İklim zirvesinden iktidara yaylım ateşi!

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Karşıyaka Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen 'Yerel Yönetimlerde Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı Belediyeler Buluşması' Karşıyaka Zübeyde Hanım Nikah Sarayı'nda gerçekleştirildi.

Düzenlenen toplantıya ev sahibi Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay'ın yanı sıra, CHP Genel Başkan Yardımcıları Ali Öztunç ve Ahmet Akın, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, CHP İzmir Milletvekilleri, İzmir ilçe belediye başkanları ve Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç katıldı.

TUGAY: İKLİM KRİZİ SİYASET ÜSTÜ BİR DURUM
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay yapılan toplantıda kesinlikle bir siyasi rant olmadığına vurgu yaparken şu ifadeleri kullandı:

"İklim krizinin hepimizin hayatını ne kadar etkilediğini bilen insanlar olarak buradayız... Bu krizi görmemek, etkilerini hissetmemek mümkün değil. Pek çok belirtiyle hepimiz hissediyoruz. Bizler belediye başkanları ile bulaşmak ve bu konuyu konuşmak istedik. Bunu önemli bir siyasi sorumluluk olarak görüyoruz. Bugünlerde iklim şurası adı altında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Konya'da düzenlediği bir toplantı da oldu. Bugün son günü diye biliyorum. Bütün dünyada belediyeler, yerel yöntemler iklim krizi ile mücadelede ve uyum çalışmalarında en önemli ayak olarak görülen kurumlar. Globalde düşündüğünüzü yerelde uygulamadığınız eylem asla uygulanamıyor. Konya'daki iklim şurasına hiçbir belediye başkanı dahil edilmedi. Sadece CHP'li belediyeler değil, diğer partilerin belediyeleri de dahil edilmedi. Yapılan çalışmalar baktığımızda merkeziyetçi bir düşünce ile bir şeyler yapılmaya çalışıldığını gördüm. Yerelde yaşanan sorunları dinleyip çözüme dahil etmediğiniz bir sürecin asla başarılı olması mümkün değil. Merkezi anlayışın sorunlara yol açtığı bir gerçek. İklim konusu siyaset üstü bir konu. İnsanlığın geleceği ile ilgili bir sorun olduğu için hangi siyasi görüşte olursa olsun herkesin çok duyarlı olması lazım. Tüm bunlar olurken bizler siyasi rant peşinde olamayız. Bu toplantının amacı da kesinlikle siyasi bir rant değildir. Dileğim budur ki önümüzdeki aylarda benzer toplantıları diğer illerde de gerçekleştirelim. İklim krizi sadece kentleri vurmuyor ancak insan oğlunun en yoğun yaşadığı yerler kentler olduğu için bu krizi en ağır buralar yaşıyor. Bu nedenle belediyeler önemli. Belediyelere daha fazla kaynak ve imkan verilmesi gerekiyor. İklim değişikliğinden en çok etkilenecek kırılgan bölgelerden biri olan Türkiye'nin, kuraklık ve aşırı hava olayları gibi iklimsel risklere maruz kalacağının bilincinde olarak; Şehirler, iklim öngörülerini oluşturmalı ve kırılganlıklarını belirleyerek tedbirlerini şimdiden almalılar. Belediyeler; ulaşım, binalar ve atık sektörlerinden kaynaklanan salımların azaltılmasında da kilit idare konumundalar. Bizler belediyeler olarak çok şeyler yaptık bazen de krizden kaynaklı sorunlar yaşadık. Belediyeler olarak bizler sürüdürülebilir iklim eylem planları yapıyoruz. Bugün bu konu bizler için çok verimli olacak."

