‘Sahne Ayna’ sahnenin tozunu attıracak

EGEDESONSÖZ - Ekibin yönetmenliğini ve metin yazarlığını yapan Necdet Erdeniz Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Tv Sinema bölümü öğrencisiyken Balçova Belediyesi Balçova Gençlik Tiyatrosu ekibiyle 32 farklı oyunu 156 kez seyirciyle buluşturdu. Kurulduğu günden bugüne kadar yaklaşık 60000 seyirciye oyun sunan ekip Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya ve Balçova Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü, onlarca ödüllü Şair Tuğrul Keskin’in her zaman övünçle bahsedip desteklediği bir grup oldu. 2004 yılında ilk kurulduklarında sokaklardan dekor toplayan, atıl tahtalardan dekor yapmaya çalışan ekip geçen süre içerisinde sahneye sunduklarının meyvesini topladı ve nihayetinde 2011’in Kasım ayında özel tiyatrosunu kurdu. Balçova Belediyesi bünyesindeki Balçova Gençlik Tiyatrosu’nun da yönetmenliğini yapan Necdet Erdeniz, yol arkadaşlarını ve İzmirli profesyonel isimleri harmanlayıp ortaya Sahne Ayna Oyuncuları’nı çıkardı. Yol hocaları olarak Ferhan Şensoy ve Konstantin Stanislavski’yi gösteren ekip 2011’in Kasım ayında duruşlarını da ortaya koyan bir manifesto yayınladılar.

 

2011’in Kasım ayında İzmir’de sanat yaşamına merhaba diyen Sahne Ayna Oyuncuları; “Sanatı kendinde değil, kendini sanatta seven” sanatçı kişilerle çalışarak var olmaya devam ediyor. Daha önce çeşitli drama, opera, bale, sinema filmi vb. sanatsal aktivitelerde yer alan, herkese kapısı açık olan Sahne Ayna Oyuncuları, tiyatro sahnesinde var olmaya çabalayarak ve ilkelerinden asla ödün vermeyerek yollarına devam ediyor. Haberleri olmasa da Sahne Ayna Oyuncuları’nın yolunu izlediği kişiler, Ferhan Şensoy ve Konstantin Stanislavski. Grubun yönetmeni Necdet Erdeniz şöyle anlatıyor izinden gittiklerini; “ Severiz Ferhan Ağabey’i. Bu topraklar üzerinde oyunculuğun onurunu kırmadan oyunculuk yapan, renkli karenin içine pek girmeden tiyatrosuna bakan, dizilerden kazandığı milyonların bir kısmını tiyatroya yatırıp ruhsal mastürbasyon yapmak yerine sadece sahne üstünde var olup oyunculuk emeğini sömürtmeyen bir adam kendisi çünkü. Konstantin Stanislavski’yiise az tanıyan bir toplum olduğumuzu söylemek malumun ilanı. Gel gör ki Sanat ve hatta Tiyatro camiasında da bu adamın adını duymayan birçok genç, deneyimli, ihtiyar oyuncunun olduğunu sezdik. Duyun istedik. Sahne Ayna Oyuncuları, sanatlı (estetik) sergileyişlerini, esin kaynaklarını, yaratmadaki bilinçaltına giden yolu Stanislavskiyönteminden alacaktır. Burada Stanislavski Yöntemini anlatacak değiliz. Üç kitap, alıp okuyun. İlla ki sanatçı olmanıza da gerek yok, normal hayatınızda da yardımcınız olur kitaplarındaki içselleştirebildiğiniz bilgiler.Tüm bunlardan sebep Sahne Ayna Oyuncuları’nın en baş görevi oyunculuğun onurunu korumak olacaktır. Örneğin; hiçbir Sahne Ayna Oyucusu ekipte var olduğu sürece TV Dizileri’nde en küçük bir rolde dahi yer alamayacaktır. TV Dizileri’nde yer almak isteyen oyuncu arkadaşımız olursa kararına saygı duyup “önünü açacağız” ve ondan da onunla sahnemizi paylaşmama kararımıza saygı duymasını bekleyeceğiz.

