HABERLER>YEREL YÖNETİMLER
19 Ocak 2010 Salı - 00:00

Kocaoğlu ile dobra dobra

Yazarımız Halit Tunç’’un sorularına yanıt veren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, her konuda merak edilenleri açıkladı. İşçi çıkarmayacağını, oda seçimlerine karışmayacağını söyleyip CHP kongrelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.’

Kocaoğlu ile dobra dobra

Yazarımız Halit Tunç’’un sorularına yanıt veren Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, her konuda merak edilenleri açıkladı. İşçi çıkarmayacağını, oda seçimlerine karışmayacağını söyleyip CHP kongrelerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.’
 
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, yazarımız Halit Tunç’’a çok özel açıklamalar yaptı. Ekonomik krizin etkilediği belediyede personel politikasından, AKP hükümetiyle olan ilişkilerine kadar her konuda Tunç’’un sorularını yanıtlayan Başkan Kocaoğlu, ’‘meslek odası seçimlerine girmeyeceğini, CHP kongre sürecindeki ’‘Baykalcı-Önder Savcı ayrımının da CHP’’ye zarar verdiğini’’ söyledi.
 
İşte Tunç’’un kaleminden Başkan Kocaoğlu röportajı:
 
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birçok röportaj yaptım. Radyoda, televizyonda, bu kentin geleceğini tartıştım. Her söyleşi sonrası şöyle bir izlenimle ayrılıyorum, ’“Aziz Başkanı bıraktığınız yerde bulamazsınız. O her zaman kendisini yenilemiştir ve sizi şaşırtmaya devam eder.’” Yine öyle oldu. Şaşırtmaya devam etti.
 
İşte sorular ve cevaplar;
 
Halit Tunç: Güncel bir soruyla başlamak istiyorum. Oda seçimleriyle ilgileniyor musunuz, CHP’’nin bu konuda bir tavrı var mı ?
 
Aziz Kocaoğlu: Ben İzmir’’de yaşayan herkesin Belediye Başkanıyım. Bakkalın, kasabın, manavın, tamirci kardeşimin, elektrikçinin, mobilyacının, bütün herkesin Belediye Başkanıyım. Oda başkanlarının çoğu arkadaşım, seçilenler, seçilecekler, aday olanlar. Tek görevim var onlara hizmet etmektir, sorunlarını çözmektir. Biliyorsunuz, partimizin Milletvekillerinden Sayın M. Ali Susam, esnaf odasından TBMM’’ye geçti. Sayın Susam’’ın arkadaşları, dostlukları, bağlantıları olabilir. Efendim kongre salonuna gitmiş, çiçek ya da mesaj göndermiş vs. bunları müdahale gibi algılamak yanlış olur. CHP’’nin böyle bir müdahale hedefi olamaz, il başkanımızın tavrı zaten ortada.
 
Halit Tunç: Siz delege seçimlerinde de ’“ben taraf değilim, olamam’” dediniz ama Bornova’’ya müdahale ettiğinizi biliyoruz.
 
Aziz Kocaoğlu: Sayın Tunç ikisi farklı şeyler. Bornova’’da mecbur bırakıldım. Birtakım iddialar, yaklaşımlar, siyasetten incitmeler nedeniyle oraya müdahalem oldu. Doğrudur. İstediğim sonucu da aldım.
 
Halit Tunç: ’“Genel Başkancı’” ya da ’“'Genel Sekreterci’” olarak bir gruplaşma var mı?
 

