İZMİR - Sağlık ve eğitim alanlarında yaşadıkları onlarca soruna göğüs geren, toplum tarafından dışlanmalarına rağmen azimle hayata sarılmasını bilen down sendromlu ve zihinsel engelli İzmirli 8 genç, yüzme sporunda mucizelere imza attı. Ege Üniversitesi (EÜ) Gençlik ve Spor Kulübü Özel Sporcular Şubesi'ne bağlı çalışan engelli sporcular, gönüllü antrenörleri ve ailelerinin desteğiyle kendileri gibi engelli sporcuların yer aldığı 'özel sporcular' katagorisinde girdikleri yarışmalarda madalyaları silip süpürdü.
Her biri birer mucize olan yüzücüler, yüzme sporu sayesinde hayata sıkı sıkı sarıldı, kaybettikleri özgüvenlerini yeniden kazandı. Arkadaşlar edinen gençler, artık hayata gülümseyerek bakıyor. Ailelerinin gurur kaynağı mucize sporcuların hedefi olimpiyatlarda Türkiye'yi temsil etmek.
EÜ Spor Kulübü Özel Sporcular Yüzme Şubesi Sorumlu Antrenörü Seda Savaş, "Geleceğe uzanan kulaçlar ile engellerin karşısında dimdik duruyoruz, her şeyin üstesinden gelip asla engel tanımıyoruz" sloganıyla yola çıktıklarını ifade ederek, "Biz sporcularımızı hiç bir zaman engelli olarak görmedik. Belki de başarımızın büyük payını bu düşünceye borçluyuz. Sadece yüzme eğitimi vermiyoruz. Velilerimizle, sporcularımızla bir hayatı paylaşıyoruz.Yarışmalara daha fazla seyirci desteği bekliyoruz" dedi.
İŞTE MUCİZE HAYATLAR
Down Sendromlu Can '1' numara
Doğuştan down sendromlu 14 yaşındaki Can Ayan, 3 yaşında açık kalp ameliyatı geçirdi. Kaynaştırma sınıfında okuyan ancak farklı bakış açıları yüzünden Dr. Cahit Özyeğin İlköğretim Okulu'na bir türlü ısınamayan Can, ailesinin desteğiyle yüzmeye başladı. İki yıl özel yüzme dersi alan Can'ın ve ailesinin engellilere özel bir birim oluşturma yönündeki çabaları Ege Üniversitesi (EÜ) Gençlik ve Spor Kulübü bünyesinde Özel Sporcular Şubesi'nin kurulmasında etkili oldu. Ailesinin katkıları yüzünden kulüpte '1' nolu formayı giyen Can, 2010 İzmir il şampiyonasında 25-50 metre 'serbest' ve 'kelebek' stillerinde birinciliği göğüsledi. Aynı yıl Mersin'de gerçekleşen Türkiye şampiyonasında 50 metre serbest sitilde Türkiye birincisi oldu. Can, madalyalarını gururla saklıyor.
İsmail Cem, dünya birinciliği kazandı
İngilizce öğretmeni Serap ve maliyeden emekli Mustafa Aksu'nun oğlu, mental geriliği olan 19 yaşındaki İsmail Cem Aksu, ilköğretimi 'kaynaştırma' öğrencisi olarak bitirdi. İlköğretimde ciddi sıkıntılar yaşayan Cem'e mezuniyetinin ardından kaynaştırma eğitiminin verildiği bir lise bulunamadı. Uzun süre kendini boşlukta hisseden genç, 8 yıl önce havuzun içerisinde küçük adımlar atarak yüzmeye başladı. Yüzmede büyük başarı yakalayan Cem, 2006'da Karadeniz ve Türkiye genelinde önemli dereceler elde etti. Çin'in Şanghay kentinde 2007 yılında düzenlenen 'Özel Olimpiyatları'na katılan Cem, 50 metre sırt üstü stilinde birinci olup altın madalya aldı. Cem, 50 metre serbest yüzme dalında ise ikinciliği elde etti.
