İAOSB'den yeni yılda 4 büyük proje!

İZMİR - Yıllık 5 milyar dolarlık ticaret hacmi, 600 tesisi ve 30 binin üzerinde çalışanı ile İzmir ve Türkiye ekonomisine büyük katkı sağlayan Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (AOSB), atağa kalktı. Çiğli'de kurulan Katip Çelebi Üniversitesi ile birlikte teknopark kurmak için çalışma başlatan AOSB, İzmir'de yıllardır kurulması planlanan teknopark projesini hayata geçirecek. Vakıf kurmak için de çalışmalarını sürdüren AOSB vakıf aracılığıyla önce bölgeye meslek lisesi ardından da teknik üniversite kuracak. AOSB, 4 dev projeyi yaşama geçirdiğinde toplam 500 milyon liralık yatırım gerçekleştirilmiş olacak.

Dün AOSB'de gazetecilerle bir araya gelen AOSB Başkanı Hilmi Uğurtaş, bölge hakkında bilgi verirken, yapacakları projeleri de paylaştı. Enerji santralı, kreşi, arıtma tesisi, sağlık ve sosyal donatı alanları ile Türkiye'de bir çok ilki gerçekleştirdiklerini belirten Uğurtaş, bölgenin altyapı sorunu kalmadığını yeni projeleri ile sanayicileri geleceğe hazırlayacaklarını kaydetti.

 

İzmir'in önemli bir ihtiyacı olan ve sanayicilere büyük avantajlar sağlayarak katma değer artırımı ile kent ekonomisini büyütecek olan teknoparkı Katip Çelebi Üniversitesi ile yapacakları işbirliği ile hayata geçireceklerini ifade eden Uğurtaş, "Urla'daki teknopark alanı çok uzak. Biz burada teknoparkı kurmak istiyoruz. Teknopark projesi sanayicilere büyük avantaj sağlayacak. Bu sayede üniversite sanayi işbirliğinin de en güzel örneğini gerçekleştireceğiz. Teknoparkın patronajı bizde olacak. Bu işbirliği ile İzmir'in ihtiyacı olan teknoparkı kente kazandıracağız" dedi.

 

Vakıf kurma çalışmalarının sürdüğünü şu anda 100 sanayicinin üyelik başvurusunda bulunduğuna işaret eden Uğurtaş, en az 1000 üye ile AOSB Eğitim Vakfı'nı kurmak istediklerini vakıf ile birlikte teknik meslek lisesi, meslek yüksekokulu ve sonunda da Türkiye'nin ilk özel teknik üniversitesini bölgeye kurmak istediklerini açıkladı. İlk etapta kuracakları teknik meslek lisesinin 450 öğrencisi olacağını ve tamamının burslu olacağını açıklayan Uğurtaş, lisenin yıllık 4 milyon TL'ye yakın gideri olacağını, bunu Vakıf aracılığıyla karşılayacaklarını ancak bu konuda devletin de desteğini beklediklerini vurguladı. Uğurtaş, bu meslek lisesinden mezun olan öğrencilerin iş sorunun da olmayacağını kaydetti.

 

Bölgenin genişleme alanı olmadığını son olarak Tariş arazisini satın alarak bölgeye kazandırdıklarını belirten Uğurtaş, 400 bin metrekare alanda da 38 yeni fabrikanın kurulacağını söyledi. Bu alanda aynı zamanda alışveriş merkezi kuracaklarını ve buradan elde edecekleri geliri de vakfa aktaracaklarını anlatan Uğurtaş, "Biz ayrıca hemen bölgemizin yanındaki Çiğli askeri havaalanın da bir bölümünün bize tahsis edilmesini istiyoruz. Bu alanın verilmesi ile birçok yeni yatırımı daha bölgeye çekmek istiyoruz. İzmir'in farklı noktalarında organize bölgeler var ama bizim lokasyon ve eğitimli iş gücüne yakın olmamız dolayısıyla burada yatırım yapmak isteyen çok sanayici var. Bu yerin bize verilmesi halinde ülke ekonomisine daha büyük katkılar sağlanacağını düşünüyoruz" diye konuştu.

 

İzmir'de iş dünyasıyla ilgili kuruluşların başkanlarının katılımıyla oluşan Başkanlar Kurulu'nda kente milyarlarca dolar katkı sağlayan organize sanayi bölgelerinin yer almadığını anlatan Hilmi Uğurtaş, bunun büyük bir eksiklik olduğunu kaydetti. Başkanlar Kurulu'nda EBSO'nun yer aldığını ancak organize sanayi bölgelerinin de kent için proje üreten bu kurulda yer almasının son derece önemli olduğuna işaret eden Uğurtaş, daha önce kendilerine bu konuda çalışma yapılacağının söylenmesine rağmen hiçbir değişikliğin olmadığını sözlerine ekledi.

 

Türkiye'de teşvik sisteminde sıkıntılar olduğunu sektörel teşviklerin bir çözüm olmadığının görüldüğünü anımsatan Uğurtaş, bütün organize sanayi bölgelerinin teşvik kapsamında olması gerektiğini kaydetti. İzmir ile Manisa arasındaki teşvik adaletsizliği yüzünden bir çok yatırımın Manisa'ya gittiğinin altını çizen Uğurtaş, Uşak ve Afyon'da teşviklerin sona ermesi ile birlikte birçok tesisin kapandığını vurguladı. Üretime teşvik verilmemesi halinde 2023 yılı hedeflerine ulaşılmasının mümkün olmadığını belirten Uğurtaş, o zaman dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında da yer almamanın da mümkün olamayacağını dile getirdi. (Yeni Asır – Murat Şahin)