 
(Kocaoğlu gülüyor)
Aziz Kocaoğlu: İzmir Büyükşehir Belediye Başkanını böylesi bir senaryonun içine yerleştirmeye çalışanlar bilinçli olarak partimize zarar veriyorlar. Siyasette hiçbir zaman 'adamcı' olmadım, olmayacağım da. Her zaman ilkelerim doğrultusunda çalıştım. Çalışmaya da özen gösteriyorum. CHP'nin bir  numaralı ismi, her zaman için Genel Başkanımız Sayın Deniz Baykal'dır. Genel Sekreterimiz Sayın Önder Sav'ın da bu partiye çok büyük emekleri geçmiştir. Bu iki ismin arasında sanki bir çekişme varmış gibi bir hava yaratmaya çalışmak, parti tabanını böyle bir suni ayrımla ikiye bölme çabaları içinde olmak, doğrudan CHP'ye zarar verecektir. Gerçek CHP’’liler, özgüveni ve hiçbir gücü olmayan bazı kişilerin böyle bir izlenim yaratarak kendilerine çıkar sağlamaya yönelik girişimlerini hüsranla sonuçlandıracaktır. Genel Başkan ve Genel Sekreterin el ele katılacakları kurultay günü, bu oyunu oynayanların tüm hesapları bozulacaktır.
Şimdi birazdan Reşat’’la ( Reşat Yörük) görüşeceğim. Bu konuda gerekirse yazılı bir açıklamada yapacağım. Bunlar ayıp şeyler, örgütlenme, partileşme, tabanda etkin olma bu yolla yönetimle olmaz. Bunu yapanları da uyarıyorum.
 
Halit Tunç: 2010 yılı programını iki kelimeyle özetlersek ?
 
Aziz Kocaoğlu: Kemerleri sıkacağız. Çok çalışacağız. Yeni projelerden çok devam edenleri bitireceğiz.
 
Halit Tunç: İşçi çıkarma da bu kemer sıkma programında öngörülüyor mu ?
 
Aziz Kocaoğlu: Hayır İşçi çıkarmayacağız. Ancak fazla mesai de ödemeyeceğiz. Herkes fedakarlık yapacak. Daha çok çalışacak. Agresif bir gelişme olacağını sanmıyorum. 2009 yılı ekonomik krizinin belediyelere yansıması 2010’’da hissedilecek. Ona göre bir pozisyon alacağız.
 
Halit Tunç: Sanırım 5 yıl önce sormuştum. Siz ’“Ankara ile bir sorunum yok’” demiştiniz. Neler oldu. Hükümetle aranızda bir sıkıntı varmış gibi konuşmalar oluyor. Gazetelerde haberler çıkıyor.
 
Aziz Kocaoğlu: Sayın Başbakanla, hükümet üyeleriyle aramda bir sıkıntı yok, zaten olamaz da, Sayın Erdoğan’’a kentin sorunları söz konusu olduğunda ulaşabiliyorum. Telefonla da konuşabilirim. Mesele şu, Ankara’’da bazı bürokratlar bize çelme takmaya çalışıyor. Ankara bürokrasisinde bir kesim İzmir’’e barikat kurmaya çalışıyor. Hükümeti bunun dışında tutuyorum. Zaman zaman görüş ayrılıkları olsa da İzmir konusunda heyecanıma ortak olduklarına inanıyorum. Mesele kraldan çok kralcı bazı bürokratlardır. Bu doğal mı tabii ki değil’… Biz zamanla yarışıyoruz. Bazı bürokratlar ve çıkardıkları zorluklar çekilmez oluyor.
 
Halit Tunç: Seçildikten hemen sonra Çeşme’’de 5 yıllık yol haritasını belirleyen  bir toplantı yaptınız daha sonra da bunu kamuoyu ile paylaştınız. Stratejik hedeflerde bir değişiklik var mı?
 
Aziz Kocaoğlu: O yol haritasında belirlediğimiz konuları, zaten seçim bildirgemizde de açıklamıştık’… Tabi 5 yıllık yol haritamızı da belirledik derken, yaşam her gün değişiyor, gelişiyor. Yeni ihtiyaçlar, yeni aciliyetler, yeni mühim tercihler de ortaya çıkıyor. Değişken durumlarda oluyor. Bizim yol haritamız belli. Bu müddet içerisinde çok az proje devreye girer, çok az proje devreden çıkabilir ama biz 5 yıldır altıncı yıla girdik sürdürüyoruz. Planlı programlı kentin vizyonu doğrultusunda kenti nasıl kalkındırabiliriz.
 
Halit Tunç: İzmir’’in öncelikleri konusunda fikriniz değişmedi sanırım.
 