Bizler istiyoruz ki yeryüzünde yapılan her iş saygı duyularak ve her noktasına dikkat edilerek yapılsın. Yemek mi yiyorsun? Doymadan kalkma. Yüzüyor musun? Kafanı da sok suya, denizin içinde terleme. Araba mı sürüyorsun? Yaya geçidinde yaya varsa dur. Sevişiyor musun? Hakkını ver. Oyunculuk mu yapıyorsun? Karakteri içselleştirmek için analizler yap, esin kaynağını/kaynaklarını bul ve bilinçaltında var olan o adamı/kadını ortaya çıkar. Oyunun/Senaryonun genelinin dramaturjisini yap, o bütünde hangi parçasın ve yerin ne, bul vs. vs. vs… Hepsini anlatmayalım. Nihayetinde, en sonunda oyunculuğun hakkını ver, “oynama, o ol”. Bizler oyunculuğu, öğretmenlik gibi doktorluk gibi kutsal bir meslek olarak görmekteyiz. Uzun soluklu bir çalışma süreci isteyen bu meşakkatli işin her hafta doksan dakikalık bir dizide yer alarak doğru şekilde çıkabileceği hakkında büyük şüphelerimiz var. En azından Sahne Ayna Oyuncuları olarak bizler bu işi o şekilde kıvıramayacağımızı düşünüyor, kıvırdığını düşünen oyuncu büyüklerimiz ve akranlarımıza da tercihlerinden dolayı saygı duyuyoruz. Sahnemizde her zaman çok güzel hareketler görmeyeceksiniz. Bazen çirkin hareketleri de izlemek zorunda kalacaksınız. Çünkü sergilenen tüm oyunların bir söylemi, bir cümlesi olacak. Çünkü izlediğiniz tüm oyunları sizlerden alıp sahnemize taşıyacağız. Sahne sizin aynanız olarak yola çıkıp sanat yaşamına devam edecek. O yüzdendir ki sahnede hıyar yiyen bir babadan ziyade, anne döven bir baba görebileceğiniz zamanlar olacak. O yüzdendir ki oyun konsoluyla kavga eden ufak bir çocuk yanında sahnemizde zaman zaman günde on dört saat çalışan çocuk işçi de göreceksiniz. Uzun sözün kısası, aynaya bakın. Gördüğünüz güzelliklerin yanında var olduğunu bildiğiniz çirkinliklerinizi de sahnemizde izleyeceksiniz.”

 

Modern Türkiye Tiyatrosunun genç bir yapıya sahip olduğu düşüncesini savunan Erdeniz, “Geleneksel yapıdan bu günkü yapıya gelene kadar ki süreçte başta Haldun Taner, Ferhan Şensoy ve Genco Erkal olmak üzere bir zamanlar işi gerçekten hakkıyla yapan Zeki – Metin ikilisine teşekkürü borç bilmekteyiz. Günün Tiyatro yapısına baktığımızda geniş kitlelere ulaşan, günün iletişim tekniklerini kullanan, popüler kültürün donelerini dikkate alıp bunun yanında toplumsal söylemi olan, Türkiye’de Tiyatro denildiğinde akla gelen birkaç isim ve birkaç ekip adı bulunmakta. Oysaki Türkiye gibi malzemesi bol, doğunun ve batının özelliklerini içinde barındıran, kendiliğinden hiciv ve tuluat yeteneğine sahip olan bireylerin yer aldığı ülkede, bilimsel yöntemlere dayalı çalışma yürütebilecek, sosyoloji, psikoloji, felsefe, siyaset ve anatomi bilim dallarıyla dirsek temasında bulunan birçok profesyonel ekibin var olması gerektiği kanısındayız. Perdemiz açık olduğu sürece Sahne Ayna Oyuncuları olarak bu nitelikleri taşımaya çalışacağız” dedi.

Hem madden hem manen zor ama güzel olanı seçtiklerini belirten Erdeniz son olarak şunları söyledi; “Nefes aldığımız sürece umut var ve çıktığımız bu yolda bizimle paralel düşünen kişilerin var olduğunu, bu kişilerin de bizimle birlikte olacağını düşünüyoruz. Biz, bizim gibi düşünen kişilerin en büyük zaaflarının üşengeçlik ve eylemsizlik olduğunun da bilincindeyiz. Yine de gözü bu sayfaya, gönlü dünyaya değen güzel dostum, seni, evet evet seni, şehrine geldiğimizde, kendini, kendinden bir şeyleri izlemen adına oyunumuza davet ediyoruz.”