ÖZUSLU: PANDEMİ BİZE TÜM DÜNYAYI EŞİT ETKİLEDİĞİNİ GÖSTERDİ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mustafa Özuslu iklim krizinin önemine dikkat çekerek, "Karşıyaka Belediyemizin attığı bu adımı çok kıymetli buluyorum. Başta ülkemizde sonra dünyaya önemli katkılar sağlamasını diliyorum. İnsanoğlu gidecek başka bir yer olmasına rağmen kendi yuvasını kendi elli ile büyük bir ekolojik yıkıma sürüklerdi. Dünyamız yaşanabilir yer olmaktan hızla uzaklaşıyor. iklim krizine bağlı gelişmeler milyarlarca insanın hayatını doğrudan etkiliyor. Son 2 yıldır yaşamaktan olduğumuz pandemi, küresel felaketlerinin ülke ayırt etmeksizin tüm dünyayı nasıl etkilediğini gösterdi. İklim krizinin beraberinde getirdiği sorunların büyük krizlere dönüşmemside yine biz insanoğlunu ellerindedir. İBB olarak Tunç Soyer'in önderliğinde mevcut ekolojik yıkımın önüne geçilmesi için beklenecek 1 dakikamızın bile olmadığının bilinci ile hareket ediyoruz. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek, genel başkanımızın söylediği gibi bizim anayasal sorumluluğumuz olmalıdır. Sağlıklı bir dünyaya doğma hakkı henüz doğmamış nesillerin de hakkıdır. Gençlerimiz bu konuda bilinçlendirmenin yanında onları da bu konuya dahil etmeyi çok anlamlı buluyoruz. İklim krizi ile mücadele bilim insanlarının tanımlarıyla belirlenmiş ölçülerle mücadele edilebiliyor. Bunların başında sera gazının düşürülmesi geliyor.

ZAMANIMIZ AZALDI
2020 yılında uluslararası standartlarında 2 rapor hazırladık.Bunlar yeşil şehir eylem planı ile sürdürülebilir iklim planıdır. Bunlar yol haritalarımız çizmektedir. Her iki çalışmayı da 3 hedef etrafında kurguladık. Bunlar; kent ile kır arasındaki bağlantıyı güçlendirmek, dirençli bir kent inşa etmek ve biyolojik döngüsünü koruyan bir kent kurmak. İzmir'de sera gazı salınımlarından en büyük payı sanayiye ait. Tarım kaynaklı salınımlar toplam salınımların sadece yüzde 9'unu oluşturmaktadır. İBB olarak yok oluşu değil, birlikte var olmayı savunuyoruz. Hiç kuşku yokki iklim krizi dünyamızda mevcut adaletsizlikleri daha çok derinsizleştiriyor. Asıl üzerinde durulması gereken ertelemeden hemen şimdi en hızlı şekilde pozisyon almamız gerektiğini belirlemektir. Zamanımız azaldı…Bizler gereken her alanda sorumluluk olmayı hedefliyoruz. Doğanın şehre nüfuz edilmesi ve İzmir'deki kırsal alanla metropol alandaki bağları güçlendir hedefi ile yolumuza devam ediyoruz. Afetlere dayanıklı olmanın tek yolu  doğası ile uyumlu olmaktır. Doğa ile barışabiliriz. Çünkü gidebileceğimiz başka bir yerimiz yok. İklimde biziz ve onu değiştirebilecek olanlar da bizleriz" diye konuştu.

BAKAN: HARİTADA GÖRDÜĞÜMÜZ GÖLLERİMİZ ARTIK YOK
CHP İzmir Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Murat Bakan, Orman Genel Müdürlüğü'nün bütçesine dikkat çekerken şunları söyledi:

"Pek çoğumuz eleştirmeyi severiz ancak toplumsal sorunlarda eleştirmek yetmez, bir adım atmak lazım. Bunu gerçekleştirdiği için Karşıyaka Belediyemize teşekkür ederiz. Dünya yaşanmaz bir yer haline geliyor. Gezegenimiz yaşanmaz bir hale geliyor. Ukrayna'da bir savaş var onlar kendi var oluş sorunlarını yaşıyorlar. Türkiye'de Kahramanmaraş Valiliği önünde kendini yakan vatandaş kendi var oluş sorununu yaşıyor. Onlar dünyanın 100 yıl sonra nereye gideceğini önemsemeyebilir... Ancak devlet insanları dünyanın varoluş sorununa kayıtsız kalamaz. Bizler bunlara çözüm üretmek zorundayız. CHP'lilerin verdiği önergeler ile mecliste iklim krizi araştırma komisyonu kuruldu. Ancak Tarım Bakanı ve Çevre ve Şehircilik Bakanları bu toplantılara gelmedi. Türkiye sulak alanlarını kaybediyor. Eskiden haritalarda gördüğümüz göllerimiz yok artık. Sulak alanlarımız kaybediyoruz ancak Tarım ve Orman Bakan'ın umurunda değil. Ormanlarımız kaybediyoruz ancak Orman Genel Müdürlüğü'nün genel bütçeden aldığı pay 1 milyar TL. Bütçesinin büyük bir kısmını yani 7 milyar TL'sini ağaç kesiminden elde ediyor. Ormanı korumayı değil, kesip satacağım diye düşünen Tarım Bakanımız var. Biz Türkiye'nin ormanları korunsun diyoruz.