Aziz Kocaoğlu: Efendim şimdi şöyle bir şey var’… İzmir’’de öyle bir şey yapalım ki, İzmir uçsun. İzmir’’e kanat takalım. İzmir’’e öyle bir şey yapalım ki bilmem şöyle olsun. Birdenbire sabahleyin kalkalım İzmir gelişsin. İnsanlar gelsin, sokaklar turist dolsun. İşte, ticaret gelişsin, sanayi fabrikaları kurulsun’… Böyle bir şey yok. Bu bir hayal ürünü, bunların olabilmesi için yapılması gereken ödevler var. Yapılması gereken altyapı yatırımları var. Bu kentin hedefleri de, hayalleri de gerçekçi olmalı. Yere sağlam basmalıyız.
 
Bir balon projeyle mesela’… Öyle bir bina yapalım ki, insanlar binayı görmek için İzmir’’e gelsin. Bence hiçbir anlamı yok. Başkaları için çok büyük anlam ifade edebilir. Onların da fikirlerine saygı duyarım. Belki buna da ihtiyaç var.
Mesela adamlar, Dubai’’de devasal bir bina dikti. İzmir’’in böyle bir şeye ihtiyacı yok. Biz çöl de değiliz. Bizdeki tarihsel, kültürel, coğrafi zenginlik kenti çok daha özel yapıyor. Son beş yılda bu kentte 40 dolayında otel kuruldu. Havayoluyla gelen yolcu sayısı arttı. Fuarlarımız, turizm çalışmalarımız, altyapı projelerimiz, kongrelerimiz, sağlık alanındaki ciddi gelişmeler, diğerleri.. Yeteneklerimiz, potansiyelimiz çok daha yüksek.
 

 
Halit Tunç: Beyin ve sermaye göçü, ekonomide kan kaybı, zaman kaybı devam ediyor...
 
Aziz Kocaoğlu: Kentte beyin göçünü önlemek  için, 39 bin dönümlük Yüksek Teknoloji Enstitüsü’’nün olduğu arazide tekno-park projesini biliyorsunuz. On küsur senedir kuramıyoruz ve bunları kurmaya çalışmamız gerekiyor. Ayrıca bunun yolu, raylı sistemi, ulaşımı, haberleşmesi ve trafik akışının düzenlenmesi gerekiyor. Aynı zamanda yeni fuar alanın büyütülmesi, yapılması ve fuarın geliştirilmesi şart... Kongre merkezi yok bu kentte. İzmir gibi bir kentte 5000 kişilik 10000 kişilik kongre merkezleri yok. Kongre merkezleri olan otellerin sayısı yok denecek kadar az . Bunları yapacaksınız ki arsalar planlayacaksınız. İşte yeni İzmir, İnciraltı ve Çeşme’’deki turizme açılan bölgeleri ve bunları planlayacaksınız ve bunları insanlığa sunacaksınız. Bunları tüm dünyanın yatırım ajanslarına sunacaksınız ki yatırımcılar gelsin. Yatırımcıya güven ortamı oluşsun. Geçmişte başta Antalya olmak üzere, bazı turizm bölgelerine sağlanan teşviklerin bir benzeri sağlık turizmi için İzmir’’e sağlanmalı.
 
Halit Tunç: İzmir Kentsel dönüşüme soğuk mu? Böyle bir hedefi yok mu?
 
Aziz Kocaoğlu: Bu hafta içerisinde parlamentoya geleceğini tahmin ettiğimiz bir kentsel dönüşüm, yasa tasarısı var. Bu 5393 Sayılı Belediyeler Yasası’’nın 73. maddesini değiştiren bir yasa tasarısı. Bu tasarı kent dönüşümüyle ilgili uygulanabilirliği kat ve kat artıracak. Önemli olan bu işin uygulamalı olmasıdır. Ama bizim şimdi üzerinde en çok durduğumuz konu bu. Diğer konularda zaten projesini yapıyorsunuz. Kararını veriyorsunuz. Ne yapacaksın? Fuar yapacaksın. Fuar yapmak için ne lazım? Mesela araziyi alacaksın, projeleri yapacaksın. İhaleye çıkıyorsun geçiyor, bitiyor, gecikiyor’…
 
Öyle bir kent dönüşümü planlamalıyız ki’… Ben o konuda gerçekten çok kafa yordum, çok araştırdım. Konuyu bilen insanlarla uzmanlarla, duayenleri ile görüştüm, hatta konunun en büyük uzmanlarından bir tanesi, İlhan Tekeli Bey danışmanlığımızı yapıyor.
 