 

Sahne Ayna oyuncularının Genel Sanat Yönetmeni ve Metin Yazarı Necdet Erdeniz ekibiyle birlikte, 2009 yılında Avrupa’nın en büyük sokak festivallerinden olan ve dünyanın dört bir yanından tiyatro ekiplerinin davetle katıldığı DetmoldHermann Festivaline katıldı. “Getyourown Picture” ve “Hermann festivaline” aynı anda katılım sağlayan ekip 2009 yılında dünyada bu iki festivale de katılan tek ekip oldu. Getyourown Picture aldı uluslararası kısa film festivaline 9 film birden bırakan ekip aynı zaman içinde kamerayı elinden bırakıp kostümlerini giyerek Almanya Sokaklarında renkli oyunculuklar sergiledi. Uzun zamandır tiyatro sahnesinde olan oyuncuları bünyesinde bulunduran Sahne Ayna Oyuncuları, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Tv Sinema Bölümü mezunu olan Necdet Erdeniz’in kaleminden düşmüş senaryoları kış döneminde İzmir’de, yaz döneminde ise çıkacağı turne ile Türkiye’nin dört bir yanında sergilemeyi planlıyor. Vaziyet-ül Theatre adlı iki perdelik komediyle 20 Mart 2012 Salı Günü Saat 20.00’da ilk kez perde açacak olan ekip, bu oyununu gelecek sezona da taşıyacak. Sahne Ayna Oyuncuları, gelecek sezon Vaziyet-ülTheatre adlı oyunun yanı sıra yine Necdet Erdeniz’in yazdığı Kokpitistan ve Arka Mahalle adlı oyunlarını seyircisine sunacak.

 

2014 sezonunda tiyatro oyunlarının yanında Necdet Erdeniz’in yazmış olduğu ve hala yapım şirketleriyle görüşmelerinin devam ettiği film senaryosunun çekimlerine başlayıp bitirmeyi planlayan ekip, İzmir’de sinema ve tiyatro anlamında daha canlı bir ortamın oluşabilmesi için gerekli ilginin olduğunu ancak yeteri yatırımın ve gayretin verilmediğini, sanatçıların da gayretiyle “bu işler İstanbul’da dönüyor”klişesinin kırılabileceğini düşünüyor. Gün Düş Yarın Dün adlı sinema filminin oyuncu kadrosunun daha şimdiden belirlenmiş olması, filmde oynayacak olan yaşlı - genç tüm oyuncuların çeşitli üniversitelerin oyunculuk bölümünden mezun olan İzmirli Tiyatro oyuncularının olması bile bizim için önemli bir adım, İzmir’de sanatçılar artık daha fazla hareket halinde olacaklar.

 

Bu çalışmalarının yanına 2012 sezonun başında özellikle Sahne Aya Oyuncuları oluşumundan haberi olan velilerden gelen yoğun taleple, küçük dostlarıyla “Yaratıcı Drama Çalışması” başlatan Sahne Ayna Oyuncuları, çalışma sonunda (haziran) kendileriyle birlikte olan 5 – 12 yaş arası küçük dostlarıyla sürpriz ve ilginç bir gösteri yapmaya hazırlanıyor. 20 Mart 2012 Salı Günü Narlıdere AKM’de oynanacak olan Vaziyet-ül Theatre adlı oyun ise tiyatrocu bir karı kocanın iş bulma çabaları ve geçim sıkıntılarını komik bir şekilde ele alıyor. Türkiye’de dizi sektörüne direnen oyuncuların içinde bulunduğu durumun esprili bir dille kaleme alındığı oyunda Tiyatro Oyuncusu Doğan karakteri eşinden gizlice evlerindeki eşyaları satmaya başlıyor. Durumu fark eden karısı Fatma her ne kadar karşı gelmeye çalışsa da Doğan evdeki tüm eşyaları çeşitli absürt mazeretlerle satıyor ve oyunun sonunda sadece boş bir sahneleri kalıyor. Boş sahneden “Sahnemiz Aynanızdır” şarkısını seyirciyle paylaşan ekip topluma ayna tutmaya çalışıyor. (EGE TELGRAF)