MADENCİLİKLE ZENGİN OLUNSA...
Madencilik de yapılabilir tabii ki. Dünyada maden kaynakları ile zengin olan yok. Zengin olsa Afrika olurdu. Dünyanın en değerli madenleri Afrika'da ancak sadece hammadde sağlıyor. Siz dünyada sadece madenleri çıkarak, ormanları katlederek zengin olamazsınız. Bir tek ağacın dalına zarar verilmeyecekse madenler çıkarılabilir. Bu iktidar her şeyi ile iklim ile bir bilinçleri yok. Dünya yeni bir düzene gidiyor. AB Avrupa Yeşil Mutabakatı diye bir belge imzaladı... Bunun en önemli yeri karbon salınımı. Dikkat edin çimento fabrikalarının büyük bir bölümü Türkiye'de. Türkiye bu karbon vergisi ile karşı karşıya kalırsa 2,4 milyar Euro'luk yük ile karşı karşıya kalacak. Bununla ilgili iktidarın bir hazırlığı yok. Ben CHP Çevre Komisyonu Sözcüsüyüm. İklim yasası çıkartacaklar mecliste ancak belediye başkanlarını milletvekillerini davet etmiyorlar. Biz vatanseveriz milliyetçiyiz diyorlar ya. Bu lafla olmaz. Milliyetçilik soyut bir şey yok. Vatan dediğinizi denizlerimiz, ormanlarımız, göllerimiz vatan. Onları korumuyorsanız vatansever değilsiniz."

ÖZTUNÇ:  KIYMETİNİN BİLİNMESİ GEREKTİĞİNİ BİR KEZ DAHA GÖRDÜK
Söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztünç yaşanan krizler nedeniyle Mustafa Kemal Atatürk'ün değerinin her geçen gün daha iyi anlaşıldığını vurgulayarak, "Konya'da iklim şurası düzenleniyor. Bir bakıyorsunuz bir vatandaş çıkmış sahneye Konya kaşık havası göbek atıyor... AKP'nin iklim şurası böyle olur ancak. Biz iklim krizine karşı ne yapılabilir diye bekliyoruz, görüntüler düştü AK Partililer göbek atıyorlar. Bundan AK Parti'nin yapacağı hiçbir şeyi çok önemsememek gerekiyor çünkü işi bilmiyorlar. Şüphesiz ki iklim krizi dünyanın yaşadığı en önemli sıkıntılardan bir tanesi. Ancak dünya birkaç gündür çok büyük bir sıkıntı yaşıyor... Avrupa'nın ortasında çatışma var. Avrupa'nın tam orta yerinde insanlar ölüyorlar. Ne için? Birkaç kişinin kişinin egosu, hırsı için insanlar öldürülüyor. Bu çağda Avrupa'nın ortasında nükleer güce sahip bir ülke diğerini işgal ediyor. Bir adamın ne kadar çok büyük olduğunu gösterdi. O bir adam Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Montrö sürecinden tutun, 'Yurtta Barış, Dünyada Barış' diyen Atatürk… Ne kadar büyük olduğunu ve kıymetinin bilinmesi gerektiğini bir kez daha görüyoruz.

AK PARTİLİLER GİBİ GÖBEK Mİ ATACAKLARDI?
Ukrayna'da Çernobil ele geçirilmiş, yanlışlıkla nükleer atık sahası patlamış, Avrupa tekrar Çernobil tehlikesi ile karşı karşıya. Ancak yine sessiz kalınıyor. Nükleer silahı var diye Rusya ne yapar diyenler İzmir'i niye konuşmuyor? İzmir'in orta yerinde nükleer alan var. Böyle bir hükümet olur mu? Senin bir şehrinin orta yerinde nükleer atık sahası var ölçümler inanılmaz yüksek seviyede. Belediye başkanları çıkıp eylem yapıyor sonra da Vali çıkıyor diyor ki 'şov yapıyor' ne yapacaktı? AKP'liler gibi göbek mi atacaktı? AKP'nin Genel Başkan yardımcısı var Hamza Dağ çıkıyor boş boş konuşuyor. Binali Yıldırım var, burada İBB adayı oldu onunda umrunda değil. Sonrada iklim krizi ile mücadele ediyoruz diyorlar. Bunların iklim krizi ile ilgili mücadele gibi bir niyetleri yok. Bunların tek derdi para. Paris İklim Sözleşmesini imzalıyorsun ancak nükleere devam ediyorsun, siyanür ile altın ayrıştırmaya devam ediyorsun. Görev CHP'ye düşüyor. İnşallah iktidarımızda biz bu krizi ile mücadeleye sağlayacağız. İktidara gelene kadar belediyelerimizin çalışmaları ile takdir etmemiz gerekiyor. En azından çabalıyorlar. CHP'li belediyeler halk için çalışan belediyelerdir" açıklamasında bulundu.