Bu konuda hem kent dönüşümü, hem kültür sanat konusunda danışmanlığımızı yapıyor. Bu konuyla ilgili tüm arkadaşlarla çalışıyoruz. Kent dönüşümü sadece yap binayı, yık binayı, aç yolu, yık yolu, yap spor salonunu, parkı değil. Burada kim yaşayacak? Buradaki insanın yaşam biçimi ne? Akrabalık ilişkileri, sosyal ilişkileri, gelir düzeyi, kültür düzeyi birçok faktör.. O kadar çok faktör giriyor ki işin içine. Bir taraftan psikoloji, bir taraftan sosyoloji, bir taraftan ekonomi, çevre ilişkileri’… Ve biz şöyle bir planlama yaptık. İzmir’’in hava fotoğrafını büyük bir zemine döşeyelim dedik. Onun üzerinde yaptığımız çalışmalardan sonra tabi bunun planlaması haritasına da devam ediyoruz. Kaba taslak bir fikir vermek anlamında şunu söylemeliyim. Konak Meydanı İzmir’’de pergelin sabit ucunun konduğu nokta. Buradan kentin planının büyüdüğü bir iç kabuklar. İşte efendim binalar iyidir, kötüdür, balkonları çıkmıştır, renkleri kötüdür’… Ne derseniz deyin ama planlanmış 8 katlı, 5katlı, 3katlı bir yapılanma vardır. Planlı kent dokusu var. Onun dışında göçle beraber 60’’lı yıllarda başlayan, bir ikinci kabuk var. Bunlar da çarpık yapılanma. Ama ondan sonra bunlar 40, 50 senedir burada yaşanan kente adapte olmuş. Kentte belli bir sosyal düzeye gelmiş bir orta kabuk var.
Bu yapılar çarpık, sağlıksız, zaman zaman sağlıklı olanları da var. Fakat sosyal donatıları hemen hemen hiç yok. Pazar yeri, alışveriş merkezi, çarşısı yok. Doğru dürüst tanımlanmış sporu yok, parkı yok, ağaçlık alanı yok. Koruluğu yok, yol yok. At arabasının geçeceği darlıkta sokaklarla yapılaşmış bir kent.
 
Bir de son 15, 20 yılda düşmüş dış kabuklar.. Bu yerine göre değişiyor. Şimdiki dış kabuktaki insanların kente adaptasyon sorunları var. Kırsaldan gelmiş büyük çoğunluğu, bahçeli evlerde oturmuş. Konutun kalitesi şu yahut bu önemli değil. Ama bahçe içerisinde yani toprakta yaşamış. Şimdi gelmiş ona yakın bir ortam oluşturmaya çalışıyor. Şimdi orayı büyütmek üzere dondurmak gerekiyor. Birinci karar bu. Yani gecekonduyu, ruhsatsız yapılaşmayı dondurmak gerekiyor. Bu ilçenin ve Büyükşehir Belediyesi’’nin hava fotoğraflarıyla sürekli izlenmesi lazım belediyelerle yaptığımız koordinasyon konusunda hemen hemen en önemli konularımızdan bir tanesi bu ve orada sosyal projeler geliştirmemiz gerekiyor.
 
Kente adaptasyon, çocukların eğitimi, hanımların eğitimi, kente alışması, kentte yaşaması, kentin ekonomisine ve sosyal yaşantısına katılması gibi birçok projeyle yerel beldelerle, büyükşehir belediye başkanlarının çalışması gerekiyor. Ama orada kent dönüşümünün bir dinlenmeye konulması gerekiyor. Bütün dönüşümlerin yani orta kabuk ve dış kabuğun planlaması gerekiyor. Dış kabuğa hiç dokunmayacaksınız ilk etapta. Bu sorunun belediyenin parasıyla, şahsın parasıyla düzeltmemiz mümkün değil. Mutlaka bir yoğunluk artışı lazım. Zeminde sosyal donatı alanlarını ayırmamız lazım. Yolu, bulvarı, parkı v.s’… Bir de bu kente nereden bakarsanız bakın her tarafı görünen bir kent. Bir çanak kent. Anfi tiyatro gibi bir kent. Çiğli’’den başlıyor bu anfi tiyatro herkes körfeze bakıyor. Yamanları, Bornovası Belkahvesi, Altındağı, Ballıkuyusu, Balçovası, Narlıderesi’’ne kadar kentin etrafında böyle bir çanak yapıda yaşıyoruz. Buralarda binaları yani şimdiki gecekonduları yıkıp oralara apartmanlar yaptığımız araçlarına boş alanlar bıraktığımız v.s’… Kentin görüntüsünü değiştiremezsiniz.
 