Doktorları, Şevval'e hayran kaldı
Marka müdürü anne Müjgan ve çocuk polisi Cengiz Altan Tekin'in kızları 11 yaşındaki Şevval Tekin'in doğuştan olduğu düşünülen nörolojik bir rahatsızlığı var. Beyin hücreleri zarar gören Şevval, yaşıtları gibi 1 yaşında yürüdü, 1.5 yaşında konuşmaya başladı. Doktorlar, beyin hasarı oluşan kızın olumlu gelişimini 'mucize' olarak nitelendirdi. Bornova Ergenekon İlköğretim Okulu'na devam eden Şevval, üç yıl önce yüzmeye başladı. Üç yıldır profesyonel olarak yüzen kız, Denizli'de 50 metrede Türkiye ikincisi, 100 metrede ise Türkiye üçüncüsü olmayı başardı.
'Yunus' oldu, Ceren'i konuşturdu
18 yaşındaki Ceren Ercan'ın otizm hastası olduğunu ailesi, çocukları 1.5 yaşındayken fark etti. Konuşamayan Ceren'i annesi Semra Ercan tedavi etti. Evlenmeden önce gittiği Fransız Kültür Derneği'nde Fransızca'dan Türkçeye çevrilmiş 'Otizm' isimli bir kitap okuyan anne, uyguladığı yöntemi anlattı: "Kitapta Londra'da otizmli bir çocuk anlatılıyordu. Aile otizimli çocuklarını yunus balıklarının yüzdüğü bir havuzda eğitmeye çalışmış. Çocuklar Yunus balıklarının çıkarttığı sese tepki vermeye başlıyorlar. Yunuslarla normalde 10 yılda kazanılan bir başarıyı 9 ayda kazanmayı başarmışlar. Ben yunus balığı bulamayacağıma göre 'Kendin yunus balığı ol' dedim. Koltuktan evin ortasına atlayıp Ceren'in etrafında dönerek ona kelimeler öğretmeye çalıştım. Evde 100 defa atladıktan sonra ilk kelimesini söyledi ve 'çicek' dedi" Yaklaşık 4 yıldır yüzen Ceren'in Türkiye şampiyonasında 100 metrede üçüncülüğü bulunuyor.
Gökhan, Türkiye ikincisi oldu
Otizimli dünyaya gelen Gökhan Oduncular (16), 8 yaşına kadar konuşamadı. Doktorlar Gökhan'ın rahatsızlığının nedenini bulamadı. Aile, 7 yaşındayken çocuklarını Dr. Neşe Balcı'ya muayene ettirdi. Dr. Balcı, Gökhan'ın tırnak, saç teli ve tükürük örneklerini Amerika'ya gönderdi. Amerika'da gerçekleştirilen tahlillerin neticesinde Gökhan'ın vücudunda bakır birikmesi oluştuğu belirlendi. Dr. Balcı, ilaç tedavisiyle bakır birikmesi rahatsızlığını tedavi etti. Ve mucize eseri Gökhan, 8 yaşında konuşmaya başladı. Babaanne Seval Oduncular, "Torunum 4 yıldır yüzüyor. Yüzmede 2010'da 100 metrede Türkiye ikincisi oldu" diye konuştu.
'Yüzmek Güneş'in hayatının anlamı'
Down Sendromlu, Egekent İlköğretim Okulu 7. sınıf öğrencisi Güneş Akyol, 9 yaşından beri yüzüyor. Yüzmeyi çok seven Güneş, serbest stilde 2010'da Türkiye şampiyonu oldu. Yüzdüğü günden beri Güneş'in kendini daha iyi ifade ettiğini anlatan annesi Bedriye Akyol, "Yüzmeye başladıktan sonra İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını ezbere okudu ve ödül kazandı" diye konuştu.
Luissa Nur'un tüm hayatı havuz
8.5 yaşındaki Serabral Palsi (SP) hastası Luissa Nur Kaplanseren'e 37 günlükken tanı kondu. Yedi aylıktan itibaren fizik tedavi gören küçük kız, havuzda adeta hayat buluyor.
'Şimdi suya balıklama dalıyor'
Ümit- Şükran Çiğdem'in çocukları 8 yaşındaki Ege Berk, otistik bir çocuk. Bir yıldır profesyonel olarak yüzen Berk, eskiden denizin yanından geçerken korkarken, şimdi suya balıklama atlıyor. Yüzme sporu sayesinde özgüveni müthiş derecede artan Berk'in babası, "Eskiden banyoda saçını yıkarken bile büyük zorluk çıkartıyordu. Şimdi suyu çok seviyor" dedi. (Erkan Doğan-Yeni Asır)