AKIN: İKTİDAR 84 MİLYONU MÜŞTERİ OLARAK GÖRÜYOR
Son olarak söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın CHP olarak iktidara geldiklerinde kriz ile mücadeleye hazır olduklarını söylerken sözlerini şu ifadeler ile sürdürdü:

"Dünyada ve ülkemizde büyük bir iklim krizi var. Bunu görmezden gelen yönetimde var. Bu yönetim maalesef Türkiye'yi Paris İklim Anlaşması'nda son 5 ülke arasında sokmayı başardı ancak iktidara talip olanlar, iktidarı çok kısa süre sonra yönetecek olan CHP olarak biz tam olarak hazırlıklıyız. İklime, çevreye, doğaya hakimiz. Uzun yıllardır çalışıyoruz. Ne yapacağımız belli. CHP'ye göre enerji iklim doğa bir bütün. Çevreye duyarlı madencilik, enerji üretimi… Bizim odağımızda yenilenebilir enerji ve bunun tepesinde de güneş var. Elinde gücü tutanlar günü geliyor bunu şantaj aracı olarak kullanıyor. Biz geleceğimize yaşanabilir bir Türkiye bırakabilmek için güneşi odağımıza koyuyoruz. İktidar şu an doğayı çevreyi bir kenara bırakmış durumda. İktidar şu an 84 milyonu müşteri olarak görüyor. Belediyelerimizin çalışmaları CHP'nin iktidara geldiği zaman ne yapacağının göstergesidir."

BELEDİYE BAŞKANLARI DENEYİMLERİNİ AKTARDI
Konuşmaların ardından programın “İklim Krizinin Etkileri Açısından Kentlerimizde Mevcut Durum ve Belediyelerimizce Sürdürülmekte Olan Uygulamalar” başlıklı kısmına geçildi. Bu kısımda belediye başkanları ve bürokratları belediyeler bünyesinde konuya ilişkin yürütülen faaliyetler hakkında bilgi verirken deneyimlerini aktardı.

Söz alan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras çalışmaları hakkında bilgi verdiği konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “İklim krizi dünyanın Türkiye'nin ve yerde bizlerin en önemli gündemi arasında. İklim krizinin etkilerini geçtiğimiz yaz acı bir şekilde yaşadık. Peki bu bitti mi, hayır bitmedi. Asıl olan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat Eylem Planı çerçevesinde üzerimize düşeni yapmaktır. Biz yerelde iklim krizinin etkilerini daha az hissettirmek için çalışıyoruz. Bodrum’da yerel eylem planı hazırladık, bir emisyon envanteri çıkardık. Hangi noktada olduğumuzu görmek istedik. Sera gazlarının hangi ölçüde ve nereden kaynaklandığını tespit etmeye çalışıyoruz. Bodrum’un referans enerji sistemini çıkarıyoruz, temiz enerji payını ne kadar artırabileceğimize bakacağız. Biz Bodrum içi bunları yapmaya çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz.”

İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Şükran Nurlu da İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “Doğayla Uyumlu İzmir” stratejisi kapsamında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bilgilendirmenin sonunda acilen harekete geçilmesi gerektiğini dile getiren Nurlu, “Biz bugün sıfır emisyonla dünya olarak hareket etsek bile iklim krizinin etkilerinin devam edeceğini bilerek acilen önlemler almamız gerektiğini belirtmek istiyorum” dedi.

