incelettirdim. Yasalara aykırı bir durum olmadığını bana ilettiler. Bu aşamadan sonra İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu (CHP eski İl Başkanı) bana kırmızı bir dosya bıraktı. Dosyayı incelediğimde içerisinde üç kültür ve sanat etkinliğinden bahsediliyordu. En altta da Aziz Kocaoğlu’nun seçim startı etkinliği isimli çalışmadan bahsediliyordu. Bu arada Genel Sekreter Sait Ersu Hızır görevi bırakmıştı. Pervin Şenel Genç bu göreve başlamıştı. Bu etkinliklerin Sait Ersu Hızır döneminde yapıldığını, Pervin Şenel Genç’e bunları araştırmasını, belediye tarafından yapılmış ise ücretlerinin ödenmesini, ancak benim tarafımdan seçim startı kampanyası şeklinde bir etkinlik yaptırılmadığını Pervin Şenel Genç’e söyledim. Ayrıca seçim startı etkinliğini CHP İl Teşkilatı yapmış ise ve ücreti ödenmezse bu ücreti bizzat ben karşılayacağımı söyledim. Sonradan bana gelen yazıda Hakan Say’ın avukatı aracılığıyla 61 bin TL’lik alacak davası açtığını öğrendim. Halen bu dava devam etmektedir. Mahkeme karar verdiği taktirde bu parayı ben ödeyeceğim. Kırmızı dosyanın mahiyeti budur” cevabını verdi.

 

Kocaoğlu, 4,5 ve 6.’sı düzenlenen Balkan Halk Dansları ihalelerine fesat karıştırıldığı ve bu ihalelerin Hakan Say ve Ata Karataş’ın ortak olduğu ihalelere sürekli olarak verildiği iddiaları hakkında bilgisi olmadığını söyledi. Kocaoğlu, 20 Mayıs 2010 tarihinde yapılan Gençlik Yaz Kampı Organizasyon hizmet alımı ihalesine fesat karıştırıldığı hakkında bilgisinin olmadığını söylerken Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde 22 Aralık 2011 ve 7 Ocak 2011 tarihli yapılan ihalelerinden önce Say ve Karataş’a belediye görevlilerinin bilgi vermesi konusunda fikrinin olmadığını dile getirdi. Kocaoğlu çok tartışılan Şevval Sam Konseri için de sorguda, “Hiçbir bilgim yok” ifadelerini kullandı. Başkan Kocaoğlu ayrıca, “Sanat müziği konseri yerine 3 fasıl düzenlenip bir adet sanat müziği konseri düzenlenmiş şeklinde belge düzenlenmesi konusunda bilgi sahibi değilim. Ramazan’da iftar yemeklerinde ‘ne yapalım’ diye bana sorulmuş ise ben de ‘fasıl yapın’ şeklinde söylemiş olabilirim. Bunun dışında başka şeylerden bilgim yok” dedi. Kocaoğlu, Açık Hava Yaz Sinema Gösterim Organizasyonu ihalesine fesat karıştırılması konusunda bilgi sahibi olmadığını söyledi.

AYNI KANAATTE DEĞİLİM

Başkan Kocaoğlu’na sorguda Buca’da yapılan ve geçtiğimiz günlerde Fen İşleri ve Etüt Proje Daire Başkanlığı personelinin ifade vermesine neden olan Buca Toplu Konutları yangın merdiveni ihalesi de soruldu. Kocaoğlu sorguda konuyla ilgili, “Buca Toplu Konutları yapımına ben, arkadaşlarımla birlikte karar verdim. Büyükşehir’in Buca’daki arazisine sosyal amaçlı konut yapmak için açık ihale usulü ihale yapılmıştır. İhale kararının sonra yapılan işlemlerle ilgili benim bir bilgim yoktur. Diğer yapım işleri görevli kişilerce gerçekleştirilmiştir. Yangın merdiveninin tekrar ihale edilmesi konusundan ben sonradan bilgi sahibi oldum. Yönetmeliklerde değişiklik olmuş ve yangın merdiveni zorunluluğu getirilmiş. Bu amaçla tekrar ihale yapılmıştır. Bu şekilde bana bilgi verilmiştir. Yapılan 2. ihalenin yanlış olduğu konusunda ben aynı kanaatte değilim” cevabını verdi.

 

Kocaoğlu operasyonun en tartışmalı konularından biri olan 750 durak ihalesi ile ilgili soruyu da yanıtladı. Kocaoğlu sorguda, “Yapılan araştırmalar sonucunda Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde 750 durağa ihtiyaç olduğu tespit edildi.750 durak yapılması için önce ihtiyaç olduğuna karar verdik ve daha sonra meclisten bu konuda karar aldık. Meclisin bu kararı doğrultusunda ESHOT Genel Müdürlüğü ihale çalışması yaptı. ESHOT Encümeni olarak yapılan ihale sonunda verilen kararı onay makamı olarak ben onayladım. Bu da bana ESHOT Yönetmeliği’nce verilen görevdir. Ben de bu görevimi yerine getirdim. Bu ihalenin nasıl yapıldığını ve ihaleden sonra durak yerlerinin değiştirildiğini konusunda hiçbir bilgiye sahip değilim. İhaleyi hangi firmanın aldığını bilmiyorum. Şu anda da bu konuda bilgi sahibi değilim” dedi.

İZSU GEZİSİ İZFAŞ BÜTÇESİNDEN
Başkan Kocaoğlu İZFAŞ Şirketi üzerinden ödemesi yapılan bir takım etkinlik ve organizasyonlarla ilgili soruların sorulması üzerine, “Sheraton Oteli’nde opera binası jüri çalışması ve basına tanıtılımsa ile ilgili bir toplantı yapılmıştır. Bu masraflar konu ile ilgilidir. Ayrıca Körfez’in temizlenmesi için Hollanda ve Finlandiya’ya İZSU görevlileri ile birlikte teknik bir gezi yapılmıştır. Bu masraflar tamamen belediye şirketi olan İZFAŞ tarafından ödenmiştir. Belediye şirketleri belediyenin hizmetlerinde yardımcı olmak amacıyla kurulan şirketlerdir. Masrafların İZFAŞ tarafından ödenmesinde herhangi bir usulsüzlük yoktur. Bilirkişi raporlarını da kabul etmiyorum. Yeterli değildir. İZFAŞ’ın kuruluş sözleşmesinde buna ilişkin hükümler mevcuttur” yanıtını verdi.