Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Libya'da İsrail'e sert çıktı. Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ise, Arap ülkeleriyle Türkiye'nin ortak blok oluşturması önerisinde bulundu.’
SİRTE - Başbakan Erdoğan, Libya'nın Sirte kentinde düzenlenen Arap Birliği Zirvesinde yaptığı konuşmada, ev sahipliğinden dolayı "kardeşim" diye nitelendirdiği Libya Lideri Muammer Kaddafi'ye teşekkür etti.
Türkler ve Arapların, sadece ortak bir coğrafyayı paylaşmakla kalmadığını, ortak bir tarihi, ortak bir kültürü, ortak bir medeniyeti ve ortak bir inancı da paylaştıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Biz bu bölgenin büyük ve müreffeh tarihini hep birlikte yazdık. Bu bölgenin aydınlık geleceğini de hep birlikte yazacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Evet... Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Özellikle son yüzyılda, ne yazık ki kanla gözyaşıyla acıyla çatışma ve işgallerle yoğrulmuş bir coğrafyada bulunuyoruz. Ama bu durum, bizi asla ve asla umutsuzluğa sevk edemez. İttifak her derdin devasıdır" dedi.
Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa'nın "Bölgesel diyalog mekanizması" teklifini son derece olumlu bulduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye Arap Birliği ile her türlü işbirliğine hazırdır, bu noktada üzerine düşeni yapacaktır. Bundan hiç endişeniz olmasın" dedi.
FİLİSTİN SORUNU
Erdoğan, "Ortadoğu bölgesinde her bir olayın bölgenin dengelerinden ayrı şekilde, tek başına ele alınması gerçekçi değildir. Bölgede yaşanan olayların dinamizmi ve her bir olaya çok sayıda aktörün müdahil olması, her gelişmenin başka bir gelişmeyi tetiklemesi, sorunlara kapsamlı bir yaklaşım tarzını zorunlu kılıyor. Bölgemizin en can alıcı ve çözüm noktasında en fazla aciliyet arz eden sorunu, Filistin sorunudur. Bugün, barış sürecinin canlandırılması konusunda uluslararası toplum yeni ve güç bir sınavla daha karşı karşıya bulunuyor" diye konuştu.
"Gerek Filistin liderliği, gerek Arap ülkeleri 'dolaylı görüşmelere' ihtiyatlı bir şekilde onay vermişlerdir. Bu aşamada taraflara düşen barışa, samimiyetle bir şans tanımaktır. Biz, gelinen aşamada artık yol haritası değil, yolun sonunu görmek istiyoruz. Kudüs, bütün bu coğrafyanın, tüm İslam dünyasının göz bebeğidir, ilk kıblesidir" diyen Başbakan, "İsrail'in Kudüs'e yönelik, kutsal mekanlara yönelik saldırıları asla kabul edilemez. İsrail İçişleri Bakanı'nın kalkıp Kudüs'ü başkent olarak ilan etmesi, aslında bir çılgınlıktır. Bu bizleri asla ve kata bağlamaz. Kendilerini yalnızlığa iter. Doğu Kudüs'te bin 600 yeni konut inşasına başlanması asla kabul edilebilir, mazur görülebilir bir durum değildir" şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Ortadoğu Dörtlüsü olarak ABD, Rusya, AB ve BM'nin de tepkisini çektiği ve kınadığı bu eylem, ne uluslararası hukuka ne de insanlık vicdanına uygundur. İsrail bu tavrıyla sadece uluslararası hukuku çiğnemekle kalmıyor, aynı zamanda insani duyguları, aynı zamanda tarihi, aynı zamanda vicdanları da çiğniyor" diye konuştu.
Kudüs'ün, yüzyıllar boyunca barışın, birlikte yaşamanın, birbirine saygının abide şehri olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, "Unutmayalım, Kudüs yandıkça Filistin, Filistin yandıkça Ortadoğu, Ortadoğu yandıkça da dünyamız barış ve huzura erişemez" dedi.
’“İNSANLIK SESİNİ YÜKSELTMELİ’”
Başta Birleşmiş Milletler, Arap Birliği ve İslam Konferansı Örgütü kararları ile uluslararası hukukun konuyla ilgili müktesebatı aşındırılarak, sonuca odaklanmayan müzakerelerle vakit kaybederek sorunun çözülmesinin imkan dahilinde olmadığına işaret eden Başbakan Erdoğan, aynı şekilde, İsrail'in Gazze'ye yönelik ablukasının, tüm uluslararası toplumun gözü önünde ağır insani sonuçlar doğuran bir trajediye neden olduğunu kaydetti.
