Gökhan KOÇ/EGEDESONSÖZ - CHP’de genel seçimler sonrasından alınan yüzde 25 oy oranı üzerine kimilerine göre başarı sayılırken, kimilerine göre başarısızlık olarak nitelendirildi.
Parti içi çeşitli oluşumlar yaşanırken, bu oluşumlardan Eski Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu’nun oğlu İstanbul İl Esli Başkan Yardımcısı Ali Mutlu Köylüoğlu’nun organize ettiği sürpriz bir toplantı düzenlendi.
Tepekule Kongre Merkezi’nde yapılan toplantıya Eski Milletvekili Hülya Güven, Konak Belediyesi Eski Başkanı Ahmet Sarışın, Konak Belediyesi Grup Başkanvekili Ahmet Karadağ, İl Eski Yöneticisi Ali Rıza Koçer, Konak Meclis Üyeleri Vedat Uğur, Cem Aksan, Çetin Altun, Burhan Yılmaz, Rıdvan Tekin, Selami Ergül, Hale Elden, İl Kadın Kolları Eski Başkanı Özgün Utku, İl Eski Başkanı Mahmut Esat Aslan, İl Eski Yöneticisi Abdullah Aydemir gibi isimler katılım sağladı. Yaklaşık 70 kişiye yakın isim katıldı.
Toplantı öncesi katılımcılara bildiri dağıtılırken, ‘Bir şey yapmalı’ adı altında toplantı gerçekleştirildi.
Bildiri de ise parti içi sorunlara yer verilirken, yönetim anlamında ilginç ve sert ifadeler yer aldı.
İşte bildiride yer alan ifadeler:
Ülkemiz için vatandaşlarımız için Cumhuriyet Halk Partisi olarak ne istiyorsak, partimiz içinde de bunları hayata geçirmeliyiz.
Partimiz Cumhuriyet Halk Partisi’nin ciddi eksiklikler, yetersizlikler ve uygunsuzlukları da içinde barındırdığı düşüncesindeyiz.
Türkiye için neler yapmak istediğimizi ifade etmekteyiz.
Türkiye için ve vatandaşlarımız için neler istiyorsak, öncelikle bunu CHP içinde de hem örnek olacak hem de bizi sağlıklı ve doğru süreçlere sonuçlara götürecek şekilde hayata geçirmeliyiz.
Parti içindeki ve belediyelerdeki başkanlık rejiminin hakimiyetini ortadan kaldırmak için çaba içinde olmalıyız.
Ülke için demokrasi mücadelesi verenlerin kendi partisi içinde anti demokratik uygulamalar ile mücadele etmemesi kabul edilebilir bir durum değildir.
Cumhuriyet Halk Partisi toparlanmadan Türkiye’nin toparlanamayacağını, Cumhuriyet Halk Partisi ayağa kalkmadan Türkiye’nin ayağa kalkmayacağını Cumhuriyet Halk Partisi kurtulmadan Türkiye’nin kurtulmayacağını düşünmekteyiz.
Bunların da ancak ve ancak hem yönetim kadroları, hem parti içi hukuk düzeni anlamında ciddi revizyonlar ve reformlar ile gerçekleşebileceği düşüncesindeyiz.
Bu yöndeki çabaların bir mahalle bir ilçe hatta bir il bazında yeterli olmayacağı, hatta beyhude çabalar olarak kalacağı ancak ve ancak tüm Türkiye’ye hitap eden bir hareket ile sağlıklı bir sonuç alınabileceği düşüncesindeyiz. Partimizi ve parti içinde görev alan seçilmiş oldukları kamu görevlerini bireysel çıkarlar uğruna kullanmaya çalışanlara, hatta halk düşmanlığı olarak nitelendirilebilecek çabalar içine girenlere, bu çabalarına organize boyut kazandıranlara, partimizi kendi çıkarları uğruna kurgulama çabalarına karşı çok dikkatli olmalıyız. Partimizin kötü niyetli kullanılmasına ve geleceğimizin karartılmasına izin vermemeliyiz.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde yönetim sorun u olduğuna dair inancımız tamdır. “Bir şey yapmalı” şeklinde tanımlamaya çalıştığımız çabalarımız tüm halkımıza ve partililerimize hitap etmekle beraber her hangi bir kişi ile bağlantılı veya herhangi bir adayı destekler nitelikte değildir.
Sonuç olarak “Bir şey yapmalı” diyoruz ve yurt sathında bir hareket başlatmamız gerektiğini düşünüyoruz.