Haiti'de ülkeyi yerle bir eden 7,0 büyüklüğündeki depremin ardından 6,1'lik bir artçı deprem yaşandı. Bugüne kadar 80 bin cesedin çıkarıldığı ülkede, salgın hastalık riski var.’
PORT AU PRINCE - Haiti'de güneşin doğmasına yakın saatlerde meydana gelen 6,1 büyüklüğündeli artçı deprem sonrası halk bir kez daha panik yaşadı. Yoksulluk ve açlık içindeki Karayip ülkesinde fakir halk, şiddetli depremler karşısında başkent Port Au Prince sokaklarını en güvenli yer olarak belirledi.
Başkentin hemen her yeri çadırlarla kaplanırken, çadır bulamayan Haitililer bezlerden derme çatma kapalı mekanlar oluşturarak yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor.
Çadırda yaşayan Ricardo Cheri isimli bir Haitili, ''Yiyecek, ilaç, çadır ya da herhangi birşey. Herhangi bir yardım malzemesi istiyoruz'' dedi. Şiddetli artçı deprem sonrası sağlam olan evini terk ederek sokağa çadır kuran bir başka Haitili Djerma Emanuel ise, depremlerin Haiti'yi yaşanacak bir yer olmaktan tamamen çıkardığını, ülkeyi en kısa sürede terk etmenin yollarını aradığını söyledi.
Birleşmiş Milletler'in (BM) binalarının yer aldığı alanın önü, her geçen gün daha çok Haitili ile dolarken, güvenlik güçleri iş ve yemek isteyen Haitilileri kontrol altında tutabilmek için çaba sarf ediyor. Her sabah BM'nin giriş kapılarının önüne biriken binlerce Haitili hava kararıncaya kadar yetkililerden umutla haber bekliyor. Zaman zaman tansiyonun arttığı bekleyiş havanın kararmasıyla birlikte son buluyor ve Haitililer yaşadıkları çadıra dönüyor.
80 BİN CESET ÇIKARILDI
Öte yandan ülkede depremden 8 gün sonra çıkartılan ceset sayısı 80 bini buldu. Toplu mezarlar ağzına kadar dolu ve bir salgının patlak vermesinin an meselesi olduğu belirtiliyor.
Ülkede yeni toplu mezarlar kazılıyor ve depremde ölen binlerce kişinin cesedi buldozerlerle defnediliyor. Depremde hayatını kaybedenlerin sayısının 200 bine kadar çıkması tahmin ediliyor. Aşırı yoğunluktan sağlık merkezlerine götürülen binlerce yaralının tedavisine ise daha başlanamadı bile. Doktorlar, salgın riskinin artırmasından endişeli..
ABD'Lİ ASKERLER BAŞKANLIK SARAYI'NDA
Ülkenin en önemli mimari yapısı olarak kabul edilen ancak depremle tahrip olan Başkanlık Sarayı çevresine dün ve bugün çok sayıda ABD'li askerin helikopterle indiği gözlendi.
Haiti'deki asker sayısını artıracağını açıklayan ABD, ilk etapta 2 bin deniz piyadesini ülkeye gönderdiğini bildirmişti. Başkanlık Sarayı önüne indirilen ABD'li askerleri bölgede çadırlarda yaşayan halk da dikkatle izledi. Askerler hemen hemen yıkılmış olan sarayın çevresinde güvenlik duvar oluşturdu.
ABD'li askerlerin kent içinde askeri araçlarla tur attığı da görüldü.
HALK BOTLARLA ÜLKEYİ TERK ETMEYE ÇALIŞIYOR
Port Au Prince'in kıyı kesimlerinde de halkın bulabildiği bot ya da teknelerle ülkeyi terk etmeye çalıştığı kaydedildi. Kıyı kesimlerinde ABD'li güvenlik güçleri, önlemleri artırarak halkı ülkeyi terk etmemesi konusunda uyarıyor. Kıyı kesimlerde depreme yakalanan Haitililerin pek çoğu deniz yolu ile ABD'ye iltica etmeye çalışıyor.
GIDA YARDIMLARININ YÜZDE 7,5'İ HALKA ULAŞIYOR
Ülkedeki istikrarsızlık ve güvensizlik ortamı ise giderek artıyor. Şinhua ajansının haberine göre, ülkedeki yağma ve şiddet olaylarından kaynaklanan korku nedeniyle, yardım ve arama kurtarma faaliyetleri beklenenden daha yavaş ilerliyor.
Dünya Gıda Programı, ülkede akaryakıt problemi yaşandığını ve gelen yardımları ülke içerisinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırmakta zorluk çektiklerini aktardı. Haiti'ye gönderilen gıda yardımlarının ancak yüzde 7.5'inin Haiti halkına sağlıklı bir şekilde ulaştırıldığı bildirildi. Kuruluş, önümüzdeki 30 gün içinde 100 milyon yiyecek dağıtmaları gerektiğini, ancak ellerinde sadece 16 milyon bulunduğunu kaydetmişti.
Bölgenin dağlık olması, binaların ve altyapının çökmesi, iletişimin halen güçlükle sağlanması, ülkeye gelen yardımların halka ulaşmasını daha da güçleştiriyor.
Yetkililer, farklı ülkelerden gelen yardım ekiplerinin arasındaki koordinasyon eksikliği nedeniyle arama kurtarma çalışmalarının güçlükle yürütüldüğünü aktarıyor.
ŞEHİR AKŞAMLARI DAHA TEHLİKELİ
Başkent Port-Au-Prince'de, elektrik sisteminin çökmesi sonucu güneşin batmasıyla birlikte kentin karanlığa gömüldüğü, bu nedenle şehrin akşamları daha tehlikeli hale geldiği ve bazı mahallelerden silah sesleri duyulmaya başlandığı kaydedildi.