Bu sefer binalar üstümüze gelmeye başlar. O zaman bu binalar yüksek olacak. Ama bunları kırmamız lazım. Nasıl kırarız? Arada yeşil alanları oluşturmamız gerekiyor. Yani kent ormanları oluşturmamız gerekiyor. Konut ormanı, zaten İzmir’’in etrafı orman, İzmir orman zengini, kent ağaç fakiri. Böyle bir yer. İşte bunları birleştirmemiz gerekiyor.
Bunun için uygun yerler nereler... 902’’ye yakın dere var bizde. Körfeze akan irili ufaklı. Bu derelerin etrafını dere kenarını yeşil alan, dere koruma alanı diye oluşturmamız gerekiyor. Bu derelerden mutlaka su aktığı için buralarda ağaçların yaşaması, büyümesi, beslenmesi daha elverişlidir. Bunlarda Homeros vadisi gibi, ileride gezinti yerleri, sulak projeler v.s ne kadar uygunsa yapılabilir. Doğal parkalar, su oyunları v.s yapılabilir. Daha ucuz maliyetle yeşillendirilebilir.
 
Şu anda üzerinde somut olarak çalıştığımız Gaziemir Belediyesi’’nin çalıştığı Aktepe ile Emrez’’de 1500 dönüm bir alan var. Bu 1500 dönümlük alanda şu kadar konut var. Burası yıllardır artık kente adapte olmuş. Buralardan aldığımız insanları 9.kata bile koyduğumuz da yaşayacak konumda, sosyal, kültürel alışkanlıklara alışmış durumda yani problem yaşamadan adapte olacak durumdalar. Oralarda 10-15 bin konut yapmamız gerekiyor. Şimdi bu 10 bin konutu aynı anda yapamazsınız, paranız olsa bile burada arz talep dengesini bozacağından yatırım olmaz. Burada konutları 300’’er konut olarak parsellere parçalamamız gerekiyor. Arz talebe göre 300 konut yapacaksınız. Örnek olacak. İzmir’’in fotoğrafı belli. İzmir’’in kent dönüşümünün 40-50 sene sonra geleceği nokta belli. Uygulamalar belli, ama ekonominin sindireceği kadar.
 
Halit Tunç: 2010 yılında başka zamlar var mı?
 
Aziz Kocaoğlu: Efendim hiçbir başbakan, bakan, hiçbir belediye başkanı isteyerek zam yapmaz. Ama biz açıkladık. Suya ve ulaşıma en az zam yapan belediyeyiz. Şu anda bizde su 1 lira 65 kuruş. İstanbul’’da, birinci kademe su, yani 10 ton, 2 lira 46 kuruş, arada çok büyük fark var. % 50 ye varan fark. Ankara’’da tarifeyi kaldırdı. Ankara ’‘da 2 lira 92 kuruş. Bütün tarifeler, en ucuz su, şu anda % 50 az olarak bizde. Biz bunu taşıyamayız. Ulaşıma geldiğimizde hep bizde zarar ediyor. Kadir bey İstanbul’’da metrobüsleri birden 1.50 kuruştan 2’’ ye çıkardı. Biz bir ayarlama yaptık ama vatandaşımız algılayamadı. Bizim şoför biletine yaptığımız zammı da kaldırdık.
 
Geçen meclis toplantısında ESHOT Genel Müdürümüz çok güzel bir sunum yaptı nerden nereye geldiğimize dair. Teknolojide nereye geldik, ulaşımda nereye geldik, ne yenilikler yaptık, dinlemenizi isterdim. Çok büyük sıçramalar, gelişmeler yaptık. Şöyle bir ayarlama yaptık bir dava açıldı. Bu dava dün Bölge İdare Mahkemesi’’nde yürütmenin  kaldırılmasında bizim lehimize karar verildi. Dün bu mahkeme ulaşım zammına karşı açılan davaya yürütmeyi durdurma vermişti. İdare Mahkemesi, Bölge Mahkemesi bunu kaldırdı. Bizi haklı buldu, çünkü ciddi bir zarar ediyoruz biz ulaşımda.
 
