Yeşim YAVUZER/EGEDESONSÖZ - Türkiye’de ve dünyada insan hakları açısından yaşanan farklı sorunlara yönelik bir farkındalık ve duyarlılık oluşturmak amacıyla, Türkiye İnsan Hakları Vakfı tarafından bu yıl 6. kez düzenlenen ‘İnsan Hakları Belgesel Film Günleri’ 10 Aralık’ta başlayacak. ‘Yaşam Hakkı’ ve ‘Barış’ temasıyla yapılacak olan film günleri, Fransız Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Belgesel filmler, 13 Aralık’a kadar ücretsiz olarak izleyiciyle buluşacak. Türkiye İnsan Hakları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Coşkun Üsterci, Egedesonsöz’e yaptığı açıklamalarda İnsan Hakları Vakfı’nın çalışmalarından bahsederek, Belgesel Film Günleri hakkında detaylı bilgi verdi.
İNSAN HAKLARINA DUYARLILIĞIN GELİŞMESİNİ AMAÇLIYORUZ
Kurulduğundan beri işkence ve kötü muamele görmüş 16 binden fazla insana tedavi ve rehabilitasyon hizmeti verdiklerini ifade eden Üsterci, “İşkence ve kötü muamele gören kişilere tedavi ve rehabilitasyon hizmeti vermek ve işkencesiz bir Türkiye, işkencesiz bir dünya idealine ulaşabilmek için organize olup çalışmalar yürüterek mücadele eden bir organizayonuz” dedi. Vakfın, her yıl yaşanan insan hakları ihlallerini rapor halinde yayınladığını belirten Üsterci, insan haklarına yönelik toplumda bir duyarlılığın oluşması, hak arama bilincinin gelişmesi konusunda yaptıkları çalışmaları aktardı: “Vakıf olarak, işkencenin tespitini ve raporlanmasını yaparak bilimsel bir çalışma yürütüyoruz. Sempozyumlar, konferanslar, paneller, belgesel film günleri gibi birçok etkinlik düzenliyoruz. Bu çalışmalarımızla, toplumda bütün hak kategorilerinde duyarlılığın ve bilincin gelişmesini amaçlıyoruz. Biz, toplumda olmakta olanı algılamaya çalışıyoruz ve bunu saptayarak topluma anlatmaya çalışıyoruz. Belgeselci de öyle yapıyor. Onlar estetik kaygıyla yapıyor; bizse daha bilimsel verilerle başka kaygılarla yapıyoruz. Bunlar, toplumda farkındalık oluşması için yapılıyor. Bu kesişmeden yola çıkarak insan haklarına yönelik duyarlılığın artması için bu Belgesel Film Günleri’ni düzenlemeye karar verdik.” Üsterci, Film Günleri’ni Ege Üniversitesi İletişim Çalışmaları Topluluğu ile birlikte gerçekleştirdiklerini de ekledi.
YAŞAM HAKKININ DEVAM EDEBİLMESİ BARIŞA BAĞLI
Her sene o yıl içinde gerçekleşen insan hakları ihlallerinden öne çıkan bir konuyu o senenin teması olarak seçtiklerini belirterek, Türkiye’de ve dünyada 2015 yılında yaşanan insan hakları ihlalleri bakımından ‘yaşam hakkı ihlali’nin öne çıkdığı bir yıl olduğunu ifade eden Üsterci, “Bölgemize, dünyaya ve ülkemize baktığımızda savaş ve çatışmanın, kör şiddetin, terör eylemlerinin ön plana çıktığı ve hepimizin yaşamını tahdit ettiğini gördüğümüz için temamızı ‘Yaşam Hakkı’ ve ‘Barış’ olarak seçtik” dedi. Üsterci şu şekilde konuştu: “İçinde bulunduğumuz bölge -Ortadoğu- ve ülkemiz ciddi çatışmaların, savaş koşullarının içinde. Dolayısıyla 2015 yılı, insan hakları ihlallerinin en başında yaşam hakkı ihlalinin gerçekleştiğinin bize gösteriyor. Yaşamın olmadığı yerde diğer haklardan söz etmek mümkün değil. Yaşayamayan bir insan, haklarını kullanamaz. Sağlıklı bir çevreden bahsetmek, kadın haklarından, çocuk haklarından bahsetmek mümkün değil. İnsan hakları camiası da yaşam hakkına hem en temel insan hakkı anlamı yükler hem de bir kutsallık atfeder. Yaşam hakkının devam edebiliyor olması da barışa bağlı. Barış olmazsa da yaşam olmaz.”
FARKLI HAK KATEGORİLERİNİ İŞLEYEN ULUSAL VE ULUSLARARASI BELGESELLER
Ulusal ve uluslararası olmak üzere, farklı hak kategorilerinin işlendiği belgesellerin izleyiciyle buluşacağına dikkat çeken Üsterci, “Bu yıl insan olarak varoluşumuzun anlamını, bir dilin nasıl öldüğünü, Kürt halkının maruz kaldığı katliamları, savaşın insan yaşamında yol açtığı tahribatları, Kobane'de kadınların yeni yaşam kurma mücadelesini, Ermeni soykırımını, sığınmacı ve mültecilerin dramını, Gezi Direnişi sırasında yaşanılan hak ihlallerini, Şili'de Allende'den kalan izleri, Filistin sorununu, mega kentlerin yol açtığı sosyal sorunları, zeytin ağaçlarını ve doğayı koruma mücadelesini anlatan ülke içinden ve dışından seçme belgesel filmleri izleyeceğiz” dedi. Amaçlarının ise, izleyicide duyarlılığın ve hak arama bilincinin oluşması ile sorunlar üzerinde kafa yormalarını istemeleri olduğunun altını çizdi.
İNSAN HAKLARI HAFTASI’NI DOLU DOLU GEÇİRMİŞ OLACAĞIZ
Yönetmen Kazım Kızıl ve Nazım Alpman’ın gösterimler sonrasında söyleşi yapacaklarını da eleyen Üsterci, “İnsan hakları haftasını dolu dolu sanat değeri yüksek 19 filmle değerlendirmiş olacağız. İzleyicinin ilgisi ve desteği sonraki yıllarda da devam etmemize motive sağlıyor. Bu organizasyona uluslararası nitelik kazandırmak ve yurtdışındaki farklı hak kategorilerini inceleyen çok değerli çalışmalara ulaşmak istiyoruz. Zaman içinde ödüllü ve yarışmalı bir festival haline gelebilmesi içinse elimizden geleni yapacağız. İzmir koşullarını ve Türkiye’deki istikrarsızlığı düşünürsek, 6 yıldır bunu sürdürüyor olmanın övünç ve kıvancını yaşıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.