Erdoğan, "Düşünüyorum ve söylüyorum, şu an Gazze'de 5 bin aile, çadırlarda insani olmayan şartlar içinde yaşama mahkum edilmiştir. İnsanlık sesini yükseltmelidir ve insani olmayan bu drama, trajediye müdahalenin yollarını aramalıdır. Bu gayriinsani ablukanın, bir an önce kaldırılması ve bölgedeki insani koşulların süratle normale dönmesi uluslararası toplumun müşterek sorumluluğudur. Filistinlilerin ve elbette tüm İslam ülkelerinin, birlik ve bütünlüğü bu noktada her zamankinden daha fazla önem ve hayatiyet arz ediyor" dedi.
Başbakan Erdoğan, "Filistinli kardeşlerimizin, başta El-Fetih ve Hamas olmak üzere, Filistin'in ulusal birliği için el ele, gönül gönüle, omuz omuza atacakları adımları bütün kalbimizle destekliyoruz. Gün, oturup ağıt yakma, oturup göz yaşı dökme, oturup gelişmeleri tribünlerden seyretme günü değildir. Gün, ittifak günüdür, bir arada hareket etme, acilen barışı tesis etme günüdür. Türkiye olarak, Filistin meselesinin çözümünü bölgenin barış ve huzurunun anahtarı olarak gördüğümüzü, Filistin'in haklı davasını desteklediğimizi ve yakından takip ettiğimizi burada bir kez daha hatırlatmak isterim" ifadelerini kullandı.
’“ÖNYARGILARI KIRALIM’”
"Bizler, adı 'barış' olan bir dinin, insanı yücelten, insanı eşref-i mahlukat olarak gören bir anlayışın takipçileriyiz" diyen Erdoğan, "Geçmişiyle övünmek, geçmişiyle gurur duymak artık bize yetmiyor. Barış ve refah üzerine geleceği birlikte inşa etmek hepimizin ellerinde. Tarihi bir sorumluluk taşıyoruz. Gelin, bu sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirelim... Gelin, ön yargıları kıralım, ön kabulleri ortadan kaldıralım, bizimle ilgili yanlış düşünce ve imajları artık düzeltelim. Gelin, medeniyetlerin çatıştığı değil, medeniyetlerin buluştuğu, tanıştığı bir geleceği birlikte kuralım. Bunu yapacak güce, imkana ve en önemlisi de tarihi birikime sahibiz. Bu bakımdan kimse, dünyada islamafobia anlayışını yaygınlaştırma gayreti içine girmesin. Zira islamafobia kesinlikle bir insanlık suçudur ve islamafobia suçunu bize yakıştırmak isteyenler bir insanlık suçu işleyeceklerdir" şeklinde konuştu.
AMR MUSA’’NIN KONUŞMASI
Amr Musa'nın konuşmasında ise Arap ülkelerine uyarılar ağır bastı.
Musa, "Ortadoğu barış müzakerelerinde belki de son safhaya girdik" dedi, "Mevcut sürecin tamamen çökmesine hazırlıklı olun,, israil ile yüzleşme zamanı geldi" mesajı verdi.
ERDOĞAN ZİRVEYİ DEĞERLENDİRDİ
Zirveyi değerlendiren Başbakan Erdoğan, "Tüm katılımcıların ilgisi gayet iyiydi. Bizim tespitlerimiz malum ortada, ağırlıklı olarak Filistin üzerinde durduk. İsrail-Filistin ilişkileri üzerinde durduk" dedi.
Erdoğan, şöyle konuştu: "Türkiye-Arap Ligi ilişkileri üzerinde durduk ve Amr Musa'nın ifade ettiği Türkiye'nin, Arap Ligi ile münasebetleri konusundaki katılımı hususunda, bunu memnuniyetle gerçekleştirebileceğimizi vurguladık. Bu tür bir adımın 'nasıl'ı üzerinde daha sonra zaten Dışişleri ile gerekli ilişkiler kurulacaktır. Nasıl bir mekanizma oluşturacağız, bunun üzerinde Dışişleri Bakanlığınca çalışma yapılacaktır. Tabii böyle bir çalışma, bizim için gönülden olması gereken bir konudur. Ama Orta Doğu'daki hassasiyetleri biliyorsunuz. Son dönemde Kudüs üzerinde oynanan oyunları biliyorsunuz. Bütün bu oyunlar karşısında bizim sessiz kalmamız mümkün değil. Biz de üzerimize düşen tarihi ve değerlerimizden kaynaklanan görevi de şüphesiz ki yerine getirmek durumundayız" dedi.
toplantıdan sonra Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ve Katar Emiri ile görüştüklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, ayrıca Somali Devlet Başkanı Abdullah Yusuf ile bir araya geldiğini belirtti. Erdoğan, akşam da Libya Lideri Muammer Kaddafi'nin zirveye katılanlar onuruna vereceği yemeğin ardından Türkiye'ye döneceğini bildirdi.