Halit Tunç: Peki başkanım bazı otobüsleri, servisten kaldıracağınız söylendi, şehir içi trafiği hafifletmek adına. Peki bu düzenleme bizim durakta fazla beklememize sebep olabilir mi?
 
Aziz Kocaoğlu: Şimdi efendim tam tersi. Amaç,  aktarmalı sistemi yaygınlaştırmak için bir çıtayı yükseltme projesiydi. Bu projenin özü şu, İzmir’’in her yerinden araçlar merkeze geliyor. Dolayısıyla belediye otobüsleri konvoy oluşturup trafiği yoruyor.Vatandaş da rahatsız, trafiği belediye otobüsleri tıkıyor..
 
Zaten doksan dakika tek bilet yapmanın nedeni budur. Şehri beslemektir. Bu aktarmalı sistemi. Biz dedik ki, Halkapınar’’da kuzey ve doğuyu toplayalım. Bahribaba Parkı’’nda da güney ve batıyı toplayalım.Halkapınar’’la Bahribaba parkı arasında sürekli link yapalım. Nasıl olsa herkes doksan dakika arasında bilet ödemiyor. Diyelim ki Çiğli’’den getirdik Halkapınar’’a burada indi, hemen bindi. Aslancak’’a veya Bahribaba’’ya kadar gitti böylece buradaki otobüs sayısını azaltarak birçok yerdeki tıkanıklığı azaltacağız.
Körüklü otobüslerin içerisinde 3-5 kişi veya 10 kişi’… Bunlar yolcu taşımadığından değil, bir çok yerde yolcu taşıyorlar indikleri için boşlar. Diğer taraftan yine alacaklar ama bu aralarda otobüsler boş, trafik tıkalı, yakıt yanıyor, insanlar bekliyor v.s.. Bir indi bindi için. İşte bunu uygulayalım dedik sonra bunda geri adım attık.
 
Aliağa -Menderes’’e bakalım. Şimdi Aliağa -Menderes’’te çalışmalar yapılıyor. Bunu kısmen uygulayacağız. Şimdi biz Şubat tatiline kadar birçok hem zemin kapatıyoruz, kapatmaya başlıyoruz. Trafiği sağa sola vereceğiz. Burada bir problem yok. Bakın İstanbul’’da ilk bilet 1.50 lira, ikinci 75 kuruş, üçüncü 75 kuruş diye gidiyor. Ama İzmir’’de ilk biniş 1.50 lira ta ki doksan dakikaya kadar. Markete gidiyorsunuz 1.50 liraya alışverişinizi yapıyorsunuz 89 dakikada biniyorsunuz bedavaya dönüyorsunuz. Ve biz öyle bir karar verdik ki tarihi karar bu. Hani Türkiye’’de  konuşulur ya işte vergi oranları yüksek, vergi oranları düşse işte vergi artar sözü vardır ya’…Biz bunu ulaşımda 90 dakika için uyguladık.
 
Halit Tunç: Arttı mı ?
Aziz Kocaoğlu: Evet ciro arttı ve belediye de kazandı. Vatandaş da kazandı. Birden bire günlük yolcu sayımız %20-25 civarında arttı.
 
Halit Tunç: Son sorum çevreyle ilgili, çöplerin dökülüp, değerlendirileceği yerle ilgili.
 