ODABAŞI: “GELECEĞİ BUGÜNKÜ NESİLLER KURTARACAK”
Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, gelecek için tüm paydaşların birlikte hareket ederek çalışması gerektiğini vurgulayarak, “İlkim krizi yaşamsal öneme sahip, insan dünyamızı kitlesel bir yok oluşun içine çekiyor. Bu durum son 40 yılda diğer canlı türlerinin sayılarında azalma ve yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmasına neden olmuştur. Acilen ve radikal kararlarla sera gazı salımlarını azaltamazsak insanlık için bir tehdit olan 1 buçuk derecelik ısınmaya ulaşacağız. Geleceğimizi kurtaracak kararları günümüz nesilleri alacaktır. Kentlerde iklim ve çevrenin korunmasına yönelik çalışmalar yapmalıyız. Biz yerel yöneticiler olarak birçok yaşamsal konuda olduğu gibi iklim krizi konusunda da sorumluluğu hükümetlerle paylaşıyoruz. Çocuklarımızın geleceği için çalışmak bizim için bir mecburiyettir” dedi. Ardından Kadıköy Belediyesi olarak yağmur suyunun toplanılarak kullanılması, sürdürülebilir enerji sistemlerinin kullanımı, atıksız yaşam hareketi felsefesi gibi sürdürülebilir enerji, iklim ve çevre konusunda yürütülen çalışmaları aktardı.

Bu toplantının ilk olmakla birlikte büyüyerek devam etmesini umduğunu belirterek sözlerine başlayan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, “Kararlılıkla çalışmalarımıza devam edeceğiz. Küresel kirlenme sonucu meydana gelen değişikler insanı tehdit eden en önemli sorunlar olarak önümüzde duruyor.  İklim krizi ve alınabilecek önlemler konusunda pek çok ülke kafa yoruyor. Bizler değişip yanlışlarımızdan geri dönebilsek bu kötü gidişi durdurabiliriz” diye konuştu. Nilüfer Belediyesi olarak bioçeşitlilik, su yönetimi ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak için yürüttükleri faaliyetleri sundu.

KESKİN: “ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAYA HAZIRIZ”
Şişli Belediyesinin çalışmaları hakkında bilgi vererek deneyimlerini paylaşan Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, kentlerin doğayla uyumlu olması gerektiğini, çalışmaların da doğayla uyumlu bir şekilde planlanması gerektiğini vurgulayarak, “Toplumcu belediyeciliği nasıl en iyi şekilde uygularız kaygısıyla çalışıyoruz, hepimizin hedefi de bu yönde. Bu projeleri de hep birlikte ortaklaştırmamız gerektiğini düşünüyorum, başarı burdadır. Dünyamız zor bir sürecin içine girmiştir. Yapabileceklerimizi hep birlikte konuşarak planlamamız gerekiyor. Biz üzerimize düşeni yapmaya hazırız” ifadelerini kullandı. Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay ise “Coğrafya bir kaderdir denmiş ve bu kaderi bekleyen iklimdir. İklim; yağışıyla, sıcaklığıyla hepimizin yaşamını belirler. Biz bugün buradaki değişikliklerin yaşamımıza etkilerini görüyoruz. Tarım alanlarımız, gıdalarımız etkileniyor; olumsuz etkilere karşı bugünden önlemler almamız gerekiyor” diyerek Seyhan Belediyesi'nin çalışmalarını tanıttı. Uygulama ve projeleriyle ulusal, uluslararası düzeyde çeşitli ödüllere layık görülen Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da konuya ilişkin bilgi ve deneyimlerini katılımcılar ile paylaştı. Tepebaşında yürütülen sıfır atık sistemi, atıkların toplanma şekli ve halkın bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Programın ilk oturumunu kapatmak için söz alan Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil, “Bugün burada olup katkı sunan belediye başkanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bugünün sonunda bazı şeyleri daha iyi anlayacağımızı düşünüyorum” dedi.

Toplantıya konuşmacıların yanı sıra CHP PM Üyesi Rıfat Nalbantoğlu, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekilleri Bedri Serter, Murat Bakan, Tacettin Bayır, Özcan Purçu, Sevda Erdan Kılıç, Kani Beko; Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, Foça Belediye Başkanı Fatih Gürbüz, Alaşehir Belediye Başkanı Ahmet Öküzcüoğlu, CHP yöneticileri, ilçe başkanları, meslek kuruluşları temsilcileri, muhtarlar ve vatandaşlar da katıldı.

Programın ikinci kısmı Akademisyenlerin ve alanında uzman isimlerin “İklim Değişikliği ile Mücadele ve Uyum Kapsamında, Bilimsel, Teknik ve Ekonomik Yönleriyle Belediyeler İçin Yol Haritası” konulu sunumlarıyla devam ediyor. Paneller sonrasında zirve, Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ve Prof. Velibeyoğlu’nun değerlendirmeleriyle sona erecek.