Aziz Kocaoğlu: Çöpleri toplamak belediye başkanlarının işi, çöpleri toplamak yok etmek bizim işimiz. Harmandalı doldu, biz Harmandalı’’nın kenarına, o zaman belediyeler ayrıydı,  imar verildi, buranın fiziki durumuna bakılınca Harmandalı’’nın kaldırılması gerekiyor.
Buralarda 4-5 senedir çalışıyoruz. Bu çalışmalar (hadi gel gidelim de bir yer bulalım çalışması değil) Yani 5 senedir çalışıyoruz. Planlamayla çevre sağlıyla İZSU’’yla beraber çalışılıyor, arazinin kili vesaire falan yani bu böyle hadi gidelim şurada şu arsaya dökelim değil. 1800 dönümlük bir orman arazisiyle ilgili bir çalışma yapıyoruz. Bu bittiği zaman, biz çöpün depolanmasını orda yapacağız. Bu iki belediye başkanımızın yani hem Buca hem Bornova hem Belediye Başkanımızın konuştukları farklı. Burası 220 dönüm yer. Burada çöp depolama da olmaz, ayrıştırma da olmaz. Bu 220 dönümlük yerde hedeflediğimiz nokta teknolojinin getireceği’… Çünkü yer bulmamız bizim çok zor ve giderek de dünyada çöp konusunda sistemler değişiyor. Burada çöpü tamamen bertaraf etmemiz gerekiyor. Son teknoloji ile yapılacak bir tesisin pilot uygulamalarını ve geliştirilmesini, burada kentin merkezinde yapmak üzere merkezinde ormanın içerisinde ve kimseyi rahatsız etmeyecek bir yerde belirlenmiş bir alandır. Bende çöp istemem. Ama çöp de bizim çöpümüz.
 
Halit Tunç: Konu çevreyken bir sorun daha olacak. Bir takım altın madenleri, İzmir’’in içme suyunun olduğu veya kaynakların geldiği noktalarda çalışmalar yapıyorlar, şantiyeler kuruyorlar. Sizin bu konudaki duruşunuzu bilmeme rağmen o çalışmalar ne durumda?
 
Aziz Kocaoğlu: Bakın ben altına karşı değilim.Yeraltı kaynaklarının yerüstüne çıkartılması insansımızın gelişmesi için kullanılması kadar doğal bir şey yok. Petrol çıkıyor maden çıkıyor insanlar zenginleşiyor. Mermer çıkarıp satıyoruz ve zenginleşiyoruz, gelir sağlıyoruz. Altın da niye olmasın. Burada ben diğer altın aranan yerler konusunda en ufak beyanat ve görüş vermedim. Altına karşı değilim İzmir gibi bir kentin suyunun riske girmesine karşıyım. Belediye başkanı olarak bu konuda çok katı bir durum söz konusu. Ancak derleyerek başa çıkacağımıza inanıyoruz. Ama konunun yani Efem çukurunun adı güzel de orası çukur değil. İzmir’’in içme suyu oradan sağlanıyor. O bölge, torunlarımızın sağlıklı su içmesi için gözümüz gibi korumamız gereken bir alan.

 
 
Kılıçdaroğlu’ndan adaya saldırı sonrası ilk açıklama
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Karşıyaka’’da restoran sıkıntısı
Bostanlı’’da hızla artan restoran ve kafetaryaların gece geç saatlere ...
Küçük Menderes’’te 4. hamle Torbalı’’ya
Küçük Menderes Havzası’’nın kirlilikten kurtarılması için bir önemli adım ...
Pomak buluşması
Bulgaristan’’ın madenleriyle ünlü ve Pomakların yoğun şekilde yaşadığı ...
 
Zabıtadan haftasonu mesaisi
Karşıyaka Belediyesi Zabıta Müdürlüğü başta seyyarlar ve işgaliye ...
Başkan Durak muhtarlarla buluştu
Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, muhtarlarla bir araya gelerek ...
Halk üniversitesi
Ekonomik kriz nedeniyle işsizler ordusuna her geçen gün yenileri ...
 
Bayraklı Kent Konseyi, "söz bizde" dedi
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ'ın ’“Söz sizde’” diyerek ...
Kıyı Ege'nin belediyeleri Baykal'a dert anlattı
76 belediyenin üye olduğu, Kıyı Ege Belediyeler Birliği yönetim kurulu, ...
Aliağa’’da aerobik zamanı
İlçe belediyesi tarafından düzelenen aerobik salonu hizmete açıldı. Salon ...
 
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Yakıştı mı?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Yaşamak...
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
19’undaki genç, dedesi yaşındaki adama nasıl yumruk atar?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (5) Aşılar acıtmaz ki!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Namağlup Göztepe!!!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Asi bir yönetmeni kaybettik
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Daha ne olsun?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İyi oyuncu, kötü politikacı!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Çiğli Güneş Ülkesi
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
'Eskidendi çok eskiden...'
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva